Cigdem Hicran Yorgancioglu Sanliurfa URFA


Advertisement
Middle East
September 17th 2009
Published: September 17th 2009
Edit Blog Post

Hicran Cigdem Yorgancioglu harran Hicran Cigdem Yorgancioglu harran Hicran Cigdem Yorgancioglu harran

Hicran Cigdem Yorgancioglu Harran Urfa
Hicran Cigdem Yorgancioglu SanliUrfa seyahatinden Gunluklerinde bir kac kesit

Eser Sahibi (H.ÇİĞDEM YORGANCIOĞLU)
Bu gezi yazısına dair 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan doğan mali ve manevi hakların gerçek sahibidir.



Resim sergisi açalı üzerinden tam 7 yıl geçti . Güneş biliyorum yine Doğudan yükselecek .Mezopotamya’nın beşiği Urfa’ya yolculuk bu kez. Küresel dolaşım deyince, aklıma yeni nesil mobil teknolojiler yerine nedense kendim geliyorum .. En iyi bildiğim kablosuz teknoloji benim . Göbek kordonundan ayrılmışım bir kere. Peki ben nereye gidiyorum
22.08.2009

Vurgulu bir tonlama ile açıyorum gezeceğim gezdiğim , gezmiştim diyeceğim şehrin kapılarını .Kolay sökülebilsin diye teyelliyorum dizelerimi mısralarımı . Lavlar püsükürüyor içimde. Kalbimin içindeki gökyüzünde bulutlara bakıyorum bugün … Beyaz mı siyah mi diye …Bulutlar güneşin önünde süs gibi bir peyzaj mi yoksa yagmur mu bırakacak diye … Kirpiklerimde gözlerimde sürme kırıyor güneş ışınlarını. Hangisi olursa olsun güneş yine doğudan yükselecek diyorum. “Eyvan” kelimesini söylemek istiyor dudaklarim … Fincanlar taştan nasıl oyulur ve nasıl bade konur içine bilmek ister içimdeki türküler . Kazancı Bedi’den dinlemek isterim müziği sonra da Urfalıyam ezelden gönül geçmez güzelden.. diyesim geliyor. Eşkıya filminde açılış sekansında Harran’ı düşünüyorum.Süryanilerin "Orhai", Arapların "El-Ruha", Seleukosların "Edessa", Türklerin ise "Urfa" dediği bu kent dizelerimi bekliyor
Hicran Cigdem Yorgancioglu 2Hicran Cigdem Yorgancioglu 2Hicran Cigdem Yorgancioglu 2

Hicran Cigdem Yorgancioglu 2
ve sözcükleri ekliyor .



Altmışüç penceresinde
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde
Ve içimde yükselen ağacın gölgesinde
İsot ile dağlara duyurduğum sesimde
Bir gizem mi var


Masumiyet beyazı uyandırın
içimde gençleşen ihtiyarı
Burası Peygamberler Diyarı
Masumiyet ve saflık nerede gizli
Yüzer mi kalbimizin gözünde
Bir beyaz balık ya da arı
Arı saflık , saflık beyaz
Yaz diyor kalemim şimdi
Balıklı Göl için yaz
Mevsimlerden Yaz


İsot ile yanmış dilim
İçimde keşfe hazır ilim
Eyvana serdim kilim
Yanımdaki dostum muallim
Deriz ki keşfederek öğrenelim
Urfa


Batısında Gaziantep Doğusunda Mardin, , kuzeyinde Adıyaman, kuzeybatısında Diyarbakır vilayetleri ile çevrili şanlı bir 63 penceresi açmalı yeni güne . Ceylan gözle bakmalı "Bereketli Hilal üzerinde topraklara. Öğretmen dostum Ezgi ile birlikte gidecegim bu geziye yol almak üzere Atatürk Hava limanında buluşyoruz. Uçağa binişimizi eski Türki filmleri repliklerine benzetiyoruz. Uykusuz gecen birkaç günümün ardından yeni bir tatil enerjisi ile yol almak güzel . Üstelik Urfa'nın güneyinde yer alan ve Tilki dağları olarak da bilinen dağların adında da Nemrut var … İşaretleri takip etmeli . Folklorik bir adım atıyorum ve ilerliyorum kağıt üzerindeki kalemime . Fırat nehri akıyor üzerimden … Buluttan bir damla olarak düşüyorum .

Bereketli Hilal demişken Fırat
Hicran Cigdem Yorgancioglu Hicran Cigdem Yorgancioglu Hicran Cigdem Yorgancioglu

Hicran Cigdem Yorgancioglu Balıklı Gol
nehride "Euphrates" kelimesi olarak Yunanca bereketli kökünden geliyor .

Ortalama 1.5 milyonluk nufüslu şehri ve tarihinde 11.500 yıl önce, Kahramanlık, savaş, yiğitlik konularını seven Neolotik Çağ insanları selamlıyoruz . Otele yerleşme sonrası ilk durak Hz. İbrahim Peygamber'in Halil-ür rahman olarak anılan Balıklı gölü oldu . Giriş sanki bir mesire yerine gidiş yolunu andırıyor. Kafamda şapka harika diyarında Alis gibi dolaşıyorum sanki dostum Ezgi ile .



EY ATEŞ! İBRAHİM'E KARŞI SERİN VE SELAMET OL!"
Kulnâ yâ nâru kûnî berden ve selâmen alâ ibrahîm(ibrahîme). Enbiyâ suresi- 69

Aga kızı gibi süslemeli başı önce dedim ve

Başımı bağladım zülüflerimi dışarıda bıraktım
Balıklı göl içinde bir masumiyete aktım
Sonra, baktım baktım
Sazanlara fısıldayarak dedim ki ;


İsot gibidr hayat dili yakar
Dil kalptir .
Dile değidiğinde
Ateş suya , odunlar balığa dönüşür
Herşey dönüşür
Dönüşümüz O’na dır .



Gölbaşı semtinde Rehber ufak çocuklar yaklaşıyor .Gözleri parlayan bir tanesi esprili ,adı Necmettin . Fotograf çekerken düşman gibi bakma deyişi ile güldürüyor ne artistler ne ünlüler tanıyorum diyor . Hikayelere efsanalere başlarken kullandığı “Rivayet” kelimesini “riyavet “ olarak telafuz ediyor. Bir miktar para biriktirdim yaptıracağım dişlerimi diyor, dişlerine bakmalısın dediğimde . Hz İbrahim peygamberin ateşe
Hicran Cigdem Yorgancioglu Hicran Cigdem Yorgancioglu Hicran Cigdem Yorgancioglu

Hicran Cigdem Yorgancioglu
atıldığında düştüğü yer olarak bilinen ve Balıklı göl olarak anılan Halil-ür rahman gölünün uzunluğu 150 m ve eni de 30 m .Burada da sazan balıklar yaşıyor . Halil-ür rahman sözünün anlamı da “Allahın Dostu” .Etrafta asırlık çınarlar otantik bir peyzaj.



Deseler ki başını aç başını bağla
Yemenimin ucunu örsem tığla
Tutulmaz bu gölde balık ağla
Yüreğimde bir ateş tuğla
Sonra bir boşan , ağla ağla
Ağla ki gülsün masumiyet


Kıpkırmızı olsa da rengi
Andırsa sanki ateşin narı
Benim için isot lezzet pınarı
O nedenle suya dönüyor ateş
Ve öykünün dışa bükülen iç kenarı


İçimde imgeler rüyalar sanki medyum
Balıklı göl ise kutsal bir akvaryum
Diyorum ki şimdi yum gözlerini yum
Sonra aç ve içine doğsun ahenk ve uyum


Efsaneye göre,Hz İbrahim Peygamber, dönemin zalim kralı Nemrut ve halkının taptığı putlarla verdiği mücadele nedeni ile Urfa kalesinin bulunduğu tepeden iki büyük sütun arasındaki mancınıkla atılmış ateşe ve ilahi bir emirle, ateş suya odunlar da balığa dönüşmüş. Hz. İbrahim de bir gül bahçesinin içersine düşmüş.. Hz. ibrahim'in düştüğü yer halil-ür rahman gölüdür. rivayete göre Nemrut'un evlat edindiği kızı Zeliha da ibrahim'e inandığından kendisini onun peşinden ateşe atmış Zeliha'nın düştüğü yerde de Aynzeliha
Hicran Cigdem Yorgancioglu Hicran Cigdem Yorgancioglu Hicran Cigdem Yorgancioglu

