CAPTAIN HOOK


Advertisement
Greece's flag
Europe » Greece » Epirus » Parga
June 18th 2011
Published: July 31st 2015
Edit Blog Post

Geo: 39.293, 20.3936

GÜN 50 GÜNLERDEN CUMARTESİ:
Sivriler, "biz öldükçe çoğalırız" dediler...
Sabah, karşılıklı müsademeler yaşandı...
Biz şerefli bir geri çekilme kararı aldık ve erkenden kendimiz plaja attık..
Şimdi diyeceksiniz ki kardeşim 3 sinekle başa çıkamadınız...
Gözlerine bir raid' de mi sıkamadınız ?
Kesin haklısınız... gel gelelim Ayşecik bu öldürücülere karşı allerjik ...
Bu nedenle "fair play" takılıyoruz....
Plajda fix menu 7 E yu tokaladık, şezlonglarımıza kurulduk...
Gel keyfim gel...
Tuhaftır ama plajda tek bir sivri yok...
Öğlene doğru havuz başına seyirttik ...
Menemen değil, ama güzel bir omlet-bira yaptık...
Bira da nasıl gidiyor bilemezsiniz ?
Azıcık havuz başında oturduk ama çocuk çığlıkları bezdirdi ...
Tekrar plaja döndük...
18:00 gibi kampa döndük ...
Döndük dediğimiz 100 adım...
Akşam için güzelleşmeye karar verdik...
Gerekli önlemler alındı ..... zira bu gece öteki koyda Parga'ya gideceğiz..
19:00 da iskelemize bağlı motora bindik..
Motorun kaptanı Panayot cins bir herif...
T shirtün üzerinde önlü arkalı Captain Hook yazıyor...
Ayşe motora binerken yardım ayağına, koluna bir yoklama çekti..
20 yıl önce olsaydı kafadan girmiştim..
Baktım ağızda tek dişi var o da bana kısmet olmasın dedim..
Potansiyel bir tehlike
kaydetmeyince Ayşe ile gülüştük ...
Tam bu sırada bir düğün konvoyu belirdi..
Gelin,Damat onları izleyen siyah elbiseli adamlar...
parlak elbiseli kadınlar ...
Kumlara basa basa geliyorlar ...
Manzara ,aniden Emir Kusturica filmi haline geldi..
Müzik yok ama ben kafamda Goran Bregoviç'in düğün ve cenazesini çalıyorum..
Onları bekleyen tekneye bindiler ve uzaklaştılar ...
Ağzım açık izliyorum ...
Harika bir şeydi ...
Bir koydan ötekine geçerken, Tepedelenli Ali paşanın kalesine selam ettik...
Yanlış anlaşılmasın ,"Tepedelenli" adı, Ali paşa'ya tepe delen ceberrut bir adam olduğu için değil, Arnavutluğun Tepelenya'sında doğduğu için verilmiştir.
Esas adı, Tepelenli Ali Paşa ...
Bizimkiler ,niçin böyle korku salan bir isim vermişler orasını bilemiyorum...
Kaptan Hook ,bize Bacchos diye bir lokantayı tüyo verdi .
Hatta benden selam söyleyin diye tembihledi...
Parga, cıvıl cıvıl turist kaynıyor ve gerçekten çok güzel bir yer...
Bizim bir çok tatil kasabasından daha iyi ve temiz...
Dükkanlar pırıl pırıl...
Barlarda düşük volümlü müzikler yapılıyor...
Çok beğendik...
Turumuz bitince, lokantamızı bulduk....
O da ne si ???
Tüm Parga'nın turistleri burada..
Bu akşam bedava mı ? diye şüpheye düştük..
Banderas'tan az kısa bir garson ...
Nouriev figürleri ile ortalarda uçuşuyor...
Kafasının arkasındaki at kuyruğu ve saten gömleğin karpuz kolları rüzgarda bayrak gibi dalgalanıyor ...
Lokantada tövbe yer olmadığı için, gelen müşterileri yolun karşısında deniz kıyısına park ettiriyor..
Kibarca yanımıza geldi..
Yabancı olmadığımızı söyledim.
Kapı gibi referansım var...
Kaptan Hook gibi...
Vallaha fark etti.
Biraz bekleyiniz dedi...
Beklerken millet sıkılmasın diye ,birisi, lokantadan size içkiler getiriyor...
Bizim dışımızda herkes Avrupalı ve haliyle kibar içkiler ısmarlıyorlar...
şarap,bira,cin tonik vs ..
Biz konuya damardan girdik ..
Gözlerimi kısarak "Ouzo" dedim...
Garsonun "canımı al bakışı" ile teatileştik..
İlk önce ouzolar geldi...
Bizden sonra halka hizmet etmeye başladılar...
Çok sürmedi .....Karpuz kollu Nouriev , bekleyen belki 30 kişi arasından geldi bizi seçti ve baba bir masa ayarladı...
Garsonumuza Plomari içeceğimizi bu nedenle, onun alt yapısı ile ilgilendiğimizi belirttik...
Herif uçtu.
Hadise şöyle:
Lokantamız anladığım kadarı ile pek ünlü ve gelen turistler, bir şekilde illa ki duydukları bu yerde yemek istiyorlar..
İyi güzel de .....Boğaz'da deniz üstünde bir lokantaya gidip, sosis veya hamburger ısmarlarsanız size nasıl bakarlarsa, garsonlar turistlere öyle bakıyorlar..
Plomari ve alt yapısı deyince ,garson titreyerek kendine geldi..
Tam anlamıyla masamızı donattı...
Ayşe ile çok keyiflendik..
Etraftaki Alman ve Hollanda'lı kardeşlerimin gözleri büyüyor ...
iki kişinin bu kadar yemeği nasıl yiyeceğini merak ediyorlar ...
Mezenin üzerine, öldürücü darbe olarak bir de balık ısmarladık..
Ve hatta ikinci bir Plomari şişesini...
Garson "Amesos pasam" dedi ve gözleri parladı...
Göz parlatmaya yararlı olacak bir de bahşiş attık...
Yukarıda Tepedelenli Ali Paşa bize bakıyor .....
ahfadımıza mahcup olmamalıyız...
Bize de bu yakışır ...
Şaka bir yana ,gerçekten çok yakın ilgi gördük..
Gidecek olanlar varsa, Kalamar,karides ve ahtapot üçlüsünü özellikle tavsiye ediyorum...
Biraz da alkol tesiri ile mus mutlu iskelemize döndük.
Panayot bizi bekliyor....
Bu sefer Ayşe'ye yardım etmesine fırsat vermedim elbette...
Panayot ,bizden lokanta raporunu aldı ve eğilerek dipten bir Whisky şişesi çıkardı...
Kapak gitmeye başladık.....
Mehtabımız güzel ....
Parga ışıklarını geride bırakırken ,Panayot ile alemlere akıyoruz...
Çok müthiş bir Akdenizli Panayot...
Sevdik birbirimizi..
Sevgi ,tüm duvarları kaldırıyor ....
ön yargılarımızdan arınmamız şart..
Buradan Panayot'a tekrar selam ve sevgilerimizi yolluyoruz...

Günün Klip i



Additional photos below
Photos: 5, Displayed: 5


Advertisement



Tot: 0.095s; Tpl: 0.01s; cc: 10; qc: 30; dbt: 0.0506s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb