ENTRE DOS AQUAS AGVA


Advertisement
Turkey's flag
Middle East » Turkey » Marmara » Istanbul
June 30th 2011
Published: June 21st 2017
Edit Blog Post

Total Distance: 0 miles / 0 kmMouse: 0,0

ISTANBUL-AGVA


Geo: 41.1381, 29.8567

GÜN 01 günlerden Perşembe:

Ağva'ya zar zor bir yoldan vardık.
Yol bayağı kötü ve insan soruyor bu kadar kötü olmasının nedeni nedir diye…
Ağva'ya özellikle hafta sonlarında şehrin karmaşasından kaçmak isteyenler ilgi gösteriyor.
İstanbul'a yakınlığı, muhteşem doğası, kumsalı, denizi, yürüyüş alanları, gelişen otel ve pansiyonculuğuyla Ağva, bu ilgiyi hak ediyor.
Ağva, Hititler, Frigler, Romalılar ve Osmanlılar gibi birçok uygarlığın geçiş yeri olmuş bir belde.
M.Ö. 7. yüzyıla uzanan tarihin kalıntılarına, Ağva'ya bağlı civar köylerde rastlamak mümkün.
Kalem Köy'de Romalılara ait kilise kalıntıları ve mezar taşları,
Hacıllı Köyü'nde, 3. yüzyıl sonu - 4.yüzyıl başlarında bulunan Gürlek Mağarası,
Hisar Tepe'de bulunan kale kalıntısı,
Sungurlu mahallesindeki dağ değirmeni önemli buluntular.
Ağva'ya 14. yüzyılın ikinci yarısında Konya, Karaman ve Balıkesir'den gelen Türkmen boyları yerleşmiş.
Bugünkü Ağvalılar da aynı Türkmen boylarının çocuklari.
Ağva, Latince "iki dere arasına kurulmuş köy" ve "su" anlamına geliyor.
Tam Paco de Lucia nın "entre dos aquas" durumu yani...
İstanbul'un kuzeyinde, Göksu ve Yeşilçay derelerinin ortasında bir sahil kasabası. Göksu ve Yeşilçay dereleri Ağva'dan geçip, Karadeniz'e dökülüyor.
Yeşilçay balıkçı teknelerinin mekânı...
Göksu kıyısında ise oteller var.
Derelerde kano veya deniz
bisikleti ile gezinti yapılabiliyor.
Motorlu teknelerle birkaç saatlik gezintiler organize edilebiliyor.
12 km. uzaktaki Hacıllı köyü, mağara ve şelaleleri ile ünlü.
Kilimli ve Kadırga koyları, yürüyüş için çok elverişli.
Ağva'nın nüfusu 3000 civarında.
Ama yazın, özellikle hafta sonları bu rakam 10.000'e çikiyor.
Yazın denizde ya da derede yüzmek için buraya gelenler de var, sadece lezzetli bir yemek için gelen de...
Ağva'nın balıkları tam damak tadınıza göre, çok taze ve lezzetli.
4 mevsim gidilebilecek bir belde Ağva.
Yaz aylarında deniz keyfini sevenlere, 3 kilometrelik güzel plajı, ile kumlarını açıyor. Tüm güzelliklerini yaşayabilmeniz için adım adım, kulaç kulaç, pedal pedal, kürek kürek her yerini gezmelisiniz.
3 km uzunluğundaki altın sarısı, ince kumlu, pırıl pırıl Ağva sahili görülmeye değer. Yerleşim, sahilden uzakta, çam ağaçlarının arkasında olduğu için, deniz ve sahil her zaman tertemiz.
Ağva'ya sadece 10-15 dakika mesafede bulunan ve Kandıra yolundan sapılarak gidilen Kadırga ve Kimlikli Koyları'nda piknik yapabilir, denize girebilirsiniz.
Ayrıca sadece denizden ulaşılabilen minik koylar da var Ağva'da.
Teke yolu üzerinde bulunan şelale Ağva'ya sadece 5 km uzaklıkta.
Ağva'nın açık hava müzesi, denizden bakınca bembeyaz duvaklı bir gelini andırırken, Gelin Kayası da karadan bakınca bir ördeği andırıyor.
Motorlu bir tekne tutup kıyıyı takip ederek bu güzel yerleri yakından izleyebilirsiniz.
