Advertisement
Published: December 3rd 2023
10 KASIM 2023 CUMA Erkenden uyanıp harika havuzun tadına bakalım dedik…iyi kararmış çok memnun kaldım.. Kahvaltıdan sonra tekrar yola vurduk … Yolda, Türkiye saati ile 9:05 te Atamızı anarak, saygı duruşunda bulunduk… Bize bir vatan bahşeden Atama ve tüm silah arkadaşlarına selam olsun …şükran borçluyuz… Şaka maka yola çıkalı bir hafta olmuş… Önce Kandy gölü kıyısında durduk.. Alış veriş bağımlıları dağıldı.. Aşağı yukarı 8 -9 saattir herhangi bir şey alamadılar …onları anlıyorum.. Bu Kandy gölü, Safa şeyi bir Raja tarafından 1807 de suni olarak yapılmış bir göl.. Aynı zamanda, mütevazi bir isimle “Süt denizi”olarak anılıyor… Balık avı yasak ve suni olması hasebiyle her yıl göl biraz küçülüyormuş… Bunu yaptıran Kıral Sri Wicrama göl kıyısına küçük bir saraycık kondurmuş . Aynı zamanda rivayete göre, gölün ortasında yer alan küçük bir adadaki hamamda, haremi ile fantezilere dalarmış ve hatta saraydan adaya giden gizli bir tünel de varmış.. Neler var be ?… Biz de kendimizi adam sayıyoruz … Ruhsuz İngilizler, daha sonra bu hamamı kütüphane yapmışlar iyi mi ? Kıskançlıktan tabi… Gölün kıyısında, köşe yi tutmuş “Queens Hotel”i ziyaret etmeye karar verdik .. Çok ta iyi ettik …80 odalı ,İngiliz müstemleke stilinde inşa edilmiş 160 yıllık bir hotel .. Bir süre İngiliz müstemleke valisinin konutu olarak kullanılmış .. Hatta Güney doğu Asya komutanı olan Lord Mountbatten ‘in devamlı takıldığı bir mekanmış.. Hotelin içi adeta bir müze… İngilizlerin garip Hintlileri nasıl sömürdüklerine dair fotoğraflar duvarları süslüyor.. Demiryollarını, nasıl yaptıklarının acıklı fotolarına tanık oluyorsunuz … Bundan başka hoş birkaç tane bar var. Görülmeye değer … Alışverişçiler toplanınca, saat 11:00 e kadar yetişmemiz gereken yer için yola çıktık… “Pinnawela” denilen yerde yetim filleri ziyaret edeceğiz.. Günün sürprizi olarak, dün geceki yoğun yağmurdan sonra, suların yükselmesi nedeniyle yönetim, fillerin yıkanma seansını iptal etmiş… Kendimizi bu fil banyosuna çok hazırlamıştık ve tüm ısrarlarımıza rağmen, bu işlemi tüm rüşvet girişimlerimize rağmen iptal ettiler.. Bizde, bu yetimhanede, bulunan filleri seyretmek ve fotoğraflar çekmekle yetindik… Burada 70 küsür fil bulunuyor ve önemli bir kısmı artist olmuş sizinle birlikte fotoğraf çektiriyor ve her türlü şirinliği yapıyorlar … Bununla yetinip, fillerin günlük banyolarını yaptığı Oya nehri kenarında, bira içerek teselli bulduk … Yörede ,Alışverişçileri de unutmamışlar..Bir sürü ıvır zıvır satan dükkan var .. Dükkanın birinin kapısında, bir satıcı “gel gel “ yapıyor..
Filler için tuvalet kağıdı satıyormuş !!!.. Bu ara pek lazım değil diye reddettim.. Pinawela dan Mount Lavinia ya doğru yola çıktık .. Epiyi yol gittikten sonra bir yere vardık . Siz etrafta dağ falan bekliyorsunuz .. Bu Mount Lavinia, dümdüz bir deniz sahilinde … Adeta bizim “Kızıldağ” gibi .. Mardin kentimiz dağın tepesinde yer alırken, adı “Kızıltepe” olan yer, dümdüz ovada kurulmuş.. Böyle esprileri seviyoruz… Kaldığımız “Mount Lavinia” oteli, bir bölümü yıkılmaya çeyrek kalan fakat sağlam yerlerinde turiste hizmet veren bir otel .. Hikayesi çok ilginç.. Eskiden burası İngiliz Valinin rezidansı imiş .. Bu rezidans ta tuvalet temizleyen bir kadın varmış adı Lavinia .. Bir başka versiyonda Lavinia dansözmüş… Menkıbe çok… Vali bu kıza, bir Türk filmi tadında abayı yakmış… O dönemde alt kastta yer alan kadınlar göğsü açık gezermiş .. Göğüslerini kapamak isteyenler ise, İngilizlere haraç vermek mecburiyetinde imiş… Bak sen …. Görüyor musunuz İngilizlerin alçaklık düzeyini ?.. Vali ,Lavinia’nın göğüslerinin fora olmasına ve bu teşhir merakına takıkmış haliyle ..İşin kolayına kaçarak,bir yasa çıkarmış ve tüm alt kast kadınlarına göğüslerini ,haraç vermeden kapatma şansı vermiş…
İngiltere ,bu işin içinde bir iş var diye derhal müfettişleri gönderince, Valinin aktiviteleri açığa çıkmış.. Ekmeğimizle oynuyor diyen İngiltere ,derhal Sayın vali’yi Mauritius a sürmüş… Eh olur… İngilterenin iç işlerine karışmayalım .. Fakat bu arada ,alçaklık düzeylerini geliştirerek Lavinia’nın da yurt dışına çıkmasını yasaklamışlar.. Olur da yurt dışında ,Valiyi bulur endişesi ile … Anlatılan o ki ,Lavinia, Sri Lanka da fakir fukara olarak ölmüş.. Bunları , 1215 yılında Magna Carta yasasını çıkaran İngiltere yapıyor. Bu yasa ile ,bütün dünyaya demokrasi ve insan hakları konusunda ders vermeye başlamışlardı. .. Yatacak yerleri yok vallaha … Ama bizim yatacak yerimiz olduğu için odamıza çekildik…
Advertisement
Tot: 0.076s; Tpl: 0.01s; cc: 12; qc: 34; dbt: 0.0322s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1;
; mem: 1.1mb
