TURKISH MAN IN NEW YORK

---

Geo: 40.7528, -73.9853

GUN 7 GUNLERDEN PAZAR
Bugün serbest gün...Serbest gün demek ..."kendin pişir kendin ye" demektir...ne yapacaksan kendi cebinden harcayacaksın..."bize güvenme" demektir.
Kahvaltı ettikten sonra bir tur atayım dedim .Önce çok yakında yer alan Central Park ' a gittim.Central Park, New York şehri Manhattan ilçesinde ,yer alan, büyük umumi kentsel bir parktır. Yıllık ortalama 25 milyon ziyaretçisiyle ,Central Park, Birleşik Amerika'da en çok ziyaret edilen kent bir parkıdır. ( 3,41 km 2) Birçok film ve televizyon şovları bu parkı dünyadaki en ünlü şehir parkı yapmıştır ve ayrıca Central park'ta yüzmek yasalara aykırıdır.Magandalık bir anlamda yasaklanmış...Belirli bir saatten sonra soyulmak serbesttir hatta tavsiye edilir ...
Mangal yapmak serbest mi? onu bilmiyorum ama bu park biz de olsa ...böyle bir pazar günü tepeden geçen uçaklar aşağı baktıklarında rahatlıkla bunu bir terör saldırısı sanabilirler.
Central'dan sonra açık dükkan varsa, eşe dosta hediye alayım diye bakınıyorum.Apple binasına gittim.Harika bir Creative hoparlör buldum.Küçük ve çantaya sığar..Herhangi bir şey taşımaktan nefret ederim seyahatlerde...Gel gelelim hoparlörler 110 ile çalışıyor ve cycle ları Amerikan normlarında.Alamadık yani...Tam karşıda Donald Trump'ın oteli tüm görkemiyle meydana bakıyor.
5 ci caddeden kuzeye doğru yürüyorum..Tüm pahalı mağazaların vitrinine bakmak fırsatını buldum.Abercrombie,Versace vs vs .Bizdeki çakma ürünleri görse saçını başını yolacak olan Abercrombie & Fitch 'in orijinal mal sattığı dünyada sadece 3 mağazası var ..gerisi dandik ürünler..( Not: 2011 yılında 300 mağazaya ulaşmıştır.Verdiğim bilgi 2008 yılına aittir)
Burada St Thomas Kilisesi var... devam ederseniz tadilat halinde olan Empire State Building' e varırsınız.Bir zamanlar Amerikanın en yüksek binası idi..şimdi pabucu dama atıldı..Dam da yüksek hani...Bu arada bir GPS arıyorum .Nihayet istediğimi buldum.Amerika da ,haliyle GPS lere, sadece Kuzey amerika haritaları yüklenmiş ...ben hem ABD hem Avrupa isteyince işler değişiyor.Küçük ekranlı bir Garmin buldum..Yabancılık hissetmesin diye kendisine NERMİN adını verdim.Kardeşime ,kızlara eşe dosta ıvır zıvır şeyler aldım.Kendime bir Iphone arıyorum fakat Türkiye de çalışması için şifresinin kırılmış olması lazım...aldığımız doğru mu değil mi ? heyecanları var .
Nihayet 7 . cadde de açık olan bir dükkandan almağa karar verdim.Tezgahtarın şişirmeğe çalıştığı hesaba itiraz ettim.Sahibini çağırdım ve kendisine Türk olduğumu söyledim.Kendisi de yahudi imiş, kararlılığımı çabuk anladı ve tezgahtarın hesabını, istediğim şekilde düzeltti. Sonra Otele dönüp biraz dinlendim.
Akşam burada oldukça tanınan Madison bulvarı üzerinde, Pera adlı bir türk mutfağına davetliyiz.İçerisi oldukça şık ve bayağı eli yüzü düzgün amerikalı müşterisi var .Biz gelince hava biraz bozuldu.Zira bir hemşehri sıcaklığı kapladı ortalığı.Sahibi geldi bizimle tanıştı.Bize ortada yuvarlak bir masa ayırmış.Kebaplar söylendi.Adana Kebabı ile canlı Jazz performansını hiç denememiştim...Fena değil ...ilk başta yadırgıyorsunuz ama 3-4 şişe şarap içtikten sonra kalkıp oynayacağınız ya da saksafoncunun aletine para sıkıştıracağınız geliyor..Bana göre burayı açan delikanlı çok başarılı ..İnşallah işleri iyi olur.
Mutfakta Pakistan,Tayland ,Mısır ve Hintliler çalışıyor fakat ciddi ciddi kebap yapıyor herifler...adresini veriyorum :
http://www.peranyc.com/
Yemekten sonra hazmetmek adına yürüyerek otele döndük...Herhalde dünyada ABD liler kadar ışık yakan ve enerji tüketen başka bir ülke yoktur.Her halde bu nedenle ,kimin enerjisi varsa ona saldırıyorlar...

Hergün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:

---