Kış aylarında yörenin özel mekânlarında, şömine başinda dost sohbetleri bir ömre bedel oluyor.
Bahar aylarının güzellikleri ise tarif etmekle anlatılmaz.
Çünkü bahar aylarında doğanın bütün renklerini Ağva'da görebilirsiniz, büyüleyici bir manzara oluşuyor.
Ağva, balık tutmak isteyenler için de oldukça bereketli bir yer. İki dere ve deniz, balıkçıların oltalarını hiç boş bırakmıyor. Kaplumbağa, ceylan, kurt, çakal, yaban domuzu, tilki, sincap, birçok kuş türü özellikle yalıçapkını barındıran Ağva avlanmaya da çok uygun.
Ama siz avlanmazsanız daha iyi...
Temiz havayı buram buram solumak, romatizma hastalıklarına iyi geldiği söylenen şifalı kumsalında yürümek de Ağva'nın farklı güzellikleri.
Dere kenarında, ağaçlar altında minderlerde oturabilir, ırmaklarda kanoyla ve deniz bisikletleriyle gezebilir, bungalov evlerde kuş sesleri arasında dinlenebilirsiniz... İstanbul'a en yakın ama şehrin karmaşasından bir o kadar uzak cennet Ağva, siz doğa severleri bekliyor.
Ağva beldesi, Roma, Ceneviz, Bizans egemenliklerine girmiştir.
Osmanlı döneminde önemli bir Rum nüfusu varmış.
Milattan önceki yüzyıllarda, M.Ö 5. ve 7. yüzyılda, Ağva ve yakınlarında yerleşim bulunduğuna dair kanıtlar ele geçmiştir.
Kalıntılar; Hitit ve Friglerin de bölgede yaşamış olduğunu gösterir.
Başta Yeniköy olmak üzere çevre köylerde, Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılar bulmak mümkündür.
Ağva'nın tarihte bilinen ilk konukları Hititler olmuştur.
Daha sonra Frigler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gelmiştir.
Tarihi M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanan Ağva'da, Hititler'e ve Frigler'e ait kalıntıları, ayrıca Roma ve Bizans döneminden kalan kilise kalıntılarını, mezar taşlarını görmek mümkündür.
Şehrin batısından kıvrılarak Karadeniz'e dökülen Göksu'nun kıyıları yemyeşil bitki örtüsü ve kimi bölümlerininde geçit vermeyen sazlıklarla kaplıdır.
Sahilinin her iki tarafında konaklama ve günübirlik tesisler bulunan derenin Karadeniz'e dökülen ağzı geniş bir kumsala açılır. Yaklaşık 4.5 km kumsalı olan denize girmek sakıncalıdır ve dikkatli olunmalıdır.Yeşilçay,Ağva'nın doğusunda kalan Yeşilçay adını her iki sahilindeki bitki örtüsünün suya yansıyan renginden almıştır.Otelimiz Yeşilçay …daha önceki yıllarda da burada kalmıştık.Hala iyi ve hizmet yerinde ..Öglen yemeğini merkez de Liman lokantasında yedik… Kalamarı olağanüstü Avrupa ayarında kızartıyorlar…. adres şöyle :http://www.agvalimanrestaurant.com/

sıkı bir yemekten sonra, penguenler gibi otelimize döndük …
Tüm turistler gibi tekne gezisi düzenledik…
Sevişen kaplumbağalara ve resminin çekilmesine huylanan ihtiyarlara tanık olduk.
Akşam yemeğimiz otel de .
Çati altında rutubetten korunarak güzel bir yemek yedik ve takat kalmadığından hemen yatıp uyuduk…


meraklısı için yeşilçay motel
http://www.yesilcay.com.tr/


Advertisement



Tot: 0.087s; Tpl: 0.012s; cc: 10; qc: 26; dbt: 0.0336s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb