YASSOU VRE THESSALONIKI

---

---

Geo: 40.6197, 22.9442

GUN 2, GUNLERDEN PAZAR:
Sabah çok erken uyandım...
Dün gece felaket bir uyku uyudum..
Yorgan çok fazla geldi.
Sıcaktan kurtuldukça ,dışarının nemi saldırmaya başladı
Sıcak, soğuk derken sabahı zor ettik ..
Belki de dün geceki alkol düzeyi azdı bilemiyorum...
Tek bildiğim, çok kötü bir gece geçirdiğim.....
Hava nane ...çiseliyor yağıp yağmama arasında gidip geliyor...
Saat 10 :00 a doğru yola çıktık ..
Parayı dün ödemiştim belki erken çıkarız diye...
Sorunsuz ayrıldık kampımızdan..
Türkiye'ye giden Fransız kampçıları geride bırakarak...
Rahatça, Selanik yoluna girdik.
Yunanlıları kutluyorum Egnatio Odos ' otobanını bayağı toparlamışlar...
Eskiden, soluklanacak yan cepler yoktu.
Şimdi yapmışlar.
Benzinciler yine yol dışında ama, olsun, en azından işaret falan koymuşlar.
Nermin (GPS) bize küsmüş ...hiç ses soluk yok ve haritalar eski diye bir komut aldık.
İdare ederiz sandım ve yenilemedim... hata ettim galiba ..

Biz ettik siz etmeyiniz :
Seyahat hiç bir hatayı affetmiyor...
idare eder diye GPS haritalarınızı güncellemeden yola çıkmayınız.

Artık yolu da göstermiyor ...
Yapacak bir şey yok
Paşa gönlün,keyfin bilir dedik ve kafamdaki kendi GPS imi devreye soktum
veeee.... Nerminsiz yerimi şak diye buldum...50 m farkla ...o kadar olacak artık....
Hotelimizin yöneticisi ve sahibesi eski dostumuz Maria, hemen Ayşe 'yi tanıdı ...
Sarmaş dolaş bir ortam ve bize güzel bir fiyat vererek, geçen yıllarda kaldığımız aynı odayı verdi.
Burası çok güzel ve çok rahat bir yer...
Önümüz plaj ve en güzeli, otelin ve odamızın önüne park edebiliyorsun..
Fazla bir şey indirmeden, gerekli malzemeyi araçtan alabiliyorsun...
Hemen 20 adım yanında, Anemos lokantası yer alıyor..
Lokantanın dışında, açık havada masamızı kurduk.
Yunanlılar akın akın geliyor ama herkes nedense içeri oturuyorlar.
Bir şişe Barbayanni eşliğinde harika bir balık çorbası ve" mezedis" yaptık..
Yemekten sonra direnmelerimiz yetersiz kaldı ve yatıp uyuduk...
Harika bir uykudan sonra ,18:00 gibi uyandık.
Hemen Maria'yı bulmak aşkına düştük ,zira bu gece bir ""müzik yapalım" diyoruz ve Orama''da ünlü bir Yunan şarkıcısı var ...
Natasha Theodoridou ...
Öğreniyoruz ki, maalesef dün gece varmış ve hatunun pazar günü programı yokmuş.
Maria bize, Moysees diye bir yerden yer ayırttı..
Saat 24:00 de başlıyormuş program .
Biz 23:30 ' a kadar hazırlandık.
Bugün 1 Mayıs işçi bayramı ve bildiğiniz üzere Nermin grevde ...
Kendimize güvenerek 23:30 da yola çıktık ..
Maria nın tarifi biraz şaştı... zira havaalanını geçmeyin dedi ama biz bulamayınca devam ettik
Sonunda "Moysees" diye bir yere geldik.
Minibüsle giderseniz, tabiatıyla vale parking hizmetini unutacaksınız ...
Herifçioğlu yüzümüze bile bakmadan ,elinle arkalarda bir yer gösterdi
Aslında arabayı kamufle etsek daha çok sevinecekler..
Burada biraz bilgi vermek istiyorum..
Söylemesi ayıp, gençliğimde Türkiye Cumhuriyeti'nin abartısız tüm pavyonlarını ziyaret etmiş biri olarak Pavyon adabını iyi bilirim.
Şimdi artık bunlara pavyon demiyorlar ....adı "Müzik hol" olmuş.
Kapıda kerester çocuklar dizilmiş, gelen arabanın markasına ve modeline bağlı ve doğrudan orantılı olarak ,gereken ilgi düzeyini ayarlıyorlar ...
Ben, bir kere koca minibüsle gidince, daha başından karizmayı çizdirdik elbet...
Fakat anladığım kadarı ile, Maria rezervasyon sırasında, sıkıladığından dolayı yakışıklı bir herif önümüze düştü ve bizi bir masaya oturttu.
Pavyon muhabbetinde, masanın lojistik konumu çok önemlidir.
Harcama potansiyelinize göre sahneye yaklaşırsınız.
Sizi yerleştiren etkili ve yetkili görevli, daha kapıdan girerken cüzdanınızın ve kredi kartlarınızın röntgenini çekmistir ve extre aklına yazılmıştır.
Yanlış bir durum değerlendirilmesi sonucunda, beklenen kadar harcayamıyacağınızı hissederlerse, personel biraz hırçınlaşabilir.
Bu konuda kumar oynamasanız iyi olur..
Yerimiz tehlike sınırının tam başlangıcı..
Tercümesi:Sizi kabul ediyoruz …çok para harcamıyacağınız belli ama saygımızı sonuna dek zorluyoruz..
Selanik halkı, çok sağduyulu …
Gece hayatını ve eğlenceyi seven..en önemlisi müzik seven hoşgörülü bir halktır.
Türk olmak, Atina 'da bir dezavantaj olmasına rağmen ,burada öyle bir sıkıntı yok..
Saygılı bir mesafe vardır ve bizleri kendilerinden pek uzak görmezler..
Burada da aynı şey oldu.
Türk olduğumuzu biliyorlar,
Yunan müziğini dinlemeğe geldiğimizi biliyorlar
Ve bu konum onları pek rahatsız etmiyor..,
Yerime oturur oturmaz tehlike anı çıkışlarını hafızaya aldım…
Bir maraz çıkarsa, hangi aletleri kullanabileceğimi ve mobilyadan nasıl yararlanabileceğime dair dersimi çalıstım…
Eskiye oranla adetlerde değişiklikler var.
Bir kere, yemek muhabbeti, kalkmış..
Ouzo ve benzeri içki yok ,,,
Viski ve benzerlerinin yanında meyve sunuluyor.
Orkestra kalitesi ve müzik tesisatı, kesinlikle bize on basar.
Eskiden uvertür kız ve erkekler, güzelim şarkıları tek alkış almaksızın söylerlerken, sistem şimdi biraz değişmiş..
Biz içeri girdiğimizde, uvertür olduğunu sandığım bir kız vardı sahnede...
Sonra anlıyoruz ki, gece müzik yapacak sanatçılar ,döne döne tekrar tekrar sahne alıyorlar...
Faydası şu ki; eskiden tek alkış almayan şarkıcılar ,gecenin ilerleyen saatlerinde alkolun kana karıştığı oranda alkış alabiliyorlar.
Yunan tavernaların da en sevdiğim adet, müşterilerin ,sevdikleri sanatçıya ve varsa salonda diğer sevdiği konuklara çiçekler atmasıdır .
Streopor veya alüminyum folyodan yapılmış tepsilere, içi geçmiş çiçekler dizilir ve bir sürü kızcağız, 10 adet küçük tepsiyi daha büyük bir tepsiye dizer ....
Bir küçük tepsinin fiyatı, yerine göre 10 Euro dan 25 Euro ya kadar değişir.
Burada tepsisi 15 E yazıyor..anlayacağınız büyük tepsi 10X15:150 Euro yazıyor....
Bundan sonra yetenek, sahne alan şarkıcıya geçiyor.....
Çünkü bir taraftan şarkı söylerken ,bir taraftan kendisine atılan çiçeklerden birkaçını yakalaması gerekiyor ..
Zira sanatçının ,bu yakaladıklarını tekrar hayranına iade etmesi gerekir veya birkaç tanesini de o ana kadar oyuna katılmamış müşterileri tetiklemek için kullanacaktır.
Bu adete bayılıyorum zira neticede çiçek, zarif bir jest….
Biz de olduğu üzere, ceket veya gravat yakmak ve de tabak kırmak gibi ayılama aktiviteler yok..
Çiçekleri masaların üstüne yığıyorlar .....istedikleri anda takdir ettiklerine bir tutam atıyorlar
Alkol oranı arttıkça, o ilk başta don yağı gibi oturan Yunan halkı, yavaş yavaş havasına giriyor ve çiçek tepsileri havada uçuşmaya başlıyor..
Bir ara çiçekçi kız, aldığı talimat gereğince, sahneye solistin yanına fırlıyor, en üstten başlayarak çiçekleri bir alt tepsiye dökmeye başlıyor ......
Bu işlemi çok hızlı yapması gerek... en son tepsiye varmadan önce, bir tutam alıp bu jesti yapan müşteriye fırlatarak, şarkıcıya kimin konfürü olduğunu işaretliyor..
Muazzam raconlar....
Bu arada Şarkıcı'nın eline bir tutam sıkıştırıyor ve jest sahibini onurlandırmasını sağlıyor ( iyi numara zira gönderen kim vurduya gitmiyor..Türkiye de jest yapan bazan, hatta çoğu zaman kim vurduya gidebilir...Kimin gönderdiğini ara ki bulasın ) ve de çiçekçi kız, son tepside biriken diğer çiçekleri ,hamam da son suyu döker gibi şarkıcının başından aşağı döküveriyor..
Çok seviyorum bu işi….
Bir zarafet olduğu kesin..
Yunan müziği, meraklısı olmayanlara, bir süre sonra hep aynı şarkıyı dinliyor muşsun havası verir.
O nedenle ilk şarkılar çekilir,hatta keyif verir havasına girersiniz ...
ondan sonra, artık hatırlayabileceğiniz şarkıları bekleyerek geceyi geçirirsiniz...
Yaptığım değerlendirmeye göre,Türk müziği veya "Türk sound 'u almış başını gitmiş.
Yunanlılarla açık ara öndeyiz.
Dolayısıyla sahnede, bir sürü Serdaros Karaortacidis ve Demetis Aktanopoulos lar seyrediyorsunuz...
Showlara diyecek tek lafım yok ...Orkestra fevkaledenin fevkinde ....Sonuna doğru ağır abiler devreye girdi ve 10 luk tepsileri fıskiye gibi dağıtmaya başladılar....Yeminle söylüyorum bir düzine çiçekçi kız, 10 luk partileri yetiştiremiyorlar..Tabi ki bu kardeşlerimiz en faça masalarda oturuyorlar ..Zamanla kendi aralarında bir sidik yarışı da oluyor tabiatıyla...Bu çiçek meselesinde nakit çalışıyor kredi kartını unutun...Saat 04:00 te artık gidelim dedik ve hesap geldi .....inanması mümkün olmayan bir rakam ( genelde rakam vermeyi sevmem ama bu çok olağanüstü) bizden iki viski ve meyve süslemesine 20 E aldılar...Helalinden 5 E bahşişi ile toplam 25 E ile çıktık ..Arkamızdan "one minute " diye kimse geliyor mu diye kolaçan ettim...Maria, çok ciddi tutmuş işi anlaşılan ..Gidecek olan dostlarıma, yanlış bir izlenim vermeyeyim.. Maria gibi yerel bir destek olmazsa buradan çıkışınız en az 200 E dur Uzun lafın kısası ,eski pavyon birikimlerimizi yeniledim.. Çok keyifli bir gece geçirdim..Merak etmeyiniz kavga falan çıkmadı, Kimse kimsenin manitasına asılmadı..Çok kafa bulanlar sahneye çıkıp dans ettiler..Şarkıcılar, bu saha tecavüzünü ,anlayışla karşıladılar... Bizim bu alemde, daha katedeceğimiz çok yol var ... Sabaha karşı 04:00 küsürde yattık ... gidecek olanlara adres: http://usabuzz.net/page/video/mpouzoukia-moyses-thessaloniki GÜNÜN VİDEOSU AŞAĞIDA...ve dahi bir kopyasını You Tube ' a koydum dileyen ortama takılabilir ....

GÜNÜN ÖZETİ

GÜN KM:227 KUMULATIF KM:706

ORT HIZ:81 KM/S

MAX HIZ:132 KM/S

TOPLAM SAAT: 2:55

SÜRÜŞ SAAT : 2:30

Şu anda Selanik 'te Hava Durumu:

http://weathersticker.wunderground.com/weathersticker/sunandmoon_metric/language/www/global/stations/16622.gif'

---