EN UZUN GÜN ...


Advertisement
Turkey's flag
Middle East » Turkey » Aegean » Bodrum
March 19th 2024
Published: April 19th 2024
Edit Blog Post

Total Distance: 0 miles / 0 kmMouse: 0,0

STRASBOURG-STUTTGARD-ISTANBUL


19 MART SALI 2024

Bugün dönüş günü …

Sabah uyandık ve evi mal sahibinin uyarıları doğrultusunda ,bulaşıkları temiz ve ortalığı toparlanmış bir şekilde 9:20 de terkettik .

Aracımızı park yerinden kapıp, GPS ‘i Strasbourg’a ayarladık…

Çok rahat bir yolculuktan sonra 11:30 gibi şehre girdik ..

Aracın benzin ikmalinden sonra aldığımız parka teslim ettik..daha doğrusu terk ettik .


Bermutad, her hangi bir teslim alıcı mevcut değil ..

Ofise gidip durumu anlattık ..

Dolu aldık, dolu bıraktık diye sıkı sıkıya tembih ettik ..

Aracı kiralarken, bizden güvenlik adına 377,20 Euro para kesmişlerdi.


Aracımızı sıfır fena puanla teslim ettiğimizden ,bu paranın iade edilmesini talep ettik …



Trenimiz 13:55'te ..

Vakit var biraz kenti gezelim dedik …

Avrupa’nın başkenti diye anılan Strasbourg’ta, kısa bir tur atmak gerekir diye düşündük …

Avrupa Konseyi,Avrupa Parlamentosu ve Avrupa İnsan hakları mahkemesi burada bulunuyor …

Allahtan bulunuyor aksi halde Gazze’de boğazlanan 40000 Filistinlinin hakkı nasıl korunacak di mi ?

Anladığımız kadarı ile ,40.000 ceset harekete geçmek için gerekli sayıyı tutmuyor ...

Bu nedenle, 100.000 i bekliyorlar …

Neyse buralara takılmıyalım..

Bu kent’te, diğer Alsace kentleri gibi Almanya-Fransa arasında oynanan ping-pong karşılaşmalarının eseri..

Önemli olan, Gutenberg'in matbaayı burada icat etmesi ve Fransız milli marşı “Marselleise”in 1792 de burada bestelenmiş olması …

Neden "Strasbourg" değil de "Marseilles" o da ayrı bir mesele…

Şehrin sembolü olan Notre Dame katedrali gezildi ve Ren kıyısında fon olarak arkada eski binaların yer aldığı fotoğraflar çekildi…

Gar'a döndük ve heyecan fırtınası başladı..

Trenimiz 13:55 ama, 13:45 ‘e kadar trenin hangi perona gireceği meçhul ..

Millet at yarışı sonuçlarını izler gibi bir o panoyu bir bu panoyu izliyor


Karar açıklanınca, hurra bütün millet peron arayışına girdi..

Bu trene niye biniyoruz diye soranlara sadece "THY nın yatacak yeri yok" diye cevap veriyoruz ..

Bu seyahate hazırlanırken, planımız, aracı havalanında bırakıp, 3 ay önce bedelini ödediğimiz Strasbourg-İstanbul uçağı ile İstanbul’a dönmekti…

Ciddi bir havayolu şirketi olan THY ,nedense, aniden bu seferi iptal ettiğini gururla açıklayarak "Başınızın çaresine bakınız" mektubunu gönderdi..

Şirkete müracaat ettik ve biletimizin hiç olmazsa aynı gün yapılacak Stuttgart- İstanbul seferine devredilmesini talep ettik


Ve dahi ,Strasbourg-Stuttgart nakliye bedelini kendilerinden talep etmeyeceğimizi ifade ettik…

Gelen yanıt ilginç: “böyle bir şey yapamayız ancak biletinizi iade ederiz”

Bu müşteri odaklı!! yanıtı aldıktan sonra, biletin iadesini talep etmekten başka çaremiz kalmamıştı..

Almak zorunda kaldığımız Stutgart biletimiz iade edilmesi muhtemel biletimizden 3000 TL fazla …

Biliyorum "yok artık " diyor ve dişlerinizi gıcırdatıyorsunuz...

Yapacak bir şey yok...kadıyı şikayet dahi edemiyoruz ...


Onu da sineye çektik ve 250 Euro ilavesi ile Strasbourg-Stuttgart tren biletimizi aldık…

Dava etsem herhalde parayı alırım ama bu haksızlıklar artık burama kadar geldi .Yoruldum…Sadece haberiniz olsun diye yazıyorum ..

Aldığımız tren bileti nedense direkt değil de Mannheim aktarmalı...


15:18 de Mannheim’a varması gereken trenimiz maalesef 16:20 de varıyor …

Bizim aktarma trenimiz 16:24 te ..

Aman ,yaman demeden gerekli perona koşturduk ..

Ümitsiz bir koşuşturma sonunda, Perona varışımız 16:30 ..

Almanlara bir hal oldu...Allahtan, bu tren de gecikti ve kalkış saati 16:35 e alındı..

Aksi halde bu treni kesin kaçıracaktık …

Neyse tren 17:30 gibi Stutgart a vardı..

Buradan bir otobüsle havaalanına geçmeyi planlıyorum..

Stutgart garında, tadilat var ve ortalık yangın yeri gibi olmuş..

Delikanlının biri, metro ile gitmemizi tavsiye etti…

Metro taa anasının nikahında...

Aksiyon filmi gibi saat giderek azalıyor…

Metro ya vardık ama biletimiz yok ve daha güzeli alacak zaman yok ..

Gözümüzü kararttık ve kendimizi metro'ya attık ..

Git ,git yol bitmiyor bizim istasyon son duraktan bir önce…

Havaalanına vardık ...koşturma devam ediyor …

18:50 uçağımız da yine rötar var ve bu sayede salonda biraz soluklanma olanağı bulduk ..

Uçağımız 19:20 gibi kalktı …

Hep kötülükler bizi bulacak değil ya ..

Uçakta emergency exit boş ..

Hostesi uyardım ve sırplı uyanıklardan önce oraya kurulduk …

İşte bu çok güzel oldu …

Uzat ayağını uzatabildiğin kadar ...


Bizim saate göre, gece yarısı İstanbul Havaalanına indik ..

Meydan da meydan hani…

Uçak bir yerlere yanaşacak …

git git bitmiyor…

İndikten sonra da bu "git git bitmiyor" faslı "yürü Allah yürü" faslına evrilerek devam ediyor…

İstanbul'da bankacımız ,Allah razı olsun bize bir kart temin etti..

İfadeye göre ,bu kartla Dünya'nın tüm vip salonlarına girebiliyormuşuz…

Her ne kadar Latin Amerika gezimizde, denemeye kalkıştığımız her yerden kovulmuşsak ta burada bir deneyelim dedim …

THY, abuk sabuk bir şeyler diyerek bizi kovdu …

TAV’ın salonunu deneyelim dedim …

Bir mucize oldu ve bizi 4 saat kabul edebileceklerini bildirdiler..

Bunu yazıyorum zira İstanbul-Bodrum uçağımız 07:20 de ...

İstanbuldaki evimize gidemeyeceğimize göre bu geceyi alanda geçirmemiz konusunda Svitlana ile anlaşmıştık ..

Neyse ki sunulan olanaklardan yararlanarak koltuklara azıcık uzanmak imkanını bulduk

Bununla da kalmayarak , sunulan çay ve kurabiyeleri tatmak mümkün oldu…

Advertisement



Tot: 0.406s; Tpl: 0.015s; cc: 14; qc: 47; dbt: 0.1494s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.2mb