PORTO'NUN KÜPÜNE DÜŞTÜK

---

Geo: 41.15, -8.61024

GÜN 56 günlerden Cuma
Sabah kumrular gibi kalktık .
Aslında çok özlemişiz birbirimizi.
Sonra duş,kahvaltı giyinme kuşanma derken 906 no lu Otobüsle şehre gittik.
Tam kampın önünde otobüs durağımız var .
Ben devamlı bir şeyleri almayı unuttuğumdan ,ikide birde tekrar arabaya dönüp bir şeyler alıyorum.

Biz ettik siz eylemeyin
Biliyorum çok akıllısınız ve herşeyi aklınızda tutarsınız.
Önerim bir yerlere gitmeden önce elinizdeki listeye göre yükleme yapınız .
Aksi halde ya gözlüğü, ya film makinesini, ya da şapkanızı unutup ,defalarca aynı çemberde dolanırsınız.
Biliyorum yapmayacaksınız, ama yapın rahat edersiniz.

Bindiğimiz Otobüsün geçtiği sokakları anlamak mümkün değil.
Mübalağasız, her iki yanda 4 parmak boşluk olan sokaklardan geçiyoruz.
Maaşallah, otobüsün girmediği sokak kalmadı.
Yarım saat sonra şehre vardık.
Trindade diye bir yerde indik.
Burası, Porto nun tepesinde bir yer.
Sağa solu dolaştık.
Güzel bir cafede biramızı yudumladık.
Buranın yerel bira markası Super Bock ..
Ben de nerden anladılar diye merak ediyordum.
Şehirden aşağı yürüyerek akmağa başladık .
Bir yerde özlediğimiz bir çift yumurta menusu çektik.
Sonra da daracık ve bol çamaşırlı sokaklardan geçerek ,biraz yürüyüş biraz alışveriş ile Douro sahiline vardık .
Yağmur dan çok bizar olduğumuz için burada "naylon" satın aldım .
Bagaj kapağı üzerinden sarkıtarak ,kendimize korunak yapmak istiyorum.
Şimdi bunu aldık ya artık bir daha yağmur yağmaz garanti....

Biz ettik siz etmeyiniz :
Seyahatimiz o kadar uzun değil ...yaz günü gidiyoruz ...yan tenteye ne gerek var demeyiniz ve Avrupa ya seyahat edecekseniz mutlaka bir yan tente taktırınız ..Sakın ucuzuna kaçmayınız.... zira ben açılıp da kapanmayan ,sıkı bir rüzgarda tavandaki bağlantıları koparan,altına yağmur sızdıran çok tente gördüm ..Bana inanın ve paraya kıyın ..

Sahilde bir yerlerde cola içerek soluklandık.
Bu Porto bayağı güzel ve çok sıcak bir kent..
Neşelendik.
Sahilden köprüye doğru yürüdük.
Karşı kıyı Gaia ya vardık .
Köprünün tepesinde, çoparlar turistlere gösteri için denize atlıyorlar.
Douro, aynen bizim haliç gibi.
Nehir görünümlü deniz anlayacağınız.
Gaia aynı zamanda tüm şarapçıların yuvalandıkları yer .
Ayşecikle, Santander den başlayarak ,ne kadar ünlü, ünsüz şarapçı varsa ,hepsine uğrayarak ve hepsinde birer kadeh içerek güneşi batırdık.
Tatığımız şaraplar içinde, Vino verde çok güzeldi.
Diğerlerin de kusura bakmasınlar ama öksürük şurubu ortamı var .
Bize göre fazla tatlı.
Bir şarapçı kardeşimiz bize tüyo verdi ve Caves de Cerveza isimli bir lokantada yer ayırttık.
Douro üzerinde devasa bir lokanta .
Devasa bir yer ...Niye yer ayırıyoruz bir türlü anlamadım.
Daha sonra randevu saatimizde, lokantaya dönünce, durumun vahametini anladık.
İğne atsan yere düşmüyor.
Kalabalık kıyamet.
Turist az portekizlisi çok bir karışım.
Burası, kendi biralarını kendi üreten bir yer.
Bir güzellik daha... en büyük ölçüleri 1 metre bira .
Evet Birayı metre ile satıyorlar.
Buzlu bir metrelik bir boru getiriyorlar .
Bizi bir metre kesmedi.
Bir metre daha içtik.
Millet bize bakıyor zira kişi başına bir metre içen pek yok anlaşılan.
Yemekler harika idi en iyi ahtapotlar listesinde liste başına yükselen bir ahtapot yedik.
Çok keyifli bir günden sonra, otobüsümüze döndük ve kampa döndük.
Portekiz şöförlerinin ciddi bir psikolojik bunalım geçirdiklerine inanıyoruz.
Otobüste oturmak dahi mümkün değil.
Mutlaka bir yerlere savruluyorsunuz ve bu çalışmalarını inanılmaz dar yollarda yapıyorlar.
Sokağa bir çocuk fırlasa, kesin ölüm.
Kampta birer bira daha çekip yattık.

Hergün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:

---