BASIMIZA TAS YAGACAK


Advertisement
Published: December 30th 2014
Edit Blog Post

Geo: 43.7788, 7.50567

GUN 16 günlerden PAZAR

Zorlu Eze tırmanışını geride bırakarak, ovalara inmeye karar verdik.
Menton'a döndük.
Bir iki danışmadan sonra, Belediyenin St Michel adlı bir kampı olduğunu öğrendik.
O da tepede imiş ama Ayşe nin fazla gerilmeyeceği bir tepede.
Biraz Menton anlatalım:
1861 yılında bir İngiliz doktoru James Henry Bennet, Menton'un yumuşak havasından dem vurarak,verem ( Tuberculos) hastalarına iyi geldiğine dair bir kitap yazar .
İşte şehrin kaderi, bu kitapla değişir.
Kısa sürede ,aristokrasi ve devrimden kaçan Rus asilzadelerinin, özellikle tercih ettiği bir yer haline gelir.
Daha sonra, Arap şeyhlerinin bundan aşağı kalacak halleri olmadığından, onlar da sürüye katılarak Menton 'da devasa malikaneler inşa ediyorlar.
Bugün, zengininin, Nice ten çok olduğu söylenir.
Kent bir yandan ince hastalığın esiri olan Guy de Maupassant ve Katherine Mansfield gibi ünlülerin durağı haline geliyor.
Menton, Monaco ve Cannes kadar gösterişe düşkün olmamakla birlikte, özellikle, limon yetiştirmeye yatkın iklimi ile zengin emeklilerin cenneti haline gelmiştir.
Kış aylarında iklimi St Tropez ve St Raphael den birkaç derece daha yüksektir.
1848 yılında Menton ve Roquebrune ,Monaco ya uyarak bağımsızlığını ilan ediyor.
Ne var ki Monaco prensi, Menton'u ziyaret ettiğinde ,halkın boynuna sarılacağını umarken, polis öfkeli halktan kendisini korumak için ceza evinde misafir edip korumaya alıyor.
Sevgili Prensim, umduğunu değil,bulduğunu yiyeceksin...
1860 ta ,plebisit ile Fransa'ya bağlanmaya karar veriyorlar.
Grimaldi ailesi( Monaco Prensi), aynen züğürt ağa gibi, bu 2 köyü Fransa'ya 4 milyon franka satıyor.
Şehrin "eski şehir"bölümü görülmeye değer.
Bir de, Belediye binasında, Jean Cocteau'nun dizayn ettiği bir evlendirme dairesi var Millet taa Japonya'lardan buraya evlenmeye geliyormuş.
Meraklısı için adres veriyorum..Tüm salonun duvarlarını izleyebilirsiniz..

www.panoramicearth.com/5670/Menton/

İlginçtir.... Monet ,Renoir,Dufy gibi bir çok ressam bu kentte yaşamış ve bu zatlar çok fazla Provence resmi yapmışlar, ama Menton un, gerçekten yağlı boya tablo kadar güzel olan manzarasını hiç resmetmemişler.
Menton'luların buna ilişkin yalanı hazır:
Şehrin kendisi zaten bir sanat eseri'dir deyip geçiyorlar.
Gerçek payı var ,fakat niye burayı resmetmedikleri aklımı kurcalamaya devam ediyor..
Daha önce de yazmaya çalıştığım gibi,buranın iklimini yere göğe koymuyorlar.
Sokaklarda iki taraflı Limon ağaçları var....
Yılda 50 ton limon alıyorlarmış buralardan ve 17 tonu Fransa'nın en ünlü lokantalarına satılıyormuş.
İşte bu muazzam yerin tepesinde, asude bir kamp yerindeyiz şehir ayaklarımızın altında …
Yağmur çiselemeye başlayınca, alet edevatı toplayıp Şahbaz a (Minibüs'e )sığındık.
Az bir süre sonra, tropik bir yağmur başladı..geçer dedik ....giderek hızlandı...
Deli dedikçe,damarına yayıldı...
Şahbazımızı yeşil üzerinde park etmiştik ...sele kapılmasından korkar olduk.
Bu da yetmezmiş gibi ,daha neler diyeceksiniz...
Korkunç bir dolu fırtınası başladı..
Ceviz kadar doluların camı kırmasından endişeliyiz..
Vallaha abartmıyorum...
Ayşe ile gülmeğe başladık ..
Ulan ne ayak varmış bizde ?? ..
Sen geleceksin ve mutedil iklimi ile ünlü olan bir kente dolular yağdıracaksın..
Artık bu sene limonu mimonu unutsunlar…
Kardeşim, bu evlendirme dairesi Jean Cocteau tarafından dekore edilen ve şehrinde binlerce mültimilyoneri barındıran belediyenin kampına, köpek bağlasan durmaz.
Ayşecik ile vakti zamanında bir sürü komünist ülkenin kamplarında da kaldık ama bu kadar sefiline ilk kez tanık oluyoruz...
Hiç bir yere değmeyelim diye Şahbaz dan fazla ayrılmıyoruz.
Manzarası müthiş ama kamp olanakları felaket.
Bir ara gidelim diye aklımızdan geçirdik ama hava açtı ve güneş yerine oturdu.
Moralimiz biraz toparlandı.
Yarın buradan vınn …
Sıtkımız sıyrıldı bir kere...
Monaco yu dönüşte yapmaya karar verdik..
Akşama doğru baktık .....bir sürü araba geliyor ve altımızda bir yere park ediyorlar.
Merak ettik ....aganigi bir durum mu var ?
Anlıyoruz ki, burada, kartal yuvası gibi bir restoran var.
Adı Restaurant L'embuscade …
Restoranın penceresinden baktığında, tüm Menton ayaklar altında.
Balkondan paraşütle kendini salsan , süzüle süzüle Menton meydanına inmen işten değil..
Bu konum, içimizdeki negatif duyguları aldı götürdü..
Ummadığımız kadar güzel bir yemek yedik.
Dönüp bir güzel yattık..
Menton macerası böyle …

Videosunu bile yaptım ...
Ve hatta You tube ' a bile koydum:

isteyen bakar...

Meraklısı için Menton 'da şimdiki hava durumu :

https://www.accuweather.com/en/fr/menton/136452/weather-forecast/136452






GÜNÜN ÖZETİ

GÜN KM:75 KUMULATIF KM:2736

ORT HIZ:22


MAX HIZ:68

TOPLAM SAAT:3:20

SÜRÜŞ SAAT : 2:30

YAKIT :

Advertisement



Tot: 0.081s; Tpl: 0.013s; cc: 13; qc: 25; dbt: 0.0386s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 2; ; mem: 1.1mb