TARİH KOKAN FIRENZE

---

Geo: 43.7687, 11.2569

GUN 7 günlerden Cuma

Güzel bir uykudan sonra ,her zamanki işlerimin arasında yer alan "şarj" işlerini bitirdim.
Ayşe uyurken ben yıkandım kahvemi yaptım ve uyanmasını bekledim.
Gece biraz serin oldu.
Öğlene kadar toparlandım ve Ayşe ile kenti teslim almağa çıktık.
Önce kampımızın hemen yanı başında David tepesine uzandık.
Dostum Yavuz, (Turgul ) ile yaptığımız seyahatteki anılarımızı canlandırdık.
Yavuz, burada ne kadar mutlu olmuştu.
Orada, artık ustası olduğumuz 12 no lu otobüsü bekledik ve şehre indik.
Önce dünden peylediğimiz, Via Maggio'daki Rococo pizzacıya gittik.
Ben, otlu motlu bir pizza yedim.
Çok başarılı idi.
Oradan yürüyerek Duomo ya vardık .
Gölge ve püfür bir yerinde oturararak, kahvelerimizi höpürdettik.
Meydan ve Kilise turistten yıkılıyor.
Allahtan bu yerleri çok önce ziyaret etmişiz yoksa bu sıcakta bu kuyruk beklenmez vallaha.
Belki burada, bir açıklama yapmağa gerek var ...
Siz ne biçim turistsiniz ?
İnsan bir müzeye gitmez mi ?
Bir kültürel etkinliğe katılmaz mı ?
Tanıtım kitaplarında yer alan "olmazsa olmaz"ları yapmaz mı ?
diye sorular olabilir
Eşimle ve dahi çoluk çocukla, bu ve benzer popüler Avrupa kentlerine sayısız gelme fırsatı bulduk..
.Tüm bu müzeler ,etkinlikler ve "olmazsa olmaz" faslını o dönemlerde kapatma şansını bulduğumuzu, belirtmekte yarar görüyorum .
O işlerin hepsinin, bittiğini varsayabilirsiniz .....
Duomo'dan açık hava çarşısına yöneldik.
Ayşe kendine topuklu terlik bakıyor
Ben de Abdürrezak kardeşime, buzdolabı magneti bakıyorum. Sürücü eldivenlerine baktım en son 15 E ya bıraktı.
Pahalı geldi almadım.
Oradan yine bir Cafe ye gittik.Ben bu kez "Cafe Freddo" yaptım.
Bu sıcakta iyi gidiyor ve insan kana kana içmek istiyor.
Avare avare dolaşırken, bir meydanda, dev bir atlı karınca ( biz buna niye atlı karınca deriz hiç anlamam) yanındaki banklara oturduk.çocukları ve onlara işkence eden analarını seyrederek neşelendik.
Bir zamanlar bizim de bu yaşta çocuklarımız vardı.
Şimdi ne kadar uzakta duruyorlar.
Ayşe kendine kitap almağa gitti .
O sırada bir italyanın, Filipinli ( sanıyorum) orospuyu canlı olarak ,avladığına tanık oldum..erkek bir sürü dil döktükten sonra evine davet etmeğe muvaffak oldu.
Sonra ne olur bilinmez.
Bankta biraz uyukladım sonra su aramağa karar verdim.
Bu şekilde, çok pahalı bir cadde keşfettim.
Verozzo Palace ın arkası burası.
Ayşe'yi de götürmeğe karar verdim.
Oradan, tekrar bira içtiğimiz meydana döndük ve 2 bira daha çaktık.
Akşamüstü çok yürümeyelim diye, San Frediano da, yakın fakat bayağı hoş bir restorana daldık.
Lokantanın adı "beyaz yaban domuzu" lokantası.
Gizem filimlerinde vardır böyle adlar ..
Çok güzel bir yemek yedik .
Daha hava aydınlıkken,otobüsümüze binip bu kez kampın kapısında indik.
Kampta ,biraz viski ,biraz müzik ve bilahare yatak.


Biz ettik Siz eylemeyin:
Fotoğraflarınızı çekecek olanları iyi seçiniz aksi halde yarısı var yarısı yok manasız fotolarla dönersiniz

Hergün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:

---