EFSANEVI PHOKAIA

---

---

Geo: 38.6703, 26.7566

GÜN 07 ,GÜNLERDEN SALI:

Yola çıkalı bir hafta olmuş bile..
Sabah güneş doğarken Marina'yı terkettik...
Bugün kısmetse Foça'yı bulmak istiyoruz ve yaklaşık 45 millik yolumuz var...
Ayvalık Körfezi tabak gibi dümdüz...
Tavuk adasının önünden geçiyoruz ...
deniz fenerleri bizleri yönlendiriyor...
Nasıl huzurlu akıyoruz...
Deniz'e niçin aşık olduğumu anlamağa çalışıyorum..
Adeta beni bağrına basıyor...
Ailemizin isim konusunda yetenekleri sınırlı....
bu nedenle 2 Zeynep ve 2 Deniz var ....
Gerek birader Süleyman'ın oğlu, gerekse benim küçük kızımın adı: Deniz...
Her ikimizin deniz aşkının yarıştığına eminim.
O biraz daha azgın, zira su altı hocalığı yapıyor...
Ben mümkünse su üstünde kalmağa çabalıyorum...
Adacıklar arasından geçip Ege'ye kavuştuk tekrar ...
Gidiyoruz gidiyoruz ...sancağımızda Midilli duvar gibi....
Güvercin Kayalarını geçtikten sonra artık Çandarlı koyu açıklarına vardık...
Ben nedense bu Çandarlı Koyundan çok korkarım ama bugün dişlerini göstermeyecek galiba ...
Sıkıntısız geçtik ve Foça 'ya doğru yöneldik...
Homeros'un Siren kayalıklarını geçtik...
Bu efsanevi kentin,yeni yapılmış marinasına rahatça yanaştık..
Kent tam karşımızda...
Marinanın önünden bir taksi ile Foça'ya gittik...
Foça'nın kış mevsiminde ki nüfusu 10.000 yazın ise 82.000 olmaktadır.
İzmir de doğal kalmış ilçelerden biridir.
Foça halkı dayanışma içinde mutlu yaşar.
Taş evleri mevcuttur.
Sadece yaz değil kışın da gelen turist sayısı da fazladır.
Foça'da yılın büyük bölümünde Poyraz estiğinden çok temiz ve bol oksijenli havası vardır.
Sadece Oksijen karın doyurmuyor bu nedenle karnımızı doyurduk ...
Biraz kenti turladık ve tekrar Marina'ya döndük...
Bu Foça'nın bende ki ağırlığı çok fazla ...
hayranlığım da fazla ...
Tarihin en usta denizcilerinin buradan yetişmesi beni çok düşündürüyor ...
sırlarını aramağa çalışıyorum...
Akdeniz de ne kadar sevdiğim kasaba ,köy,kent varsa Foçalılar tarafından kurulmuş ...
Buralardan oralara nasıl gitmişler ?
insanı düşündürüyor...heriflerin de namı yürüyor....
Phokaia, İzmir'in Foça İlçesi'nin Antik Çağ'da ve Bizans Dönemi'ndeki adı. Oniki İon kentinden biridir.
Önceleri kentin kuruluşu MÖ 11. yüzyıl Aioller tarafından gerçekleştiği, MÖ 9. yüzyılda ise kentin İon tarafına geçtiği düşünülüyordu.
Fakat yapılan son araştırmalar kentin kuruluş tarihini MÖ 2000'e kadar geri götürüyor.
Adı ile ilgili başlıca üç görüş vardır:

 İlk görüş, adının fok balığında aldığı şeklindedir Kent limanı açıklarındaki kayalıklar akdeniz foklarının günümüzde bile yuvasıdır.

 İkinci görüş kentin Yunan anakarasınıda gelen Phokisliler tarafından kurulduğu yönündedir. İsmide onlardan gelmektedir.

 Üçüncü görüş kentin Luwi dilinde sulak yer demek olan "Pa-uwa-ke" den geldiğini, bölgeye sonradan yerleşen yunanlıların bunu "phokaa" olarak dillerine alıp sonuna yunanca kendi yurdu demek olan "-ia" ekini eklediklerini savunur

