CHEZ MAHMUT...


Advertisement
France's flag
Europe » France » Île-de-France
June 6th 2014
Published: February 13th 2016
Edit Blog Post

Geo: 48.8566, 2.35097

GÜN 37 GÜNLERDEN CUMA:

Bugün 6 haziran ..Tarihte önemli gün.


En uzun gün ya da D day diye adlandırılan Normandiya çıkarması, bundan 70 yıl önce bugün gerçekleştirildi.

Normandiya savaşı, birbirini takip eden üç evrede yapıldı.

Cherbourg ile Pas de Calais arasındaki, Almanların Atlas Okyanusu duvarı, kıyı tahkimatı bombalandı.

5 Haziran - 6 Haziran gecesi 722 savaş gemisinin eşlik ettiği 4.226 nakliye gemisi, İskoç asıllı İngiliz amirali Ramsey kumandasında, başlangıç hücumunu yapmakla görevli 5 tümeni taşıyarak İngiliz kıyılarından çıkarmanın yapılacağı kumsallara doğru yola çıktı.

6 Haziran sabahı hücum birlikleri Saint-Aubin, Courseulles, Arromanches,Saint-Laurent ve Saint-Martin-de-Varreville kumsallarını, ele geçirmeye uğraşırken, 5-6 Haziran gecesi dün Paris'e gelirken yakınından geçtiğim ,Caen ve Carentan dolaylarına, paraşütle iniş yapmış olan üç hava indirme tümeni, toparlanmaya çalışmaktadır.

Bu birlikleri taşıyan uçakların, yoğun bir Alman uçaksavar ateşi yemeleri sonucu, birliklerden büyük bir bölümü, hedeflenen alanların dışında indirme yapmak zorunda kalmışlardır.

Ancak bu çok büyük bir sorun oluşturmamış, birlikler aynı akşam bölgeye sağlam bir şekilde yerleşmişlerdir.

Şimdiki neslin ne kadarı, o acı günleri hatırlıyor bilemiyorum..

Bu türden karışık düşüncelerle, güneşli bir Paris gününde, kendimi işe verdim..

Ne kadar bakım varsa hepsi yapıldı..Minibüs aynen tekne gibi..

Devamlı yapılacak bir şey,düzenlenecek bir şeyler var...

Yolda tükenen malzemelerin ikmalleri var..Var oğlu var …

Öğleden sonra, saat 18:00 de, sizi kent ulaşım sistemine bağlayan otobüse ..onların deyimi ile "La Navette" e bindik.

Otobüs bizi 5 dakikada, Porte Maillot ,denilen yere getirdi..

Bizim İstanbul'da Topkapı,Edirnekapı,Yedikule kapısı,Kumkapı,Yenikapı gibi yerler gibi,Paris'in de böyle kapıları var .

Porte Maillot bunlardan sadece birisi..Porte de Vincennes,Porte de Bercy,Porte de Versailles,Porte de Sevres gibi 100 den fazla kapısı var Paris'in ..

Porte de Maillot dan, Paris metrosuna geçtik .

Paris metrosu, dünyanın en eski ve büyük metrolarından biridir.

İlk hattı, 1900 yılında, inşa edilen Paris metrosunda, bugün 16 hat mevcuttur ve toplam 214km hat uzunluğuna sahiptir.

Paris şehrinin sembolü olarak gösterilen, Paris metrosunun mimari şekli, Art nouveau'dan etkilenmiştir.

İlk hattı, 1900 yılında, gerçekleşen Exposition universelle etkinliği için inşa edilmiştir.

Saint Michel'de indik …

Ortalık Turist kaynıyor her şeye rağmen fotolarımızı çektirdik..

Selfie konusunda yetersiz ve yeteneksiziz… yine de ısrarla deniyoruz ..

Notre Dame Katedrali, (Cathédrale Notre Dame de Paris) Meryem Ana'ya ithafen isimlendirilmiştir.

Gotik yapı, Île de la Cité'in doğu kısmında, Paris'in diğer tüm önemli yapıları gibi Seine Nehri'nin kıyısında bulunur. Girişi batıya bakar.

Fransız gotik mimarisinin en güzide örneği olarak bilinen Notre Dame, ayrıca ilk gotik katedrallerden biridir ve gotik dönem boyunca inşası sürmüştür. Heykellerin ve işlemeli camların, ortaçağ Roma mimari üslubundan sonra, pek görülmemiş bir dünyevilik içermesi, natüralizm akımının eserlerdeki ağır etkisi sebebiyledir.

Turistler açısından, popüler bir yer olmasının yanı sıra, halen bir Roma Katolik katedrali olarak kullanılır ve Paris başpiskoposluğuna ev sahipliği yapar.

Bizim için ise önemi, Kazimodo'dan geliyor.

Quasimodo, Victor Hugo tarafından 1831'de yazılan Notre Dame'ın Kamburu romanında, çingene Esmeralda'ya aşık olan çirkin, kambur, aksak ve sağır zangoçtur.

Romandaki Quasimodo, vahşi ve asil ruhluluğun trajik bir örneğidir.

Şerefsizim,Victor Amcanın kitabını okumağa çok gayret ettim ama, kilise içindeki mimariyi 100 sayfa anlatmağa kalkınca moralimi bozdu.Nefesimi kesti.

Allahtan Amerikalılar, Anthony Quinn'in oynadığı filimde konuyu özetlemişler:Esmeralda rolünde Gina Lollobrigida parayı aldı götürdü…

Bilahare Champs Elysee ye yöneldik..

Burada gerçekleştirdiğimiz çakallığı, sizlerle paylaşacağız.

Bildiğiniz gibi, Champs Elysees, Paris 'in en ünlü ve pahalı cafelerinin bulunduğu cadde..

Cafe Fouquet,Cafe Lenotre,Bistro Romain gibi cafelerin, kasım kasım kasıldığı bu caddeye, Mc Donalds tezgah açıp, Fransız Cafe, karizmasını yerle bir etti..

Zira onların da artık cadde de yeri var.

Dışarıda oturacak yer bulursanız (ki biz bulduk)..iki dondurma ile yaklaşık 6 euro (ki biz verdik ) Champs Elysees'ye kurulup etrafı seyretmek mümkün..

Bu Paris ziyaretimizi, gırtlağa ayırdık ..

Bu akşam Paris ‘in 3 no'lu restoranına yer ayırttık.

Burası da vakit geçirmek için çok güzel bir yer ..

Hele kampta önlemlerinizi geliştirip, yanınıza biraz whisky almışsanız ..(ki biz aldık) çook güzel bir güneş batışına tanık olabilirsiniz..

Whisky'yi düşünmüş olan eşim Ayşe'yi kutluyorum ..Yaşa sen …

Güneşi, Arc de Triomphe arkasında batırdık…

Artık lokantamıza gitme saati yaklaştı..

Zira lokantada görüştüğüm kişi, bizi ancak 20:00 de kabul edebileceğini açıkça belirtti..

George V ten, metromuza bindik ve Baton Rouge'da indik .

Ben daha önce herkes gibi, Sacre Coeur'e geldim ama Baton Rouge ‘a ilk kez geliyorum..

Aniden Fransa'dan, Senegal'e geldik..

Yan yana dizilmiş 200 e yakın berber dükkanında, 1000 e yakın, zenci kadın, Cuma gecesi saçı yaptırıyor..

Karı koca dehşet içindeyiz..zira kesilen saçları sokaklara dökmüşler..

İçimiz kalkıyor… biz nerelere geldik .

Bu gece nasıl yemek yiyeceğiz? …

Neyse biraz daha ilerledik ve çok küçük bir lokanta olan Sacre Fleur'ü bulduk

Sacre Fleur, kutsal çiçek demektir..

Bizi karşılayan şef, bize ayrılan yere oturttu..

İçerisi tıklım tıklım..

Ayşe çantasını koyacak yer ararken, bizim şef fasih bir Türkçe ile “yandaki iskemleye koyabilirsiniz” dedi..

Nassı yani ?

Efendim Şef dediğimiz garson, meğerse dükkan ortağı, Maraşlı Mahmut'muş.

Yıllar önce Paris'e yerleşmiş ,saçları aynen George Moustaki gibi kıvırcık ve Fransızca aksanına baksanız hayatta Türk demezsiniz ..

Zaten bütün müşterilerle dalgasını geçiyor onlara şakalar yapıyor ..

Bizimle özel olarak ilgileniyor ve bize Türkçe konuşuyor..

Yanda,önde kim varsa hangi dilden konuştuğumuzu merak ediyor..

Herkes bize bakıyor .

Doğrusu, Mahmut'ta, bizi kolluyor ..

Bir ara kulağıma eğilerek “aradığın telefonun başında +90 yazmasa idi sen aynı gün değil, bir ay sonrasına zor randevu alırdın” dedi..İnandım.

Maraşlı Mahmut, Paris teki 12500 lokanta arasından ilk 3'e girmeyi başarmış.

Helal olsun…

Yemek seçimini ona bıraktık ..

Harika bir yemek yedik ..

Hesapta da bir indirim yapmış, ama ben farkı bahşiş ile kapattım ..

Serde Türklük var Mahmut'u ortağına karşı koruyacağız elbette..

Mahmut'a söz verdiğimiz gibi, erken kalktık ve aynı yoldan Porte Maillot ‘ya geldik..

Son söz :Mahmut ,Paris te önemli bir adamdır...


Kampın otobüsüne , geldi, gelmedi diye heyecanlanırken son anda gelip bizi aldı ve kampa döndük.

Yerimize yerleştik ..Hava güzel biraz daha içip yattık..

Güzel bir Paris günü oldu…

Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:

1-Paris Klipi





2-Paris Videosu :







GÜN KM:0

KUMULATIF KM: 5733







Advertisement



Tot: 0.192s; Tpl: 0.013s; cc: 6; qc: 24; dbt: 0.107s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.2mb