Hicran Cigdem Yorgancioglu Ezgi Cardaktan Rana Balikli Gol
gölü olmuş. Balıklara yem atmak adetten , buradaki hürmetli kutsal balıkları yiyenlerin de öleceğine ya da kör olacağına inanılıyor. Bu arada mancınıkla ateşe atıldığı kalenin sütunlarından birinin altında “hiç tükenmeyen su”, diğerinin altında ise “bitmeyen altın” bulunurmuş.Sutunlardan biri yıkılsa Urfa altına, diğeri yıkılsa Urfa için altın kadar değerli olan suya gömülecekmiş şehir.


Bir sivrisinek vızıltısı
Kovalar kovalar kovalar
Kovalarca şu boşalır gölden
Ve buharından gökten
Hz İbrahim’in ateş niyetine gölüne
Ve bahçesine dönüştüğü gülüne
Meydan okursa Nemrut denen putperest
Kim onu bırakabilir ki serbest
Vızzz vızz sivrisinek



Edessa

MAĞARA





Hz. İbrahim Peygamber'in doğduğu rivayet edilen Mevlid-i Halil Cami avlusunun güneyinde bulunan mağarada adak adayan insanlar çocuk sahibi olmayı dileyenler dolu çocukları olunca da adını İbrahim Halil ya da Halil İbrahim koyuyorlarmış. İçinde su da olan mağaranın sinir ve ruh hastalarına iyi geldiği düşünülmekte .mağaranın bekçisi hanımlardan birini kalk orada yatma burası otel değil diye uyarıyor ramazan nedeni ile kimisi de serin bir dinlenme mekanı yapmış mağarayı anlaşılan . Kucağında bir bebek ile bir kadın geldi önüme sudan içirdi bebeğine . .akustik nasıl diye bir bağırdım mağarada . Burası ile ilgili anlatılan efsaneye gelince . devrin hükümdarı Nemrut, bir rüya
Hicran Cigdem Yorgancioglu Hicran Cigdem Yorgancioglu Hicran Cigdem Yorgancioglu

Hicran Cigdem Yorgancioglu
görür. Sabah rüyasında gördüklerini müneccimlerine anlatır. Müneccimlerin "Bu yıl doğacak bir çocuk senin saltanatına son verecektir" demesi üzerine Nemrut, halkına emir salarak o yıl doğacak bütün erkek çocukların öldürülmesini istemiş.

Sarayın putçusu Azer'in hanımı bu mağarada gizlice Hz. İbrahim'i dünyaya getirmiş. Hz. İbrahim 7 yaşına kadar bu mağarada yaşamış ve O’nun doğduğu mağaranın içerisinde bulunan suyun, şifalı olduğuna ve bir çok hastalığı iyileştirdiğine inanılıyor. Yani suyu içen turp gibi olup çıkacak inanışa göre.



Tarihe ve URFA’ya Merkezden bir Bakış


Halil-ür rahman ve Ayn Zeliha göl ziyareti sonrası Ezgi’nin ahbabı Ahmet beyin akrabalarından Ramazan bey ile buluştuk kısa bir sohbet ve şehir turu oldu birlikte .Güneşten kirpiklerim kamaşıyor karnım da zil çalıyordu adeta . Ramazan günü birkaç saat bende aç kalmışım çok mu diyerek devam ediyoruz yola .

Eşkiya filminin çekildiği mekana geldik bir ara sonra sokak aralarında keşfettik urfa’yı .Ulu Cami çıktı yolumuza . Urfa ‘nın merkezindeki camilerin en eskilerinden olan bu çok ayaklı cami vakti zamnında sinagog iken M.S. 435-436'da ölen Piskopos Rabula tarafından St. Stephon Kilisesi'ne dönüştürülmüş ve kırmızı renkteki mermer sütunların çok olması nedeni ile "Kızıl Kilise" olarak da adlanmış sonra 11.YY da Nurettin Zengi tarafından inşa edilmiş.Yani bir mekan
Hicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu Urfa

Hicran Cigdem Yorgancioglu Urfa Sıra Gecesi
3 dine ibadethane olmuş kısaca .

Tarihin içinden geçti zihin . Milattan önce ilk bin yıllarında Kafkasya kökenli Subar halkı yaşamış bu topraklarda,aynı dönemlerde Güneydoğu bölgesi Sami ırkından Aramilerin istilasına uğrayıpta . Arami küçük şehir devletleri kurulup akabinde de M.Ö. 612 yılına kadar Asur egemenliğinde kalmış.. M.Ö. 612-550 yılları arasında Med hakimiyeti ardından da M.Ö. 552-332 yıllarında Persler hakimiyeti olmuş. Sonrası Büyük İskender'in Asya seferi esnasında Urfa ve civarı M.Ö.4 .YY da Makedonyalıların egemenliğinde kalıp İskender'in ölümünü müteakip imparatorluğun komutanları arasında bölüşülmesi sonucunda ve sonrasında Seleukosların elinde kaldı.ğı sırada M.Ö. 302 yılında Seleukos Nikator tarafından eski iskân yerine yeniden kurulmuş ve Urfa'ya o zamanlar "Suları Bol" anlamına gelen "Edessa" adı verilmiş. Seleukoslar'ın güç kaybettiğ bir anda fırsattan faydalalanan Arami asıllı Süryaniler M.Ö. 132'de Aryu önderliğinde Osrhoene adıyla bir şehir krallığı kurup sonrası bölge Romalıların ve Partların hâkimiyetine girmiş. M.S. 216'da Roma imparatoru Caracalla tarafından işgal edilmiş 244'de Rortadan kalkmış krallık.Yerine 376 yıl hakimiyet sürecek Osrhoene krallığı gelmiş ve Hristiyanlık tarihi açısından bir hayli önemli imiş bu krallık.. Kral V. Abgar Ukkama 13-50 yılları arasındaki 2 saltanatı sırasında Hz. İsa'ya mektup yazarak Hristiyanlığı halkı ile beraberinde kabul ettiğini bildirmesi gereçekten Peygamberler şehri olarak Urfayı hatırlatıcı bir iz diyebilirim . Hatta
Hicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu Urfa

Hicran Cigdem Yorgancioglu Urfa
bu mektubun bir devamı ,bir cevabı olmuş . Hz. İsa da Urfa'yı kutsadığına dair bir mektubunu ve yüzünü sildiği mendile çıkan mucizevî portresini Abgar Ukkama'ya göndermiş. 260 yılında Sasani Kralı I. Şapur tarafından Romalılardan alınan şehir 273 yılına kadar Palymyra /Palmira devletine bağlanmış.. sonra yeniden Romalıların eline geçmış ve Roma imparatorluğunun Doğu Batı diye ikiye ayrıldıktan sonra Doğu Roma (Bizans) imparatorluğunun elinde kalmış.Urfa, Doğu Roma-Sasani çekişmeleri arasında da kalmış ve 359 yılında Constantius'un Roma Mezopotamyası'nı ikiye ayırmasıyla Diyarbakır asıl Mezopotamya'nın, Urfa ise Osrhoene vilayetinin başkenti olmuş.
Hep yabancı istilalardan bahsettim şimdiye dek . Urfa'ya ilk Türk akını ise MS .396'da yapılmış. Hunlar Urfa'yı yağmalayarak kilise ve manastırlarını yıkmışlar. Sasani imparatoru Kavad 502 ve 503 yıllarında Urfa'yı 2 kez kuşatmasına rağmen başaramamış. Anuşirvan 540, 544 yıllarında 2 kez daha denemiş kuşatmayı . . Bu kez II. Hüsrev şehri işgal etmiş ve 628'de Sasanileri yenen Heraklios Urfa'yı yeniden Bizans'a bağlamayı başarmış. 2 Halife Ömer zamanında 639 senesinde İslam ordularının eline geçmiş Urfa ve sonrasında da Emeviler hakimiyetine girmiş hatta 687 senesinde Harran, Samsad ve Urfa'yı tek bir eyalet halinde birleşmiş.. 750 yılından sonra Abbasi, Hamdani, Numeyri ve Mervanilerin idaresinde sürekli el değiştirmiş ve 1031 yılında tekrar Bizanslılar hâkimiyeti ele geçirmişler . 1071'de
Hicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu Urfa

Hicran Cigdem Yorgancioglu Urfa Isot secimi
Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Sultanı Alparslan Urfa'yı kuşatmasına rağmen 50.000 dinar karşılığında 50 gün süren kuşatmasını kaldırmış . .sonrasında . Alparslan'ın oğlu Melik Şah 1087 yılında Harran'ı 3 ayda kuşatıp ele geçirmiş Suriye Selçukluları Sultanı Melik Tutuş 1094'de Urfa'yı teslim aldı ve kalede sürekli olarak Türk garnizonu bulunması kaydıyla şehrin idaresini Ermeni asıllı Thoros'a verdi. Thoros, 1095'de Melik Tutuş'un ölümünü fırsat bilerek kentin tümüne hâkim olmuş I. Haçlı Seferleri esnasında haçlı ordusu kumandanı Kont Baudouin 1098'de Urfa'yı ele geçirip Haçlı Kontluğu'nu kurmuş. Sonrasında Suriye Selçukluları, Artukoğulları ve Anadolu Selçukluları tarafından kerelerce kuşatılmalar olmuş . Nihayet 1144'de Musul Atabeyi İmadüddin Zengi tarafından kuşatılan Urfa İslam dünyasında zafer nidaları ile karşılanmış ..Sonrası Eyyubi Devleti'nin eline geçmiş Bir sürede Selçuklu Alaaddin Keykubbat Urfa'yı Eyyubilerden almış ve şehir epey bir yağmalanmış. sonrası Harezmliler ,Eyyubiler derken Anadolu Selçukluları'nın 1243 Kösedağ Savaşı'nda yenilince Moğollar sahneye çıkmış Urfa’da. Sonra 13.YY son çeyreği Memluk Sultanı Baybars Moğollardan almış Urfa’yı . sonrası İlhanlılar sonrası
Türkmen Boyları ve Urfa 1399 senesinde Timur'un hakimiyeti başlamış Urfa’da . Akkoyunlularda uzatmışlar kafalarını bir kez sonra da Dulkadir Beyliği ve ardından 1507'de Safeviler . ve Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim ile zamanında 1517 senesinde Osmanlı İmparatorluğuna katılış gerçekleşmiş. .Böylece anlata anlata 16.YY a kadar
Hicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu Urfa

Hicran Cigdem Yorgancioglu Urfa Sıra Gecesi
geliyor Urfa ve . 400 yıl Osmanlı hakimiyetinde kaldıktan sonra ve I.Dünya Savaşı'nın akabinde savaştan yenik çıktığımız için 1 yıl sonra İngilizler ve Fransızların işgali ve nihayet 1920 de Fransızları yenilgiye uğratarak Cumhuriyet tarihine "Kendi kendini kurtaran şehir" olarak geçen anlı şanlı Urfa … Böyle bir iz bırakıyorlar tarih sayfalarına .
Akşam alışverişinde üzerliklere bakılan bir mağazanın içinden her ikimizde oğlak derisi Erbani(bendire benziyen ama zincirleri de olan bir ritim enstrumani ) ile çıktık . Ben özürlü çocuklarla perküsyon(ritm) dersi veren dostum Yaşar beye aldım erbaniyi çocukları çalsın diye. Ezgi erbabninin bir İran enstrümanı olduğunu söylüyor . Zikir yapılırmış erbani ile .
Urfa
22.08.2009
Halil-ür rahman ve Ayn-ı zeliha göllerinin güneyindeki Damlacık dağı üzerindeki sarp kayalıklı Seleukoslar, döneminden kalma Hz. İbrahim’ Nemrut tarafından ateşe atıldığı Urfa kalesine yüzümüzü dönüp bir akşam yemeği yeme vakti gelmiştşir artık. Birkaç akşam karesi fotoğraflarda iz bırakır.. Kale üzerindeki kitabeleri okumamız mümkün değil ama öyle acıkmışız ki elimizdeki menü kitapçıklarını sekiz göz inceliyoruz . Çardak Konukevi’ndeki akşam yemeği sonrası ,gece son tur olarak yeniden Balıklı Göl ‘e geldik ve Ayn Zeliha gölünde ufak 2 sandal turu yaptık kürekten üzerimize sular fışkıryor sazanlarda etrafımızda dansediyordu . Aheste çek kürekleri su ateşe dönmesin .

Benziyor göldeki
Hicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu Urfa

Hicran Cigdem Yorgancioglu Urfa
aksim
Bendeki kendime tıpatıp
Ya şu Ezgi’yi sandala atıp
Urfa’daki balıkları hoplatıp
Kürek çekip hikayeyi anlatıp
Duran Urfalı


Uykusuz gecen bir gecenin daha sabahı . Sabah ilk işimiz Şehir merkezinin güneyindeki 15 dakika mesafeli Eyyüp Peygamber Makamı ziyareti oldu. Yolda giderken lila renkli başörtülerinin yanı sıra , dövmeli kadınlar bir hayli dikkatimi çekti. Bu başörtülerini Kürtler ve Araplar kullanıyor.Erkeklerdeki başörtüler yada puşiler pek sevimli görünüyor başlarında. Eyyüp Peygamber Makamına geldik , Hz. Eyyüp Peygamber'in burada iyileştiği ve yaşadığı rivayet edildiğinden buradaki suyun şifalı olduğuna inanılıyor . Ağır bir ayak kokusu nedeni ile burnumu tıkayarak gezmek zorunda kaldığım mağarası Şanlıurfa'nın bilinen adak yerlerinden biri oldugundan dolayı girşine adak adanmaz çaput bağlanmaz vb bir dolu uyarının yeraldığı bir tabela asılmış ama pek dinleyen yok. .



Neyi söyleyip ne yi susarsa bu dil
Susuyorum ateş ile yanıyor içimdeki kandil
Urfa
23.08.2009


Urfalıya bak, gel de sevme
Her an yeni bir doku yeni bir ivme
Etnografik işaretler nişanesi
Şakalarında rengarenk dövme
Bir deyişle kendi aşiretini övme

HARRAN
Al bir gün. Urfa merkezin 44 km. Güneydoğusuna yol aldık. Yüksekliği ortalama 375 m civarındaki Harran Ovası na bakarken zeytin ağacının ilkbaharda çîçeklendiği gibi çiçeklendim hemen devede gezmeyi ve
Hicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu Urfa

Hicran Cigdem Yorgancioglu Urfa
tarihin en eski üniverstesini ve rasat için kullanıldığı söylenen kulesini görünce .
Kıh deyince ayağa kalkıp
Üniversiteye doğru
Yola düzülünce küçük kervan
Tarih geçti ansızın Emevi Abbasi Mervan


Biri Dicle diğeri, Fırat
İkisinde de “Deve” gibi bir surat
Gez dolaş dinle hikayeyi derken
Aman bu ne sürat
Dön başını önüne merak etme
Geliyor arkandan Fırat
Leyla Mecnun başka fasıl
Yarabbim sen evrene
Dicle’ninki gibi aşklar yarat


Bindiğim devenin adı Dicle , arkadaşım Ezgi’nin devesi Fırat sevgilisi imiş o nedenle sürekli arkasına bakıyor sevgilisi geliyormu diye yokluyor . Harran böyle gezildi işte . . gelin oldu kıyafetler ile .
Burası neresi ,nasıldır, nice mekandır
Sulara dönüşen içimdeki volkandır
Aldanırım ben haydi Harran beni kandır
Aşiretler çatışınca dökülen nice kandır


Kıpır kıpır doğa ile tarih
Uyut beni ,sonra da aniden uyandır
Olanı biteni yıldıznameme yazdır
İçimdeki yıldızları yak,gökbilginlerini kaldır
Harran’da mı bu gördüğüm kerpiçten çadır
Eğer evet ise cevabın, Harran’ı içimde canlandır .

İslam tarihçileri Harran’ın kuruluşunu Nuh Peygamberin torunlarından Kaynana veya Hz .İbrahim ‘in kardeşi Aran'a (Haran) bağlıyorlarmış. 13.yüzyıl tarihçilerinden İbn Şeddad, Hz. İbrahim'in Filistin'e gitmeden önce bu şehirde oturduğunu yazmakta imiş. Bu nedenle Harran'a Hz. İbrahim'in kenti olarak da anılıyormuş . Harran'da
Hicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu Urfa

Hicran Cigdem Yorgancioglu Urfa
Hz.İbrahim’in evinin, kendi adını taşıyan bir mescidin, onun otururken yaslandığı bir taşın varolduğunu söylemekte imiş.. Harran ismi Sümer ve Akat dilinde “Seyahat-Kervan” anlamına gelen “Harran-u” dan geliyormuş . Bir başka görüşe göre de “Kesişen Yollar” manasında imiş . Emevi hükümdarı 2. Marvan, Harran' ı ülkenin başkenti yapmış,Emevilerin Asya kısmı 750 yılında Abbasilere yenilince Harran da son bulmuş. Tarihin ilk üniversitesi kabul edilen “Harran okulu üniversite” Abbasi halifesi Harun Reşid zamanında daha da gelişerek ününü yaymaya devam etmiş.

Harran’da Topraktan evler
Sanki tepeleri üçgen devler
Ya nasıl görüküyor acaba
O koca dev
Gökyüzünden bakınca


Mağarada En zengin aşiret 22.000 kişi ile Karayavuzlar diyorlar . Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde tarihi kümbet evde. 240 senelik geçmiş anlatılıyor. Köşede bir kağnı arabası, su küpü, ekin yabası, bulgur taşı, av aletleri, buğday curunu kahve gem gümleri, keçeler, saman döveceği, fanus , ibrikler, yayık tulumu ve bilimum figürler göze çarpıyor . Kübet konaklama evin sahibin adı Reşat , rehberle birlikte gezdirme ve çevreyi gösterme aktivitesine eşlik etmeye talip oluyor . Sürekli puşileri yeniden yeniden bağlayıp kılıktan kılığa sokuyor ziyaretçilerini .

23.08.2009


ÇİĞKÖFTE ŞILLIK SIRA GECESİ

Otelimizden alınıyoruz ve 12 Eylül caddesindeki Pınarbaşı Konukevine geliyoruz . Meyan ağır geldi . Eğer
Hicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu Urfa

Hicran Cigdem Yorgancioglu Urfa
elektrikler aniden kesilmese gökyüzündeki yıldızların ne kadar harikulade olduklarını göremeyecektik . İftar sonrası . meşk ortamı saati sıra Sıra gecesine geldi . Çiğ köfte tepsisi şovu ve Bilal ile yapılan sohbetin tadi gecenin kısa özeti .

Bir halk mektebi kültürü olan gelenek ve göreneklerini, adâb-ı muâşeret ku¬rallarını, cemaatte konuşmanın adabın müzik eşliğinde yapıldığı bir ritüel acıda var hoşlukta var . Acı çiğ köftede ve bazı yanık türkülerde. Hoşluk ise muhabette.

Köfte yoğurma seremonisi ve sonrası tepsisinin dansına tanık oluyoruz . Hz. İbrahimi ateşe atmak yakacaklar toplanınca adamın biri eşine nasıl yemek yapacağını sorunca ceylanın budundan yağsız et çıkarıp karataşla ezi,p yoğurunca çıkmış bu çiğ köftenin hikayesi . Yani sorumlusu Nemrut . Tuzla bulguru katmak sonradan adet olmuş . İlk iş et ile isotu birbirine karıştırmakla başlıyor . Bilal isotun hangi çeşidinin hangi yemekte kullanılacağını sıralıyor . Kırmızısı sulu yemeklerde ,moru kısır ve lahmacun da Siyahı da çiğ köftede kullanılanı . Bu nedenle isotla et karışınca etin kırımızısı siyaha dönüyor .

Toplumsal hayatın kalitesini yükselten ve müşteri ihtiyaçlarını çok iyi analiz eden işletmelerde ilk bulunması gereken samimiyet ortamı yaratılmış. Bu olumlu bir puan .

Sıra gecelerinde müzik öğreniminde usta çırak geleneği varmış ve bu nezih ,edebiyatlı müzkli
Hicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu Urfa

Hicran Cigdem Yorgancioglu Ezgi Cardaktan Urfa
istişare toplantılarına bir halk konservatuarı da deniyor aynı zamnda Sıra gecelerinin bir özelliği de Urfa'nın sosyal, kültürel ve ekonomik sorunları nın konuşulması ki biz meşk sonrası bu sohbeti yaptık . Ufak afacan Bilal adeta indigo çocuklar gibi bakıyor akıllı zeki ve dikkatli . Göbeklitepe arkeolojik kazısı konular icinde en çok ilgimi çeken kısım oldu . Witwaterstand Üniversitesi'nden Prof. David-Lewis Williams, "Göbekli Tepe tarihin en eski tapınağının bulunduğu yer diyormuş . ...

Sıra geceleri geleneksel "Tolaka" ve "Yüzük fin¬can" oyunlarının oynandığı, geleneklerin yaşatıldığı gecelerden olan Sıra gecesi, Urfa sofrası yemeklerinden çiğköfte ve tatlılarının yenildiği Urfa ve Urfalının tanıtımının yapıl¬dığı bir lobi deniyor.
Sıra Gecesi
23.08.2009




Isısı düşünce hacim kaybeden sıvılar gibiyim bugün .. Yoğunluğum giderek artıyor. Ağırlaşıyorum . Oysa su olmalıyım saf su olmalıyım … Soğudukça ağırlaşmamalıyım . Atatürk Barajı gölü Türkiye'de sulama ve hidroelektrik üretimi için şimdiye kadar inşa edilmiş en büyük barajın, arkasında oluşan gölün toplam depolama kapasitesi 48.7x106 M3 imiş.. Drenaj havzası 92.338 Km2'imiş ve de alanı yaklaşık 817 km' olduğu söyleniyor. Fırat Nehri'nden oluşan gölden sulama amaçlı faydalanıp bunun yanı sıra balıkçılık da yapılmakta imiş . Buaralara bir de GAP Şenliği sırasında gelip gölde su sporları müsabakalarını izlemek gerek. . Atatürk Baraj
Hicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu  UrfaHicran Cigdem Yorgancioglu Urfa

Hicran Cigdem Yorgancioglu Urfa
Gölü oluşurken 1 ilçe 34 köy 85 mezra su altında kalmış


Şehir merkezi yakınındaki "Göbeklitepe"de yapılan arkeolojik kazılarda, günümüzden 13.500 yıl öncesine tarihlenen dünyanın en eski tapınak kalıntılarının bulunmuş olması kaydadeğer bir bilgi
Mahmut Amca . Çıkışta develer gülümsüyor bindiğimiz arabaya burnunu sürüyorlar camdan bakıyorlar . Arkeolog Klaus Schmit tam bir araştırma konusu . Cennet bahçes,nde ve Geo dersgisinde .AdemHavvadeyince sanırımİstanbulda’daAdem ile Havva'nın yeniden doğuşu - ANASTASIS icin Kariye Müzesine gitmemin de vakti geldi .

Yasak meyvayım ben
Herkesin bunu düşlediği
Adem ve Havva'nın
yasak elmayı dişlediği
Kadını ile erkeği eşlediği
'Cennet Bahçesi'nden gelmeyi
Bilirim ben
Göbek bağım var
Geçmişteki mazi ile
Hepiniz kadar

Urfa
Göbeklitepe 2009


24.08.2009
Hicran Cigdem Yorgancioglu



Additional photos below
Photos: 27, Displayed: 27


Advertisement

Cigdem Yorgancioglu URFACigdem Yorgancioglu URFA
Cigdem Yorgancioglu URFA

Cigdem Yorgancioglu URFA


Tot: 0.326s; Tpl: 0.017s; cc: 8; qc: 27; dbt: 0.0368s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.2mb