Hoi An, resmedilecek şehir...


Advertisement
Vietnam's flag
Asia » Vietnam » South Central Coast » Quảng Nam » Hoi An
April 26th 2009
Published: April 26th 2009
Edit Blog Post

Hoi An, Vietnam gezimizde bir dinlenme durağı gibiydi bizim için. Hue-Hoi An arası mesafe olarak çok uzun olmamasına rağmen araçların çok ağır seyretmesinden dolayı ve verilen gereksiz yemek molasından dolayı dört saat sürdü. Hoi An’a vardığımızda otobüs bizi bir otelin önünde durdurup otelin reklamını yaptı. Beğenen yolcular orada indi. Biz de böyle çok vakit harcayacağız diye otobüsten inip yürüyerek rehber kitabımız Let’s Go’dan seçtiğimiz otele gitmeye karar verdik. Ama otobüs aşağı yukarı aynı zamanda bizimle birlikte kalmayı planladığımız otelin önündeydi. Her neyse odalara baktık çok iç açıcı değildi ama 3 kişi için 18 dolar gibi bir fiyat verilince tamam dedik. Odada TV ve küçük bir buzdolabı bile vardı. Vietnam’da genel olarak otel fiyatları oldukça uygun. (Dikkatimi çeken bir durum da bizim kaldığımız orta seviye otellerde bile yatakların ve yorganların çok rahat olmasıydı. Yepyeniydiler ve IKEA ürünlerine benziyorlardı ). Otele yerleşir yerleşmez Hoi An’ın Old Town denilen nehir kenarına gittik.

Hoi An, kökleri çok daha eskiye dayansa da 16. yüzyılda ticaret merkezi olarak canlanmış bir şehir. Şimdilerde ise nehir kenarına sıralanmış kolonyal tarzı mimari ile inşa edilmiş binaları, akşamları taşarak kenarındaki kaldırımlara uzanan nehri ile çok farklı atmosferi olan küçük ama çok hoş bir şehir. Hediye dükkânları, terziler, kafeler, restoranlar hepsi çok şirin. Sokaklarda yürüyüp fotoğraf çekmek, pazarını gezmek ve alışveriş dışında yapılacak çok şey yok. Bizde burada “Hoi An Patisserie Cargo Club” adlı bir restoran bulduk. Alt kat pastane ve kafe, üst kat ise restoran. Nehre bakan üstü açık kısmın manzarası çok hoş. Yemekler çok lezzetli. Yediğim keçi peynirli sandviçin tadı hala ağzımda. İki gün boyunca iki öğle yemeği ve iki akşam yemeği yediğimiz bu restorana sağlam bir para bıraktık. Biz de Flora’nın sayesinde her zamanki içkimiz bira yerine kokteylci olduk bu restoranda. Pinakolada ve mohitolar kocaman bardaklarda geliyordu.

Hoi An’daki ikinci günümüzde Korcan ve ben şehirdeki küçük tapınakları ve tarihi binaları görelim dedik. Flora kendi başına takılmak istedi. Aldığımız biletlerle birkaç yeri gezdik. Ama açıkçası çok etkileyici ve farklı bir şey yoktu. Birkaç tane düğün gördük. Salonun içine girip baktık nasıl diye. Düğünlerden birinde gelin kırmızı bir elbise giymiş, sanırım bu geleneksel elbiseleri, diğerinde ise bildiğimiz beyaz gelinlik giymişti. Düğünlerde bir sunucu var. Sürekli bir şeyler söylüyor. Biraz takılıp çıktık.

Üçüncü gün hava yağmurlu ve soğuktu. Bir taksiyle Danang’a gittik. Danang’taki Cham müzesini (Vietnam’da hinduizmden etkilenmiş bir İslam türünü yaşayan Cham uygarlığına ilişkin bir müze, daha çok Hint tanrılarının büstleri ve Kamboçya’da da bol bol gördüğümüz Hint mitolojisinden betimlemeler içeren heykeller vardı ) gezip havaalanına gittik. Oradan da Hanoi uçağımıza bindik. Tekrar Vietnam’a gidersem Hoi An kesinlikle 1-2 gün geçirmek istediğim bir yer.





Additional photos below
Photos: 13, Displayed: 13


Advertisement



Tot: 0.068s; Tpl: 0.012s; cc: 12; qc: 44; dbt: 0.0429s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb