Eindhoven'da mangal

---

Selam millet,
sizlere eindhoven izlenimlerimi aktarmak istedim😊 haftasonu dayımın yanına gittim -kendisi orda yaşıyor. gözünü sewiyim walla, bahçeye mangalı koyduk köfteler pirzolalar....ohh
Diyeceksiniz Türk yemeği gibisi yok, haklısınız da walla. Gerçi çok şükür aç kalmıyoruz hiç, ewde sürekli yemek pişiyo yiyoruz bişeyler ama bizim yemekler gibi olmaz tabi😊 Her şey iyi hoş ama şu patates olayını bi çözemedim hollandada. Ulan herşey patates! insanın zeka gelişimini etkiler yaw. Bu kızarmış patates olayı (frit) tamam, itirazım yok, ne de olsa abur cubur... amaaa, bi de yemeklerde de ufak patatesler wardır ya, onları garnitür niyetine weriyolar. sırf restoranlarda değil, ew yemeklerinde de meraklılar patatese (aardappeltje deniyo). geçenlerde bana titreme geldi "yeter bea patates yemicez bu ay" diyerek tawrımı ortaya koydum😊) neyse ama mutluyuz şu an😊
Onun dışında eindhoven'da şunu anladım, daha doğrusu amsterdam'da yaşarken oraya gittiğinizde anlıyorsunuz bunu; ben de eindhoven'da filan yaşıyo olsam kafayı yermişim. Görken helal walla sana, anlıyorum çektiklerini... bildiğiniz köy arkadaşlar, tek farkı binalar modern. Diyeceksiniz bi tarafın mı kalktı, arada kalkıyo tabi ama, hakkımda war yani. İnsan amsterdam gibi yerde sıkılmaya fırsat bulamıyo, sebep de yok zaten. Gecenin bi yarısı bile sırf camdan baksan dışarda hareket war.
neyse birazdan spora gidicem... o da ayrı bi şenlik zaten. spor salonu araştırırken şunu farkettim, amsterdam'da fitness ve havuz bir arada olan sadece bir yer var. o da aylık 60 euro filan (yani amsterdamın en pahalı yeri) ama türkiye'de o ayarda -lüks(!) yerlerle karşılaştırınca ucuz bile. bu hollandalılar da tabi "ooo pahalı" diolar. anlamadım, diğer yerler dökülüyo we 40-50 euro. burda herkes şahsına münhasır yani😊
öpüyorum gözlerinizden... bu arada daha çok foto ekleyeceğim, sabır😊

---