Sümela'ya çıkış

---

5.gün Trabzon (Sümela Manastırı)

Munzur dağını selamladıktan sonra Erzincan’dan yola çıktık. Üzerimde günün anlamına uygun olarak Trabzonspor T- shirt’ü var, dudağımda bir Karadeniz türküsü: “Yar senin sebebune kaldım İstanbullarda”. Trabzon’a ilk defa gideceğim.
Hotelden çıktıktan yarım saat sonra kendimizi Otlukbeli dağlarını geçerken bulduk. Güneş açtı. Otobüsteki yer kavgasını fırsat bilerek Muavin koltuğuna otordum. Karadeniz manzarasının keyfini çıkarttım. Kelkit üzerinden Gümüşhane’ye gittik. Rehberimiz Metin bey bize bir sürpriz yaparak rotayı Gümüşhane’den hemen sonra güneydeki tepelere doğru kırdı. Burada Karaca mağarasını ziyaret ettik. Doğal binlerce yıl mağarayı nakış gibi işlemiş. Karaca mağarası gerçekten muhteşemdi. Mağaradan E-97 karayolunu takib ederek Zigana geçidini geçtik. Buraların tanrısı Zigana dağı olmalıydı. yol boyunca bize eşlik etti. Hamsiköy’de mola verdik. Kuzinada pişmiş fasulyesi ve özellikle sütlacı çok lezzetliydi. Çayımı yanan odun sobasının hemen arkasında içtim. Kemiklerim ısındı.
Artık Sümela Manastırını görme zamanıydı. Maçka üzerinden Manastıra vardığımızda yağmur yağıyordu. Manastıra Orman içinden uzun bir yoldan gidilir. Belirli bir yerine kadar Minibüsler de mevcuttur. Sümela Manastırının freskolarını görünce bu tahribatı yapmış olan insanoğluna kızmadan edemedim. Manastırdan otobüslerin olduğu yere inene kadar üstümüz sırılsıklam olmuştu. Biran önce Otel’e dönmek istiyorduk.

---