BIR TURK KENTI BERLIN

---

---

Geo: 52.5235, 13.4115

GÜN 17 Günlerden Pazartesi

Saat 05:30 da uyandım.
Kahvemi hazırladım .
Aracı toparladım.
Yakıtımı aldım ve yola çıktım....
MIO bir yerde sapıttı fakat derhal müdahale edip doğru yolu bulduk.
Bu arada bir bilgi verelim.
GPS kullanımı ilk bakışta çok kolay gözükmesine rağmen ,benim gibi çok sık kullananlar, bu aletin yola çıkmadan önce mutlaka iyi incelenmesi gerektiğini geç te olsa öğrenmektedir.
Genelde eğilimimiz aleti suçlama yönünde olmaktadır .
Halbuki alet, biz ne dersek onu yapmaktadır.
Bir kere ,aletin haritasını mutlaka yenileyiniz.
Yenilemediğiniz taktirde ,ortadan kalkan yolları görünce hem siz sapıtırsınız ,hem de alet ...

Madde bir.... en güncel haritaları kullanınız...

Madde iki ....aleti yola çıkarmadan önce dersinize iyi çalışınız ...
Alet, genelde biz tercihlerimizi değiştirdiğimizde sapıtmaktadır .
Örneğin, en kısa yol, en düzgün yol demek değildir.
Birden bire kendinizi ıssız bir dağ yolunda bulmak işten bile değildir.
En ucuz yol ise, en kısa yol demek değildir.
Uçsuz bucaksız otobanlarda dön baba dönersiniz..

Demek ki gideceğiniz yere göre sabit ( fix ) bir tercih yapamazsınız.
Mutlaka yaptığınız tercihlere göre, yolun ne kadar kısaldığı ya da uzadığını veya ne kadar masraflı olup olmadığını yola çıkmadan önce simüle ederek anlamak gerekir.

Madde üç tercih ettiğiniz yolun nerelerden geçtiğini mutlaka başından görünüz.

Madde dört: imkan varsa önce Via Michelin gibi web sitelerinin yardımı ile geçeceğiniz yolları netleştiriniz.Bir de elinizde her an başvuracağınız bir hard copy olsun.O zaman işiniz biraz daha sağlamdır.

Adres girme işi en zor olan kısımdır..... zira sizin yazdığınız adres yerel dilde başka türlü yazılmaktadır.
Genelde yaklaştığınızda, adrese varmadan önce, bir benzincide yazılışı doğru mu diye "check" etmekte fayda vardır.
Şehre vakitlice vardım ve dosdoğru VW servisine gittim.
Istanbul da, çıkmadan önce yaptığımız mutabakata göre, Şahbazın (Minibüsün ) yedek anahtarı buradaki servise yollanacaktı.

Biz ettik siz eylemeyin:

Asla ve kata yedek anahtarsız dolaşmayınız.
Her açıdan yararlı .
Bir kere eşinizin anahtarı olmazsa araca girmesi size bağlı kalıyor.
İkincisi anahtarı her daim bir yerlerde unutma olasılığı vardır.
Üçüncüsü motorsiklet kullandığım dönemlerin alışkanlığıdır anahtarı daima boynumda taşırım.
Her an erişebilirsiniz.Yatarken bile uzun kordonu sayesinde her an bulmak mümkündür.

Her neyse, benim yedek anahtar 17 günde buraya gelemedi.
Servisten çıkıp kamp arama maceramız başladı.
Internette saptadığımız benzer ve benzemez yerlere girdik çıktık.
Bu arayış beni çok yordu.
Kent içi günlük trafikle bir yer bulmak insanı bezdiriyor.
En sonunda öğleni biraz geçe bir yer bulduk.
İmkanları çok dar bir yer .
Otoparktan bozma..
Berlin gibi bir yere yakışmıyor doğrusu.
Tek avantajı, metro'ya yakın olması herhalde.

Tavsiye etmemekle birlikte adını yazıyorum :
Camping-Club Motor-Caravan-Gemeinschaft Peter Zyla

Biraz bir şeyler yedik ve biraz da toparlandık.
Ayşe yorgun.... bu nedenle akşam üstü tek başıma şehre gitmeğe karar verdim. Metro dersimi çabuk kavradım .
Bindim ve Podstam'da inerek Brandernburg kapısına yürüdüm.
Üniversite önünde, Ayşe'ye bir iki kitap aldım.
Yine yürüyerek Alexander Platz'a geldim.
Sonra da Metro'ma atlayıp kampa döndüm.
Ayşe giyindi,kuşandı ve tekrar şehri zaptetmeğe karar verdik.
Virtual Tourist web sitesinin önerdiği ünlü tavukçuyu ararken, Kreuzberg Merkezini bulduk.
Burasını anlamak zor.
Dev bir tak'ın üzerine "KREUZBERG MERKEZİ" diye Türkçe yazmışlar.
Gözlerime inanamadım ve aniden zaman tünelinde bir saniye içinde Türkiye'ye döndük.
Levhalar Türkçe....Kuaför Necmi..Ocak başı ...Karadeniz balıkçısı..Ülker kamyonu, pınar su dağıtıyor..
Böyle bir durum yani.
De ki, Sirkeci'de dolaşıyorsun. .
Sokakta herkes Türkçe konuşuyor..Türkçe CD ler ve gazeteler satılıyor.
Merak ediyorum acaba Alman kardeşlerimiz ,Türk işçilerinin bu düzeye geleceklerini hesaplamışlar mıydı ? kuşkuluyum...
Galiba Almanlar atlamış, bu beleş işçi çalıştırma simülasyonunda ...
Yabancıların yürürken biraz toparlanacağı, bir Ghetto'da babamızın evi'nde dolaşır gibi dolaşıyoruz...
Üstelik kendimizi oldukça güvende hissediyoruz.
Uzun lafın kısası, ünlü tavukçuyu bir türlü bulamadık
Bizim MIO ,özellikle yürüme modunda çok şişiyor.
Onun yerine, eli yüzü düzgün bir lokanta bulduk.
Snitzel ve şarap ile yetindik.
Oradan dönerken, yolda bulduğumuz bir Çorum kuruyemişçisinde hem kahve hem de vatan hasretimizi giderdik.
Kahve içerken, Ayşe'nin sosyal çevresi sayesinde, Maraş'lıların nereden nerelere kadar uzandığını ...Fırınların kaça kadar açık olduğunu .Ghetto nun son dedikodularını öğrendik
Geç saatte, yürek heyecanları ile otobüsümüzü bulduk .
Oradan metro, oradan da kampa döndük.
Kampın kapısı kapalı iyi mi ?
Ayşe Almanca yazıyı okumasa, ben üstten atlamağa hazırlanıyordum .
Neyse kapıyı açtık ve hemen yattık.
Hep merak ediyorum acaba Hitler bu kadar Türk'ü Berlin in göbeğinde görse idi ne derdi ? ne olurdu ?
Ne gibi "nihai" çözümler üretirdi?
Bu Türk milletine pek "nihai çözüm" numaraları sökmez sanki.....

Hergün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:

Şu anda BERLİN'de Hava Durumu :

https://www.accuweather.com/en/de/berlin/10178/weather-forecast/178087


GÜNÜN ÖZETİ

GÜN KM: 407 KUMULATIF KM:4074

ORT HIZ:78

SÜRÜŞ SAAT :3:45

YAKIT E/L:1,90

---