NEW YORK...NEW YORK


Advertisement
United States' flag
North America » United States » New York
November 8th 2008
Published: October 27th 2014
Edit Blog Post

Geo: 40.7528, -73.9853

GUN 6 GUNLERDEN CUMARTESİ
Sabah kahvaltısından sonra takım lobby de buluştu.Bizi kiraladığımız bir araç gezdirecek..
Otelimiz harika bir yerde 7.cadde ile 56 nın buluştuğu köşede.Aracımız bizi doğruca 12 . cadde ve deniz kıyısına çıkardı.Trafik var ve otobüsün durduğu bazı yerlerde Çinli vatandaşların toplu olarak tai chi yaptıklarına tanık oluyorum.Sanki etrafta kimsecikler yokmuş gibi rahat hareket ediyorlar ve bizden başka kimse umursamıyor.
12 cadde boyunca kuzeye doğru aktık ve Manhattan adasının burnuna geldik Burada Battery Park civarında aracımızı park ettik.Bu adı batarya olan park aynı zamanda bir çok savaş anıtını içinde barındırıyor .Ellis adası ve Özgürlük heykeli ziyaretçilerinin tekneleri de buradan kalkıyor.Bizim için önemi Kore şehitleri için dikilmiş meçhul asker heykelinin dibinde nasılsa bize de yer vermişler.Bayrağımızı görmek bizi heyecanlandırdı.Hepimiz fotolar çektirdik.Burada 11/12 eylülde zarar görmüş bir küre'de sergileniyor..Daha bir çok savaş heykeli var ama bizi ilgilendiren Kore Şehitleri heykeli.Burası New yor için önemli ve tarihi bir yer.A limanı burada yer alıyor.Amerika'da tarih deyince 1800 yılları demek istiyoruz.Yanlış anlaşılmasın.
Buradan tekneye binip Özgürlük heykeline gittik.Bu tüm dünyanın hayranlıkla izlediği heykelin hikayesi çok önemli.Zira bu heykel'in parasını biz vermişiz ABD ye nasip olmuş.
Özgürlük Heykeli, ABD'nin New York şehrindeki Liberty (Özgürlük) adası üzerinde, inşa edildiği 1886 yılından bu yana
Amerika'nın simgesi olan anıtsal heykel ve gözlem kulesi. Dünyanın en tanınan abidelerinden biridir.
Bakırdan yapılan Özgürlük Heykeli, Fransa tarafından kuruluşunun 100. yılı nedeniyle ABD'ye hediye edilmiştir,1884-1886 yılları arasında inşa edilmiştir.ABD'nin New York şehrindeki Özgürlük Adası'nda yer alır.
Heykel, sağ elinde bir meşale, sol elinde ise bir tablet tutar. Tabletin üstünde 4 Temmuz 1776 tarihi (Bağımsızlık Bildirgesi'nin tarihi) yazılıdır. Heykelin başındaki taç'ın 7 sivri ucu 7 kıtayı veya 7 denizi simgeler. Heykelin yüksekliği 46 m, kaidesi ile beraber 93 m'dir. Ziyaretciler heykelin içinden meşaleye kadar 168 basamaklı bir merdivenden çıkabilirler. Heykelin meşale tutan sağ elinin yüksekliği 13 metredir. Meşalenin etrafındaki dehlizde 15 kişi bir arada dolaşabilir. Heykelin başının genişliği 2 metre, yüksekliği ise tacı ile birlikte 5 metredir.
93 metre yüksekliğindeki Özgürlük Anıtı ilk olarak 1860'lerde, ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu yönetimindeki Mısır'ın Hıdiv'i Said Paşa'nın Süveyş Kanalı inşası için imzaladığı antlaşmanın gereği olarak Suveyş Kanalı'ndaki Port Said Limanı'nın girişine konulmak üzere planlanmıştır. Ancak dönemin Osmanlı Sultanı Abdülaziz tarafından peşinatı ödendiği halde dikilen heykelden ötürü yerel huzursuzluk çıkacağı endişesiyle, Kavalalı soyundan Hidiv İsmail Paşa planlanan yere inşasını istememiştir.
Fransız bir heykeltraş olan Colmar 'lı kardeşimiz Frederic Auguste Bartholdi'ye ısmarlanan bu heykel, bakır ve çelikten yapılarak tamamlanmış, fakat daha sonra Mısır'a dikilmesinden vazgeçilmesiyle
Paris'te bir depoya kaldırılmıştır. Tasarlanan bu ilk heykel Kızıldeniz ile Akdeniz'in birleştiği yere koyulacak firavunlar zamanının giysilerine bürünmüş bir kadın şeklindeymiş ve elinde 'Asya'nın ışığının Mısır'dan geldiğini' sembolize eden bir meşale tutuyormuş. Bu olaydan 20 yıl sonra 1885'te Fransa hükümeti A.B.D ile olan iyi ilişkilerinin bir göstergesi olarak büyük bir heykel yaptırmak istediğinde yine aynı heykeltraşın kapısı çalınmış. Hazır durumda olan parası ödenmiş stoktaki heykel depodan çıkarılmış, heykeltraş Bartholdi ve Gustave Eiffel (Eyfel kulesinin mühendisi) birlikte çalışarak bazı değişikliklerle heykeli yenilemişler ve New York sahilinde Liberty Adasına yerleştirilmiş.
Özgürlük Heykeli, ziyaretçilere açıktır. Ziyaret etmek isteyenler adaya bir feribotla ulaşırlar, merdivenleri tırmanarak meşaleye çıkabilir ve New York limanını seyredebilirler.
Heykele Singer dikiş makinelerinin kurucusu Isaac Singer'in dul eşi Isabelle Eugenie Boyer modellik etmiştir. Özgürlük Heykeli 1884 yılında Fransa'da tamamlandıktan 1 yıl sonra 350 parçaya bölünüp 214 sandık içinde New York limanına ulaştırılmıştır. Parçalar, 4 ay içinde kaidenin üzerinde yeniden birleştirilmiş ve 28 Ekim 1886 tarihinde binlerce izleyicinin önünde açılışı gerçekleşmiştir.
Özgürlük Heykeli, 1984'ten beri UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer almaktadır.
Heykelin daha küçük boyutlarda bir kopyası Paris'tedir ve Atlas Okyanusu'na doğru bakar. Dünyanın başka çeşitli yerlerinde de (Osaka, Priştine, Pekin, Nevada, Güney Dakota, Bordeaux, Poitiers gibi) küçük kopyaları bulunmaktadır.Bir de
buralarda yazmayan ve Mimar Bartholdi'nin doğum yeri olan Fransa'nın Colmar kentinin girişinde var..
Kime niyet kime kısmet..dert etmeyiniz bu da bizi yıkmaz...Bize etrafı gezdiren amerikalı rehbere durumu anlattım...hayatında ilk defa duyuyor ve ağzı açık kaldı...inanamadı.Heykel hakkında bilmediği yok ama parasını kimin ödediğini bilmiyor...
Gemi dönüşte Ellis adasına uğradı.
Ellis Adası (İngilizce: Ellis Island), New York City şehrinin Hudson Nehri ağzında yer alan bir adadır ...Ellis Adası, 1 Ocak 1892 ile 12 Kasım 1954 tarihleri arasında, New York'a gelen yeni göçmenler için bir transit merkezi olarak hizmet vermiştir. Halen federal hükümete ait olan ada, ABD Ulusal Park Servisi'nin kontrolünde olup, Özgürlük Heykeli Ulusal Anıtı (İngilizce: Statue of Liberty National Monument) adlı bir devlet kuruluşu tarafından işletilmektedir. Adaya turistlerin ziyaret etmesi serbesttir.Ellis Adası'nın New York eyaletine mi, yoksa New Jersey eyaletine mi ait olduğu uzun bir süre tartışma konusu olmuştur. Her ne kadar adanın büyük bir kısmı New Jersey eyaletine ait Jersey City şehir sınırları içerisinde kalsa da, ufak bir kısmı da komşu şehir New York City sınırları içerisindedir. Burası aynı zamanda daha sonra Holywood filmlerinde yaşamları işlenecek ve ABD nin doğal "kahraman" ları sayılacak ne kadar ipten kazıktan kurtulmuş canisi,toplum düşmanı,seri katil ve organize suç elemanlarının Amerikaya adım attıkları yerdir...Corleone'ler ...Capone'ler hep buradan girmişler.
Manhattan'a dönünce Manhattan adasının geçirdiği tarihi evrimleri işleyen bir müzeye götürdüler..Adım adım adanın yükselmesine tanık oluyorsunuz.
Sırada ABD lilerin Ground Zero ( sıfır noktası) diye tanımladıkları 11/12 Eylül'de tamamen yok edilen Dünya Ticaret Merkezi'nin eski yerini ziyaret ettik.Yeni inşa edilecek binaların temeli kazılıyor. Olanları hatırlayalım :11 eylül 2001 'de
Yerel Saatle 08:46:30 da bir uçak Dünya Ticaret Merkezi Kuzey Kulesi 94.-98. katları arasına kulenin kuzey tarafından çarptı. Bina çarpmadan 102 dakika sonra yıkıldı.Yerel Saatle 09:02:59 da ikinci bir uçak Dünya Ticaret Merkezi güney Kulesi 77.-85. katları arasına kulenin güney tarafından çarptı. Bina çarpmadan 56 dakika sonra yıkıldı.
Amerika'nın saygın gazetelerinden New York Times tarafından yakın zamanda yapılan bir ankete göre Amerikan vatandaşlarının %!'(MISSING)i 11 Eylül olayları ile ilgili olarak hükümetin yalan söylediğinden şüphelenmektedir.doğrusu ben de yalınayak başı kabak dolaşan Afgan'ların bunu nasıl becerdiklerine bir türlü inanamıyorum ve nedense hep aklıma Reichstag yangını geliyor.Reichstag yangını, Hitler başa geçene kadar Alman parlementosunun toplandığı Reichstag'da 27 Şubat 1933 akşamı çıkmış olan yangındır.Yangın düzmecedir. Ertesi gün Hitler, Hindenburg'a, anayasanın kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini ortadan kaldıran bir kararname imzalattı. İzleyen günlerde Nazi partisi ve Milliyetçiler dışındaki tüm partilerin yayınları ve seçim çalışmaları durdurulduğu gibi komünist partisinin parlamentodaki 181 milletvekili ve
parti ileri gelenleri tutuklanmıştır.Hitler Polonya'ya saldırmştır.ABD' de acilen vatandaşlık yasası çıkarılmış ve halkın özgürlükleri kısıtlanmıştır.Saldırı, dünya medyası tarafından "medeniyetler çatışması" olarak yorumlandı. 11 Eylül 2001 saldırılarını gerekçe gösteren başkan George W. Bush, önce Afganistan, ardından da Irak'ı işgâl etti. ABD Başkanı George W. Bush Terörizmle Savaş Kampanyası başlattı ve bu kampanya ile NATO'nun 5. maddesini işletmeye başlattı.Benzerlik tuhaf değil mi ? Buradan sonra sıra artık dünya kapitalizminin kabesi sayılan Wall street'te idi.Wall Street, Manhattan'ın güneyinde, ülkenin önde gelen bazı finans kuruluşlarının toplandığı sokak.Refah dönemlerinde ise kısa sürede zengin olmanın yolunu simgeler hale geldi.1929'da ABD menkul kıymetler piyasasının çökmesinden sonra da ekonomiyi altüst edecek kadar güçlenmiş olan vurguncuların kalesi olarak görülmeye başladı.Vurgun halen devam ediyor.Kapitalizmin prostatlı kimliği nedeniyle doldur boşalt yöntemi ile balonu şişirip dünyanın parasını bir şekilde buralara getiriyorlar sonra balonu patlatıp paraları iç ediyorlar.Orada olduğum tarihte balon yeni patlamış ve dünya zenginliğinin yaklaşık %! (MISSING)u buralarda buharlaşmıştı.Etrafa bakmayınız suçlu bulamazsınız...Şimdi önümüze bakıyoruz ..gelecek çamaşıra kadar....Meydan'daki boğa heykelinin boynuzları oldukça tehlikeli...anlarsınız...Artık yeme zamanı geldi.Otobüsümüz bizi küçük Italya ( Little Italy ) mahallesine götürdü. Italyanlar 1900 yıllarında akın akın gelerek Mulberry caddesi etrafında yoğunlaşmışlar.Aynı model Türkler tarafından 1960 yıllarında Berlin'de uygulanacaktır.Bu Mahalleyi filimlerde yediniz yuttunuz anlatacak fazla bir şey yok ama Italya'dan daha iyi Pizza yaptıkları açık..Buraya çok yakın Çin mahallesi de var.Orayı ziyaret edecektik ki grup yöneticisi kızımız cüzdanının ve pasaportunun kayıp olduğunu bildirdi.Cumartesi günü tüm resmi daireler kapalı.Konsolosluğa erişemeyeceğimizi anlayınca önce otele dönme kararı verdik.İş başa düştü ...hiç rahatsız etmek istememe rağmen benim Okul ve oda arkadaşım olan ABD büyük elçimizi aramak zorunda kaldım.Dünyanın en güzel insanlarından biri olan Büyük Elçimiz derhal konuyla ilgileneceğini ve pasaportu bulamadığımız takdirde kızımızı ülkeye döndürebileceğini ifade etti.Bir miktar gönlümüze su serpildi.Otele döndüğümüzde iyi haberi aldık.Kızımız cüzdanı ve pasaportu yastığının altına saklamış.bulununca çok sevindik.Tabi haberi derhal Büyük Elçimize aktardım ve ilgisine teşekkür ettim.Otele dönünce gurup serbest kaldı.Çok yakın olan Dakota Apartmanının olduğu yere gittim.John Lennon'un öldürüldüğü yer burası.Saygı duruşundan sonra otelime döndüm.Bir tarihi de burada tüketmişler...Otelde biraz dinlendikten sonra dostlarımın alış verişine yardım etmek üzere onları toplayıp MACY'e götürdüm.Dönüşte tüm Newyork aşklarının filizlendiği Rockfeller Plaza'nın buz pistini ziyaret ettik.Arkadaşlarımın alış veriş hızları kesilmeyince bu kez ünlü 5.Cadde'ye yöneldik.Aklınıza gelecek ne kadar marka var burada konuşlanmış.Üstelik bunlar orijinal.Biz çakmaları konusunda ihtisas yaptığımızdan ...eee bunda ne var modundayız... Louis Vuitton, Tiffany & Co., Gucci, Prada, Bottega Veneta, Giorgio Armani, Fendi, Versace, Harry Winston, Cartier, Omega ve daha niceleri Lüx alış veriş mağazası Saks Fifth Avenue & Bergdorf Goodman da burada.New York 'un en çok fotoğrafı çekilen binası olan Apple Store 'da burada...Otele döndükten sonra ben guruptan ayrılarak Seinfeld dizisinde ünlenen "çorba " dükkanını aramağa başladım.Buldum ve çok memnun kaldım..Sonra Otelime döndüm..Dolu dolu bir Newyork günüydü.Hergün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:


Advertisement



Tot: 0.199s; Tpl: 0.014s; cc: 10; qc: 28; dbt: 0.0332s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.3mb