ŞEYTAN SOFRASI


Advertisement
Turkey's flag
Middle East » Turkey » Aegean » Ayvalik
July 6th 2009
Published: June 21st 2017
Edit Blog Post

Geo: 39.3182, 26.6934

GÜN 6, GÜNLERDEN PAZARTESİ:
Harika bir uyku ve muhteşem bir marina sabahı....
Yerimiz çok iyi...
bir adımda sahildeyiz ve kahvaltımızı marina cafesinde yapıyoruz...
Öğlene kadar muhtelif tembellikler denedik..
kitabımızı okuduk...
müziğimizi dinledik...
keyfimiz yerinde ...
Öğleden sonra eski Ayvalık'ı dolaşmak istiyoruz..
Marina önünden bir minibüse binip çarşıda indik...
Önce çarşı içinde dolaşıp gençlik anılarımı tazeledim ya da yadettim..
Vakit buldukça bu çarşıya gelip zeytinyağı,zeytin vs alırdım...
Ayvalık doğal güzellikler bakımından zengin bir ilçe olmakla birlikte mutfağı ile de ünlüdür.
İlçeye özgü en önemli yiyecek sosis, sucuk, kaşar, turşu, mayonez, ketçap gibi malzemelerle hazırlanan Ayvalık tostu'dur.
Diğer önemli bir yiyecek tüm Balıkesir ilinde yaygın olarak yapılan ve Höşmerim olarak da bilinen Hoşmerim tatlısıdır.
Papalina olarak bilinen bir balık türünün (çaça balığı), genellikle meze olarak tüketilen ızgarası ve zeytinyağında unla yapılan kızartması da Ayvalık'ın önemli yemekleri arasında sayılır.
Deniz kıyısında olması nedeniyle deniz ürünlerinden yapılan mezeler ve zeytinyağlı yemekler Ayvalık mutfağının temelini oluşturur.
Ayvalık'ta son zamanlarda zeytinli dondurma da ilgi odağı olmuştur.
Çarşıdan eski mahallelere yöneldik...
Ayvalık'ta birçok tarihi yapının yanı sıra ve Rumlardan kalma ev ve kiliseler bulunmaktadır.
Zaten Ayvalık'ın tarihi çok eski...
Bugün, eski Kydonia olduğu düşünülen alanda, ciddi bir arkeolojik çalışma olmamasına karşılık halen antik devre ait bol miktarda çanak çömlek parçalarına rastlanmaktadır.
Bu parçalar üzerinden yapılan ön çalışmalar, Helenistik (MÖ 330-30) ve Roma (MÖ 30-MS 395) çağlarına ait yerleşim yerleri bulunduğunu işaret etmektedir.
Doğu Roma verilerine dayanılarak Roma döneminde en parlak çağını yaşadığı düşünülen şehrin, Bizans döneminde önemini yavaşça kaybettiği, yerleşimin Ayvalık'ta yer alan İlkkurşun Tepesi eteklerine kaydığı düşünülmektedir.
Kentin daha sonraki çağlardaki gelişimi bu bölge merkezli olmuştur.
İlkçağda Misya, Hititler, Frigler, Lidya, ortaçağda Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma İmparatorluğu, 14. yüzyıl'dan itibaren de Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine girmiştir.
19. ve 20. yüzyılın başlarında en parlak dönemini geçiren kentte yaşayan Rum ahalinin, 1821 yılında Yunan ayaklanmasına katılması sonucu ilçenin büyük bir kısmı boşaltılmış, daha sonra dönmelerine izin verilmekle beraber, kent eski canlılığına kavuşamamıştır.
Bugün eski dönemlerden fazlaca kalıntıya rastlanmamasına rağmen, yer yer Antik Yunanistan ve Antik Roma çağlarına ait çanak ve çömlek parçacıkları görülmektedir. İlçe I. Dünya Savaşı sonrası İzmir'in işgali ile birlikte 29 Mayıs 1919'da Yunan egemenliğine girmiştir.
İşgal sonrası Anadolu'da ilk kurşun 172. Alay Komutanı Yarbay Ali Çetinkaya tarafından atılmıştır.
Bu işgal
15 Eylül 1922'ye kadar sürmüştür. 24 Temmuz 1923'de imzalanan Lozan Antlaşması'nda belirtilen Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi gereğince, Girit, Makedonya ve Midilli Türkleri ilçeye yerleştirilmiştir. Ayvalık Kültürel ve Doğal Zenginlikleri saymakla bitmez... Sarımsaklı Plajları: Ayvalık' ın Küçükköy beldesinde bulunan Ege Denizi kıyısındaki plajlardır.Ayvalık kent merkezinin 6 km güneyinde bulunan plajlar 12 km uzunluğundadır.Ayvalık içinde denize girilmez ama Sarımsaklı Plajları keyifle denize girilecek yerlerden biridir. Gençliğimde kemikli sivrisinekleri vardı ...inşallah önlem almışlardır... Alibey Adası: Ayvalık Adaları grubuna dahil olan ve yerleşime açık olan tek adadır. 1995 yılında inşa edilen bir köprü sayesinde bu adaya karayolu ile geçmek mümkündür.Dün bahsettim... Ayvalık Adaları: En büyüğü Alibey Adası olan takımada. Bu adalar milli park ilan edilmiştir ve Alibey Adası dışında yerleşime açık değildir. Şeytan Sofrası: Ayvalık'a hakim büyük kayalık tepelerin üzerinde bulunan, bakıldığında tüm Ayvalık Adaları ve Midilli Adası'nın manzarası gözüken, üzerinde Şeytan'ın ayak izi bulunduğuna inanılan eski bir lav birikintisi. İşte bu akşam Ege ' de, güneşin en güzel batırıldığı yerlerden biri olan Şeytan sofrasında güneşi döndürmeyi planlıyoruz. .Eski Mahallenin orada özel bir taksi bulduk . Bizi Şeytan Sofrasına götürmeyi kabul etti. "Gel misafirimiz ol" dedik tepede bırakmadık Sevket'i ... ilk geldiğim yıllarda kimsecikleri bulamazken bugün karşılaştığım kalabalık beni şaşırtıyor... Büyük bir Kahvehane kurmuşlar ,ve artık bu alana girmek parayla... Otobüsler park edecek yer bulmak konusunda sıkıntı çekiyorlar... Manzara çok güzel... oya gibi sahiller insanı heyecanlandırıyor... Fotoğraflar çekildi... Şeytanın Ayak izi olduğu iddia edilen yere gittim.. .eskiden para mara atmazlardı...şimdi içine para atar olmuşlar... Muhteşem manzarası olan bir yeri "Şeytan Sofrası" diye adlandırmak ancak bizim gibi zekaların eseridir... Güneşi güzelce batırdık ve Ege sularına gömdük..... Şevket kardeşimiz bizi Marina'nın önünde bıraktı... Rakılarımıza kavuştuk... bir süre sonra küçük bir durum muhasebesi yaparak Marina lokantasında yemeğe karar verdik... Aynı kararı uygulayan denizciler bir süre sonra kaynaşmağa başlar ve bitmez ,tükenmez tekne muhabbeti başlar .. .Nerede kışlanır ? Jeannot'nun yenisinin ayrıntıları... .Hangi demir daha iyi?... Bozburun'da nerede yenir ? artık bunun sonu gelmez... Geç saatte tekrar teknemize döndük ... yarın yolumuz var...Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:


Advertisement



Tot: 0.095s; Tpl: 0.013s; cc: 10; qc: 25; dbt: 0.045s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb