OH MY PULA

---

Geo: 44.8739, 13.8453

GÜN 17 GÜNLERDEN CUMARTESİ:





Güzel bir uykudan sonra güzel bir güne uyandım..hava çıtır çıtır...
Kahvaltı ,arkasından toparlanma
Öğlene doğru deniz
Oturduğun yerden internet
Ne istersen var...
Öğleden sonra ağırlık çökünce Şahbaz ' a girdim
Kapıları açık halde bir güzel uyku...
Uyandım kendime geleyim diye tekrar deniz...ve giyinme zamanı geldi
İdare ile görüştüm.
Otobüsler "Cumartesi günü" rejimine göre çalışıyorlar.
17:20 otobüsü şehirde "Gardinia" adlı merkezde bıraktı bizi ..
Küçük,sevimli bir stari grad ( eski şehir )
Pula (Hırvatça Pula, İtalyanca Pola; İstriotça Pola, Almanca Polei, Slovence Pulj).
Istria bölgesinin en büyük şehridir.
Antik Roma çağlarından bu yana Pula, Istria'nin idari merkezi olmuştur.
Şehir, ılımlı iklimi, dalgasiz düz denizi ve zarar görmemiş doğası ile bilinmektedir
Şehirin geleneksel önemli iktisadi faaliyet alanları:
şarapçılık, balıkçılık, gemi yapımı ve turizmdir.
Pula şehri bir geniş körfezin iç kısmında yedi tane tepenin üstünde ve etrafında konumlanmıştır.
Nedense bu eski yerleşimciler yedi ile bozmuşlar...
Kaçıncı 7 tepeli kent bu ?
Denizden ve Fazana boğazından giren, iki gemi girişi olan, 38m derinlikli , kötü iklim şartlarına karşı çok iyi korumalı bir doğal limanı bulunur.
Şehir kuzeyde bulunan kara bölgesi ve Alp Dağları silsilesi nedeniyle kuzeyden gelen kötü hava koşullarına karşı korunaklıdır
1 milyon yıllık tarihi olduğu ifade edilen Sandalja mağarası buraya çok
yakın...
Aynı zamanda Neolitik dönemden kalma ( MÖ 6000-2000) yerleşim yerleri
bulunmuş.
Bronz çağından kalma (MÖ 1800-1000) bir çok buluntu ortaya çıkarılmış..
sizin anlıyacağınız insan oğlu sevmiş burasını ...
Yunan eserlerinde, altın post u araklayan Jason ve Medea'nın buralarda dolaştığı
belirtilmektedir ...
Karadeniz nire ? bura nire ?
Romalılar 177 yılında bu Istria yarımadasını zaptediyorlar ...
Julius Caesar döneminde burası bayağı önemli hale geliyor ve nufusu 30.000 e
dayanıyor..
Caesar'ı bıçaklıyan, hayırlı adamları Brutus ve Cassius ikilisi,Octavius ,Marc Anthony
ve Lepidus ' a karşı itişirlerken, şehir yanlış ata oynayarak Cassius'u kollamış..
Octavius kazanınca, şehri yer ile yeksan etmiş..
Değişen bir şey yok ....
Günümüzde iktidara oy vermeyen il ve ilçelere aynı numara yapılmaktadır ...
Bilahare devreye Octavius'un adı "kısacık" olan kızı ,Colonia Pietas Iulia Pola Pollentia Herculanea' girince şehir yeniden inşa ediliyor
MÖ 27-MS 68 arasında bugün de taş gibi ayakta duran arena inşa ediliyor.
su sistemleri yapılıyor..
Şehir surla çevriliyor ..şehre 10 kapıdan giriliyor ..Herkul kapısı ,ikizler
kapısı ve Sergii takı hala ayakta...
Roma imparatorluğu düşünce, burası diğer Adriatic kentleri ile aynı kaderi
paylaşıyor ..
Ostrogotlar
Bizanslılar,(St Mary Formosa Kilisesi o dönemden kalmadır)..
Bilahare Venedikliler,
Şimdi burada bir duralım ...zira şehir halkı genetik olarak ,nedense hep akıntının tersine ve yanlış ata oynama eğilimindedir.
Adeta bizim Tunceli...
1238 yılında Papa IX Gregory ( herhalde Allah adına hareket ederek )
Genova ile Venediklilerin yanında yer alarak Pisa'lıların
üzerine yürüyor..
Bu Pula'lılar bilin bakalım kimi tutmuşlar ? Pisa'yı ...
Elbette bu yanlışı 1243 yılında Venediklilerin şehri talan etmeleri ile
ödüyorlar ..
Hızını alamayan Venedikliler 1267 ve 1397 de tekrar tekrar şehri talan
ediyorlar ...
Hakketti keratalar...
Bu Venedik hakimiyeti 1797 yılına kadar sürüyor ve şehrin nufusu ,talanlara dayanamayarak 3000' e kadar düşüyor..
Venedik,düşünce, sahneye Napoleon çıkıyor..
1813 te şehir ,devrin parlak çocuğu Avusturya imparatorluğunun
yönetimine geçiyor..ve hatta Avusturyanın Donanma üssü ve tersanesi oluyor..
1918 de Avusturya imparatorluğu tarih olunca, devreye Italyanlar giriyorlar..
Faşist İtalya, Slavlara baskı yapınca millet yine şehirden kaçışmaya başlıyor..
İtalyanlar tırt çıkınca Almanlar "O iş öyle olmaz ,böyle olur" diye sahneye giriyor..
Pula halkını bizar ediyorlar ..
Üstüne üstlük burasının Almanlar tarafından ,denizaltı üssü olarak kullanılması
nedeniyle, itilaf kuvvetleri de şehri acaip bombalıyorlar .
Savaş sonrasında, Rus abileri vasıtasıyla, Yugoslavyanın parçası oluyorlar...
Yugoslavya çökünce 1992 de Hırvat şehri haline geliyor..
Pula'nın iklimi çok güzel ve ılımlıdır.
Ağustos ayı ısı ortalaması 24°C ,Ocak ayı ısı ortalaması 6°C dir...
Pula'ya özel iki çeşit rüzgar vardır:
Kuzeyden esen bora kışın soğuk ve bulutsuz hava kütlesi getirir.
Güneyden esen "jug" adlı rüzgar ise yazın yağmur getirir.
Şehri iyicene gezdim Arena sı kayda değer ve hala şehir etkinliklerinde
kullanılabiliyor ...
Sergius ailesinin diktiği Zafer takının hemen yakınında ,İrlandalı yazar James Joyce' un bir kahvede oturmuş heykeli sizi karşılar.
Dua etsin ki, Tayyip Pula Belediye başkanı değil yoksa eseri okunmazdı buralarda...
Heykel... hele James Joyce ne alaka? diye sorarsanız...
Zatı muhterem'in 1905 yılında buralarda yaşadığını ve Avusturya Macaristan deniz üssü subaylarına ingilizce hocalığı yaptığını öğreniyoruz...
Yaşadığı yerin alt katı kahve yapılınca, kadirşinas Pula halkı heykelini kahveye konduruvermiş...
Şehirde haddinden çok cafe ve restaurant var ....dolayısıyla sahipleri davet konusunda biraz agresif !!!
Yemeğe davetler artınca, bende tepki yarattı ve kampta yemeye karar verdim.
Otobüsüme binmek için bindiğim durağa gittim .
Efendi gibi oturmuş gelecek diye bekliyorum..
Meğersem otobüs orda ama biraz daha ileride imiş tam kalkarken zar zor yakaladım..
Ek bilgi: Otobüslerin arkasında hat numarası yok ....dolasıyla önünüzden geçerken kaçırdım diye üzülmüyorsunuz ...hep içinizde bir acaba kalıyor ...
Kampta kendime harika bir biftek,Ozulsko ve İspanya-Fransa maçı ısmarladım.
Vaziyete göre bu finali Almanya-İspanya oynar gibi duruyor..
Maçtan sonra fazla oyalanmadan yattım .
Uzun lafın kısası ilk kez gördüğüm Pula'dan memnun kaldım...
Yarar diye, Pula Kent videosunu aşağıya koydum.

Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:

Pula Videosu :

---