O zamanlarda en önemli İyonya'nin yerleşim yerlerinden biri olan Phokaia'de İyon yerleşimi MÖ 9. yüzyıl da baslamistir.
Tarihte usta denizci olarak bilinen Phokaialılar, ayrica mühendislikte gelismişler ve başarıları ile Ege, Akdeniz ve Karadeniz'e de birçok sayıda koloni kurmuslardir. Foçalılar'ın tarihte kurmus oldugu kolonilerden baziları :
Karadeniz'deki Amysos (simdiki Samsun);
Çanakkale Boğazı'ndaki Lampsakos (simdiki Lapseki);
Midilli Adası'nda Methymna (simdiki Molyvoz);
ve Avrupadaki Elea -simdiki Velia- (İtalya);
Alalia (Korsika);
Massalia -simdiki Marsilya- (Fransa) bunlardan bazilaridir.
Reklam olmasın diye Nice,Antibes'i pas geçiyoruz...
Ayrica Phokaialılar İonya'da, doğal altın-gümüş karışımı kullanarak "elektron" sikkeyi tarihte ilk defa bastıranlardan biri olarak bilinmektedirler.Cukka sağlam !!!
Midilli'deki (Lesbos) Mytiline kentiyle yaptığı bir anlaşmayla elektron sikkelerin altın gümüş oranı ve gramajında belli standartlaşma sağlamıştır.
Elbette bu medeni ilerleme o zamanin bircok uygarliklarinida etkilemis ve onlari Anadoluya cekmistir.
Kısaca uçmuş herifler.....
Cenevizliler simdiki Yenifoça'yi ilk kuranlardandir.
Foça sirasiyla tarihte; 13. yüzyılda Çaka Bey tarafindan alinarak Anadolu Beyliklerine, ve daha sonrada Saruhanoğulları Beyliği 'nin yönetimine gecmistir.
1455'te ise Fatih Sultan Mehmet buyuk fetihten sonra Foça'yı alarak Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil etmistir.
Bu gibi uygarlıklara ve topluluklara merkez olusturdugu icin Foça onemli bir arkeolojik merkez haline gelmistir.
1953 yilinda başlayip ve günümüze kadar aralıksiz devam edip gelen kazılarda, Helenistik döneminden kalan tiyatro, Athena Tapınağı ve Kutsal Alanı, Liman Kutsal Alanı (Kybele'ye ait olduğu düşünülmekte) ile Pers Anıt Mezarı (Foça'nın 7 km doğusundaki "Taş Ev" olarak bilinen) basariyla ortaya çıkarılmıştır.
Bahse konu Pers Anıtı; bölgeyi MÖ 492 yılında istila eden Ahamenid-Pers Ordusu komutanları için bir anıt olarak yapılmış; daha sonra mezar, ağıl, gözetleme noktası, mola yeri gibi amaçlar için kullanılmıştır.
Anıt; Anadolu' da bulunan ender Pers yapılarından birisidir.
Sen neymişsin be Foça ???
İzmirli kardeşimiz Homeros'un (ünlü tarihci) İlyada ve Odyssey destanlarında bahsettigi Siren Kayalıkları, Foça'da yer almaktadır.
Ona gore oradan gecen denizciler icin bir zamanlar bircok rivayetlere konu olmustur bu kayalıklar.
Foça irili ufaklı bir çok adanın serpilmiş görüntüsüne sahiptir.
GPS olmazsa acemiler için neşeli anlar yaşatabilir....
Biz geçerken, I pod dinliyorduk bu nedenle sirenleri fazla duyamadık...
Foça Turk Rivierasi olarak bilinen Mersin, Antalya dan baslayip Izmire kadar uzanan bolgenin icinde bulunmaktadir.
Bu da bircok yerli ve yabanci turistleri "mavi tur"lara veya diger gezilere durak yapmaktadir.
Foça'nın denizi çok berrak ve temizdir.
Sayısız koylara sahip şehrin halka açık plajı bulunmaktadır.
Osmanli ve diger medeniyetlerden kalan tarihi evler ve mekanlar da, deniz, balik tekneleri ve doga butunlugu ile birlesmesi Foca ya Akdeniz kentlerini animsatmasinda büyük etkileri vardir.

Sayilari giderek azalan akdeniz fokunun yaşam alanlarından biridir, Foca.
Ayrica akdeniz foklari kentte her yil yaz aylarinda duzenlenen festivallerin de onemli bir sembolu haline gelmistir.
Bu sevimli Foca fokuna Merkez Bankasi 1996 yilinda ozel hatira parasi bastirmistir.
Foca'da soylarini tukenmekten korumak amaciyla devletin ve universitelerin arastirma merkezleri mevcuttur.
Avlanilmasi kesinlikle yasak olan fokun balikcilar tarafindan da cok defa korunuldugu bilinmektedir....
İşte bu iç içe geçmiş doğa,tarih,mitoloji ve MÖ 2000 yıllarında buralarda insanların yaşam mücadelesi vermiş olmaları beni çok heyecanlandırıyor...
Nasıl karar vermişler buralardan kalkıp taaa Marsilya'lara gitmeğe ?
Neden gitmişler ?
Dürtüleri ne ?
1071 yılından beri buralarda oturan milletim, niye hava azıcık rüzgarlı olunca Kalamış Marina'dan Sivri Ada'ya gitmeğe üşeniyor...
Yelkenlerin hiç açılmadığı yelkenli kayıkları niçin alıyoruz ?
Neyse böyle aptal saptal sorulara dalmayayım ...çıkması zor olur...
Akşam üstü güzelim Foça'ya karşı alkollere daldık ....
Günü çevirdik Marina'nın hemen yanında sahil boyunca çok güzel kafeler var...
Bilgisayarı kapıp dünya ile temas etmek şansını bulduk...
Biralarımızı yuvarladık...
güneşimizi batırdıktan sonra tekrar Foça'ya gitmeğe üşendik ve bulunduğumuz sahildeki bir lokantada yemeğimizi yedik.
Bilahare efendi gibi tekneye dönüp kaşar tekeri mehtabımıza daldık...
Votka-mandalin eşliğinde...
İnsan yatmağa kıyamıyor ama yarın yolumuz var ....
Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:
Gün için bir video hazırladım o da allta durup duruyor ..

---