Advertisement
Published: November 3rd 2022
Edit Blog Post
22 EYLÜL 2022 PERŞEMBE Sabah kahvaltıya yine son anda yetiştik. Otelle vedalaşıp yola çıktık
Bugünkü programda Epidaurus var Isthmya nın içine girmeden ,hafif kaybolarak ,ama ana yolu mutlu sonla bulduk … Bir süre gittikten sonra bir kahve içmek için deniz kenarında Loutra diye bir yerde Billy adlı bir kafeye çöktük… Şehrin dinozorlarının buluşma yeri burası … masadan masaya yüksek sesli tartışmalar yaşanıyor .. Sveta’ya Gürkan la masum konuşmamızdan sonra bu durum tam isabet oluyor .. Görsün bakalım neymiş Yunanlılar … Billy büyük olasılıkla İngiliz gelmiş buraya yerleşmiş … çok seviliyor . Yer de çok hoş,asude
Düşünüyorum herif güzel yer bulmuş diyorum .. işleri de tıkırında … Loutra’dan sonra gelen Yeni Epidaurustan sonra eski Epidaurus tabelalarını izleyerek devasa bir parka aracımızı bıraktık … Çok kalabalık ve deeeee karşımızda Epidaurus amfiteyatrı Bi kerem Epidaurus Apollon’un oğlu… Bu muhteşem amfiteatri ( onlar tiyatro diyorlar)
Polykleitos Jr. ( herhalde esas Polykleitos un oğlu ) MÖ 4 YY da çizmiş...
Aslında 34 basamak iken Romalılar 21 de bizden olsun demişler ve ortaya 14000 kişilik muhteşem bir tiyatro çıkmış.. akustik muhteşem ötesi bu nedenle bir sürü alakasız turistin arada bir el çırpması ile sessizlik bozuluyor ..
tabi ki ortaya kakafoni çıkıyor ama naapacaksın ? Efendim hikayeye göre basamakları sesi absorbe eden taşlardan yapmışlar ,dolayısıyla halkın kendi aralarındaki gevezelikler duyulmuyor ama sahne deki performans duyuluyormuş… Burasının yıldızı bu tiyatro ama hepsi bu sanmayınız bir kere müze var keyifle izleyebiliyorsun…
bir stadyum var , gymnasium var, Odeon var … roma hamamları var .. var oğlu var
girişi insaniyet nanıma kişi başı 18 yevro benim gibilere 3 yevro … samimi olarak söylüyorum etkilendim .. Bizim Aspendos buna basar mı ? bilemiyorum ..
Advertisement
Tot: 0.078s; Tpl: 0.01s; cc: 11; qc: 31; dbt: 0.0393s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1;
; mem: 1.1mb