Advertisement
Published: April 26th 2009
Edit Blog Post
Hoi an’dan Danang’a gitmiş ve oradan uçakla Hanoi’ye gelmiştik. Hanoi’de bir gece kalıp ertesi gün Hanoi’de Old Town’da kaldığımız Kim Tuc otelinin önünden South Pacific seyahat şirketinin servisi sabahın erken saatlerinde bizi alıp birkaç otelden daha birilerini aldıktan sonra Hanoi’nin dışına doğru yol almaya başladık. Yolda büyük bir atölyesi ve satış mağazası olan seramikçide yarım saatlik bir molanın ardından botumuzun bizi beklediği limana ulaştık. Önce küçük bir bota binip gece konaklayacağımız küçük gemiye ulaştık. İçinde tuvaleti ve banyosu olan küçük odalarımıza yerleştikten sonra ilk günkü sea kayaking (kano) turu için küçük botla kanolara bineceğimiz iskeleye gittik. İlk günkü kısa kano turumuz bir sonraki gün için alıştırma gibiydi. Ben hayatımda ilk defa kanoya biniyordum, Korcan’ın ise ikinci binişiydi. Sağa git, sola git, eyvah çarpıyoruz derken kano turunu tamamlayıp bir mağara gezdik. Buradaki manzara gerçekten çok güzeldi. Denizin rengi, serpiştirilmiş adalar, denizde salınan gemiler. Benim Vietnam’a gelmeye karar verişim Ha Long Bay’in fotoğraflarını görmemle olmuştu, gerçekten de fotoğraflardaki kadar etkileyici ve güzel bir manzarası vardı.
Dönüşte biraz odada dinlenip yemeğe çıktık. Odalar ilk katta, yemek salonu ve mutfak ikinci katta bulunuyordu, üçüncü kat ise terastı. Yemekler oldukça bol, et, balık, karides, sebze ve pirinç içerikliydi ama damak zevki açısından aroması zayıf kalmış
yemeklerdi. Akşam yemeğinden sonra Flora ve Korcan terasa çıktı. Korcan, Belçikalı bir üniversite hocası ve onun öğrencisiyle takılmış, Flora ertesi gün güneşin doğunu izlemek için erkenden yatmış, ben de yemekte tanıştığımız Avustralyalı çiftle biraz sohbet edip odaya gittim.
İkinci gün sabah erkenden kalkıp kahvaltıya çıktık. Maalesef Asya kahvaltısı benim alıştığım ve tercih ettiğim zeytin, peynir, reçel gibi bir tatlı ve ekmek içeren kahvaltıdan çok uzak ama bir şekilde karnımızı doyurup tüm gün kayaking turu için küçük bota bindik. Küçük botla biraz yol alıp demirledik sırayla hepimiz kanolarımıza binip kürekleri sallamaya başladık. Rehber bizi bir mağaranın içinden geçirerek bir lagüne getirdi. Sular yükseldiğinde mağara tavanına kadar su olduğundan burası bu dönemde ulaşılmaz bir yer oluyormuş. Turdaki iki erkek ve bir kız çocukları olan Avustralyalı ailenin çocukları burada neşe ve mutluluk içinde bir yüzme molası verdi. Biz de hepimiz onları izledik. Aile üyelerinden hiçbirinin birbiriyle yüksek sesle, azarlayan bir tonda konuşmadığı, isteklerini lütfen diyerek dile getiren mutlu ve huzurlu oldukları her hallerinden belli bir aileydi. Biz hemen Korcan’la alışılageldik ortalama Türk ailesinin bu tablodan ne kadar uzak olduğunu konuşup ne kadar güzel böyle bir aile olabilmeleri dedik. Flora ise pek çok Çinli gibi dünyadaki tek medeniyet Çin ve diğer medeniyetlere ve
kültürlere yönelik bir şey öğrenmeden uzak tavrı ile “Ha evet Avustralyalılar lütfen kelimesini sık kullanmalarıyla bilinirler” diyerek eleştirel düşünceden uzak yorumunu yaparak günün tadını çıkarmaya devam etti. Öğle yemeği için tekrar bota gidip biraz dinlendikten sonra tekrar kanolara binip karanlık bir mağaraya doğru yol aldık. Fenersiz hiçbir şeyin görülmediği bu mağaranın çıkışındaki lagünde biraz zaman geçirip tekrar kayalara çarpmamaya çalışarak mağaranın dışına çıktık. Rengi çok koyu olduğu için sığ yerlerde bile dibi görünmeyen denizde bir saat kadar ilerleyip bota ulaştığımızda kollarımız ağrıyordu.
Gemiye ulaştığımızda bir duş alıp terasa çıktık. Hava oldukça rüzgârlı olduğundan terasta biraz üşüsek de manzara çok güzeldi. Akşam yemeğinden sonra herkes yorgun düştüğünden odalarımıza çekildik.
Ertesi gün sabah kahvaltıdan sonra biraz terasta zaman geçirip saat 11 gibi küçük bota binip limana ulaştık. Oradan da Hanoi’ye doğru yola çıktık. Hanoi’den akşam taksiyle gara gidip Sa Pa ‘ya gitmek için trene bindik.
Ha Long Bay sözlerle anlatılacak bir yer değil, fotoğraflar güzelliğini anlatırken o atmosferi ancak orada olmakla hissedebilirsiniz...
Advertisement
Tot: 0.07s; Tpl: 0.011s; cc: 8; qc: 43; dbt: 0.0481s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1;
; mem: 1.1mb
Martı
non-member comment
Ha Long Bay
Bir gün mutlaka gidip görmem gerektiğini bildiğim bir yer burası. Çok güzel.