MUSSOLLINI NIN RUYASI


Advertisement
Greece's flag
Europe » Greece » South Aegean » Leros
October 14th 2014
Published: October 3rd 2016
Edit Blog Post

Total Distance: 0 miles / 0 kmMouse: 0,0

Xirocampos-panthelis


Geo: 37.1505, 26.8437

GÜN 03 GÜNLERDEN SALI:

Gözümü açtığımda başım hala dumanlıydı…

Allah'tan su üzerindeyiz..
Teknenin kıçına ,nasılsa eriştim ve küpeşteden kendimi suya salıverdim …
Su beni derhal sarıverdi... harika bir serinliği var ..
İşte kendime gelmeye başladım hatta biraz fazla kendime gelmeye başladım zira çıkış merdivenini indirmediğimin farkına vardım...
Bittabi kardeşim gelip merdiveni indirene kadar, ayılma operasyonu başarı ile gerçekleşti..
Turhan Aga da ayılma işlemini gerçekleştirdikten sonra çay yapımına odaklandı..
Çayımızı içip bisküitlerimizi yedikten sonra bota binip sahile çıktık..
Dün geceden Lefter e 2 adet motosiklet ısmarlamıştık.
Kızcağızın biri sahilde elinde belgelerle bizi bekliyordu ..
Yunan da hayat, pratik ve güzeldir..
Parasını ödedik ....işimiz bitince ,anahtarlarını gece oturağın altına bırakmamızı tembihledi …
Hepsi bu kadar motorize olduk..
Turhan önde ben arkada önce Lakki ye uğradık ..
Lakkiden önce biraz Leros tan bahsedelim .
Artemis'in adası olarak ünlenen Leros, daha sonra maalesef Yunanistanın siyasi hapishanesi haline getiriliyor
Bu da yetmezmiş gibi akıl hastahanelerinin buraya kurulması kararı ,haliyle düşük profilli bir turist adası oluşmasıyla sonuçlanmıştır.
Artemis i hatırlatalım:
Artemis, Roma daki adı ile Diana, Zeus ile Leto'nun kızı. Phoebe olarak da bilinir.(Friends dizisi ile ilgisi yok) Apollon'un ikiz kız kardeşi, vahşi doğa, avcılık ve ay tanrıçası. Ares'in dostu ve en büyük Yunan tanrıçalarından biridir.
Kim kimin bacağını sıkmış tramvayda ? bunu da başka bir zaman anlatırız ...
Neyse konumuza dönelim :
Ada ,1309 da St Jean şövalyeleri işgali altında... daha sonra 1522-1831 de Osmanlı sahneyi devralıyor.
En hasta olduğum konu da, 1912 de İtalyanların adayı işgali..
Osmanlının burnunu sürtmek amacı ile yapıldığı iddia edilen harekat ,diğer müttefik devletlerince onaylanmamıştır ( Fransa/ İngiltere)
bu işe gözünü yuman tek ülke ,Rusya …
Bu İtalyan'lar bildiğiniz üzere, dünyada en çok kahraman heykelini diken millettir.
İtalyanın yaklaşık her kavşağı ve meydanında ,elini göğe hırsla kaldırmış..hülyalı bakışlarla ufka bakan ve elbisesi yelde uçuşan sert bakışlı bir İtalyan zafer ya da kahraman heykelini görebilirsiniz.
Tek sıkıntı ,ortada dişe dokunur, tek bir zaferin olmayışıdır..
Yukarıdan geçen İtalyan uçaklarına aşağıdan ok atarak kendini savunmağa çalışan Ethiopyalıları yendikleri zaferini saymazsak..
Onu da ancak garibim halka gaz atarak zar zor kazanabilmişler..
İşte bu kahraman İİtalyanlar, Rodos'tan sonra Leros adasına yöneliyorlar.
Adanın limanına gelen İtalyan gemileri, karşılarında hiçbir savunma kuvveti göremiyor.Buna rağmen 12 Mayıs'1912 de adaya 500 asker çıkarıp, Türk karakolunda bulunan 14 jandarma ile bütün Osmanlı memurlarını esir almak başarısını gösteriyorlar.
Gel de buna heykel dikme ...
Bilahare Lakki körfezi İtalyan donanmasının üssü olmuş.
II dünya savaşında Almanlar da burasını deniz üssü olarak kullanmışlar.
Ada 1948 de Yunanistan'a ilhak etmiş .1967 de Yunan Juntacılar siyasi mahkümları buraya güneşlenmeye yollamışlar..
Dolayısıyla, adanın, Yunan demokrasisinde önemli bir rolü var…
Efendim en önemlisi ,Mussolini bu adaya takıkmış ve nedense yeni Roma imparatorluğunu buradan başlayarak kurmak istiyormuş..yememiş içmemiş ünlü mimarlarını buraya gönderip ART DECO sanatının ilk örneklerini dikivermiş.
Şey içi kadar adaya çift yollar falan filan .
Hazret burasını Faşistlerin rüya adası yapmak istiyormuş..
Ömrü vefa etmedi de ada kurtuldu..
Lakki de hala bazı örnekler var ama önemli değil .
Yunanlılar aynı zamanda başkent manyağı oldukları için Lakki adanın başkenti sayılmaktadır.
Lakki yi geçip Turhan ağanın önderliğinde koyun girişine kadar gittik..
Oldukça korunaklı ve sadece batı rüzgarlarına açık bir koy..
Koy girişindeki balık çiftlikleri bence koyu tehdit etmektedir …
Aynı yoldan geri dönüp bu kez kuzeye yöneldik ...önce Panteli diye harika bir plaja vardık sonra yükselerek kastro denilen kale nin oraya vardık .
Manzara nefes kesici..
Bir tarafta az önce geçtiğimiz Panteli koyu öte yanda Aghia Marina koyu ..
Uzakta memleketim ....arada deli mavi bir deniz ..
Bas deklanşöre …
Kendinizi alamıyorsunuz ..
Tepeden inmeden önce her "buradaydım" demek isteyen turistin, resim çektirdiği küçük kırmızı damlı kilisesinde bizde gereğini yaptık..
Çektirmeyenler hakkında tahkikat açılıyormuş...
Yokuş aşağı salınca ve Turhan gibi bir kılavuza sahip olunca, girilmezden girerek Aghia Marina koyuna vardık ..
Cafeler çok cazip "gel ...gel" diye bağırıyorlar..
Güzel bir yere oturup ben grek kofi hocam Kaiser birasını çaktı..
Azıcık soluklandıktan sonra, İngilizlerin 1943 savaşında kaybettikleri ordu mensupları için kurulmuş Krithoni mezarlığını geçip, Adanın en büyük kumsalı sayılan turistik Alinda 'ya vardık .
Dostumuz Salih in bize salık verdiği lokantayı bulamadık .
mevsim nedeniyle kapanmış ta olabilir.
Daha önce gözümüze kestirdiğimiz Panteli'ye döndük.
Suyun kenarında Apostolis'in lokantası bizi bekliyor..
Bülbül sesleri arasında, rakı ve mütemmim cüzlerini eda ettik ..
Amann pek bir güzel ..
bir noktadan sonra vakit tamam dedik
Yola çıktık ve tekrar Lakki'ye döndük .
Bizim Lefter'in kızı burada müskirat dükkanı işletiyor ..
Ama biz onun yunanlı olduğunu ve öğlen siesta yapacağını unutmuşuz.
Saat 16 :00 kadar sahildeki bir kafede oyalandık ..
Hava mis gibi…
Sahilde otururken, buraya sürülen Yunan siyasilerini düşünüyorum..
Bu hava da garanti siyaseti bırakmışlardır..
Gerçi Hamzaköy ve Zincirbozan'da yatan bizim siyasilere pek bir faydası olmamıştı...
16:00 da dükkana gittik ama memlekete dönüşte, taşıma başımıza dert olur diye satın almaktan vazgeçtik..
Fiyatlar makul aşağı yukarı Kos seviyesi…
Xirocampos'a ( hirokampos diye okunuyor ) dönmeden son bir güzellik yapmak adına ,en yüksek tepeye tırmandık ..
Manzara harika.... bir tarafta Xirocampos koyu öte yanda Lakki koyu görülüyor..
Tıngır mıngır tepeden inip Xirokampos a vardık
Kıdemli dostumuz Sava bizi karşıladı..
Bütün gün Lefter'in yönlendirdiği hayali kedileri kovalamaktan ötürü ,biraz yorgun düşmüş anlaşılan..
Yine çok hoş bir akşam yemeği yendi.
Lefter bermutat kendi içkisini alıp masamıza geldi ..
Kendisine bundan hiç hoşlanmadığınızı anlattık ..gülüştük ..sahilin iki yakasının dertlerini paylaştık ve zamanı gelince birbirimize sarılıp vedalaştık…
gelecek yıl buluşmak üzere ayrıldık...
Judith hanım bizi bağrına bastı …

Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linkleri tıklamanız yeterli:

Genel Leros Klipi:


Lakki Videosu:


Aghia Marina ve Alinda videosu :


Advertisement



Tot: 0.134s; Tpl: 0.029s; cc: 10; qc: 31; dbt: 0.0352s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb