WASHINGTON TAKIPTE


Advertisement
Greece's flag
Europe » Greece » South Aegean » Leros
October 15th 2014
Published: October 3rd 2016
Edit Blog Post

Total Distance: 0 miles / 0 kmMouse: 0,0

Panthelis-Lipsoi


Geo: 37.3011, 26.7438

GUN 04 GUNLERDEN ÇARŞAMBA:

Turhan hocamı uyku tutmamış olacak ki benden önce uyanıp tekneyi netaladı ..

Bot içeri alınmış ,el mikseri 2.5 HP Yamaha yerine asılmış..
İşlemlerin bitmesine az bir süre kala uyanıp, kişisel ayılma işlemlerimi gerçekleştirdim .Aslında, bugünkü programda Kalimnos varken, Alman dostlarımız Lipsi'ye gidin dediler...Lipsi adası kayığı kışlayacağımız son durak Didim deki ,D marina'nın tam karşısında olunca ,kaçınılmaz program değişikliğini devreye aldık..

Sabah sütlaç gibi bir hava var koyun dışına çıktık ..
Kale ve değirmenler iskelemizde ağır ağır akıyoruz..
Yine arap testisi çaylar yapıldı.
Bugün yolumuz 17 mil ..
Son derece uygun bir saatte, Lipsi ya da başka deyişle Liepsoi mendireğine bağlandık ..
Koslu kardeşim yardım etti sota bir yerimiz var ..
Tornistandaki makinasal sıkıntılara rağmen güzel bağlandık..
Ortalığı topladık ve pasarellayı aşarak kendimizi karaya attık .
Turhan hocanın gözüne kestirdiği bir Bakery Shop a vardık …
Güzel bir kahvaltı çektik …

Lipsi 10km 2 lik küçücük bir ada... fakat tarihteki önemi Calypso'nun Odysseus'u arakladığı yer olarak bilinmesidir .
Siz belki benim gibi Calypso nun latin bazlı, sürtünmesi bol bir dans olduğunu sanacaksınız ..hani elde pina colada falan ..
O değil ...
Kalypso Homeros'un Odysseia destanında adı geçen gizemli tanrıça.
Adı, Yunanca gizlemek anlamına gelen kalyptein den türetilmiştir.
Homeros ona Olympos tanrıçalarının en büyüklerine verdiği dia theaon (yüce tanrıça) unvanını vermiştir ve Odysseia destanının unutulmaz kadın karakterlerinden biridir. Bir nympha veya bir Pleiad olduğu da söylenen Kalypso'nun güneş tanrısı Helios'la Perseis'in kızları olduğundan da bahsedilmektedir.
Odysseia'da anlatılan; Tanrıça Kalypso, gemisi batan Odysseus'a aşık olur ve onu adasında pişpirik oynamak üzere , bir süreliğine alı koyar.
Odysseus'un adadaki esareti, Athena'nın Zeus'a yalvarması üzerine sona erer.
Zeus tarafından görevlenen Hermes, Kalypso'ya Zeus'un emrini iletir ve Kalypso Odysseus'u serbest bırakır.
Sizin anlayacağınız karışık karuşuk işler ..Bunu da sonra anlatırım …


Limanın tepesinde görülen mavi kubbeli Kilisenin adı Aghias Ioannis ve komutanlık olarak taaa Bizans döneminden beri Patmos kilisesine bağlıdır..
Bu limandan Patmos ve Kalymnos adalarına sefer yapan gemiler kalkmaktadır.
Turhan Hoca ile biraz fazla sıcaklanınca ,iskelenin öte yanında bir koya gittik ..
Vallaha şurup gibi bir deniz ..nasıl keyiflendik anlatamam
adetimiz olmamakla birlikte 2 kez girdik..
Limandaki balıkçı teknelerinin boyanma gustosu bizimkileri yüz defa sollar..
Hayranlıkla izliyorum ve çok üzülüyorum ....buralara gelemiyeceğiz galiba ...
Sonra şehir turumuz başladı... tüm adanın nüfusu zaten 600 kişi falanmış..
Kışın burada ne dedikodu olur tahmin edebiliyor musunuz ?

Kilisenin yanında yeşil bir vaha bulduk... esas işi hemşirelik olan fakat bu aralar garsonluk yapan bir kızcağız ,ısmarladığımız kuru fasulyeyi getirdi.. bayıldık ve çala kaşık yedik..
Üstüne pilavımtrak bir şey ve sonrasında üzüm reçelli yoğurt …harika bir taam oldu..
Yan masada oturan dostlarla, içki muhabbeti yapılınca, adamcağız üşenmedi, evinden getirdiği bir şişe rakıyı bize hediye etti..
Yahu nasıl sevmezsin bu ada halkını ?
hesap yok kitap yok öylesine pat diye rakısını verebiliyor..
Tekneye döndük ...sabahki teknelerin hepsi ayrılmış
Bordamıza ,birleşmiş milletleri temsilen Alman-isviçreli-hollandalı ortaya karışık bir tekne yanaşmış ..
Hafif hot society ama nereye dükkan açtıklarını ve başlarına geleceğini nerden bilsinler ?
Turhan hoca yoğurt ve rakının etkisi ile güzellik uykusuna yatınca, ben müzikle vakit öldürdüm ..
Akşam üzeri Türk bayraklı Bodrum çıkışlı ,20 odalı bir gulet-kalyon karışımı tekne kıçtan kara limana yanaştı.
Emin değilim ama Barbaros Hayrettin de dahi böyle bir kayık yoktur..
Anladığım kadarı ile varlıklı Amerikalılar ,Türk teknelerini kiralayarak bu dönemde alemlere akıyorlar ..
Teknede otururkene, bembeyaz elbiseli ,ABD başkanı olacak castingte biri,ile yine kolunda bembeyaz elbiselerle kıraliçe Elizabeth kıvamında bir kadın önümden süzülerek geçiyorken .. kıçtaki bayrak, uzun beyaz elbiseli adamın dikkatini çekti ..
Ağzını yaya yaya Delaware 'li olup olmadığımızı sordu ..
Biz ,içindeniz Wilmington'dan dedik..

Rahatlıkla ABD başkanı olacak adam, bize çok yakın Washington'dan olduğunu açıkladı ..
Erzurum-Erzincan muhabbeti
"Bayrağı merak ediyorum" dedi
Biz de bunun yasal Amerikan denizcilik bayrağı olduğunu ifade ettik ..
Yasal mı ? diye üsteleyince
"tekne deki tek yasal şey bu bayrak sayın Senatörüm" dedim ...işte o anda , kendisi karısı ve yandaki BM teknesi koptu…
Ortalığı bir ege sıcaklığı kapladı..
Sorgulama bitti...
Az sonra tepede ahçılık yapan Manoulis ,uğrayıp bizi akşam yemeğine davet etti.
Bu arada Turhan hocam uyandı..
Güneş ağır ağır inerken biz rakılarımızı koyduk .
Buz almağa Ceren IV kalyonuna gittim ..
Yanıt olarak tipik ege yalanları dinledik
Efendim ,büyük makine bozulmuş ta, küçük makine ile buz yapıyorlarmış onu da biraz beklemek gerekirmiş..filan da falan yersen tabi…
Oğlum bu Amerikalı yarım saat sonra whiskysinde buzu görmezse sen bu hikayeleri haminneme anlatırsın
Güneş inerken biz yunan müziğine döndük …
Bu tür , yandaki teknelerin Lounge müziği ile uyuşmadı ve onlarda biraz karizma çizilmesi oldu ama neşemizi görünce onlarda katıldılar..
Biraderle giderek açıldık ..
Turistlerin güneş batışı görünce,nedense kendilerine mani olamadıkları aptal saptal sahneleri vardır.
Avucun içine güneş koymak ..iki parmağın arasında güneşi tutmak gibi.
Bu sahneleri ,eğilen Pisa kulesini doğrulmak gibi zeka istiyen kombinasyonlarla arttırmak mümkün ...
Biz de biraderle güneşi tutma oyunları oynuyoruz... ne var ki makinemiz dağları taşları çekiyor ..bir türlü beceremiyoruz .. bordadaki tekneler eğleniyor ...
Avrupalı takımı, güneş iner inmez 19:00 yemek devriyesinde görevli oldukları için, alelacele kayıkları terkettiler ..
Biz biraderle mavi saat bölümünü de başarı ile değerlendirdik.
Saat 2100 de Manoulis ‘in yerine gidip sofraya oturduk ..
Oturmadan önce Manoulis' e orijinimiz ve arzuladığımız yemek kalitesi konusunda kısa bir brief verdik..derhal ortam değişti
Yandaki Avrupalılara bakıyorum... tabaklar az sonra Nuh tufanı kopacakmış gibi tepeleme dolu iken, bize meze tadında ufak tefek şeyler gelmeğe başladı ..
Yanımızdaki BM teknesi halkı da orada idi ve bizden esinlenerek Ouzo'ya döndüler ..Allah sonlarını hayretsin..
Herkes gitti ....biz, ate garsonumuz Stavros ile muhabbeti koyulaştırdık ..
utanarak söylüyorum bizim Fener Patriği Bartholomeos ‘u pek taktığı söylenemez..
Hesabımızı ödeyip ,Stavros ve Manoulis ile vedalaştık
sahile indik ..
Burada bir rock bar varmış... bakalım dedik ..
Rock Bar tedavülden kalkmış yunan şarkılarını dipten dipten gevelerken ,Turhan hocam, duruma müdahale gereğini hissetti..
Aniden hava “Dalkas Ohto ohto coma diyo” yani 88.2 düzeyine çekildi..
Yunan halkı titreyerek kendine geldi..
Bar sahibi gülücükler ve güzellikler yolladı ..
Güzel bir keyif yapıp teknemize döndük ..
Belki inanmazsınız ama oldukça şeş duran pasarellayı bile, sıfır fena puanla geçtik..
Hergün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linkleri tıklamanız yeterli:
Lİpsi'ye gidiş Klipi:




Lipsi adası klipi :



Advertisement



Tot: 0.132s; Tpl: 0.015s; cc: 12; qc: 30; dbt: 0.0629s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb