TUNA NEHRI AKMAM DIYOR

---

Geo: 47.4984, 19.0408

GUN 11 Günlerden Salı
Sabah erkenden uyanıp, hemen yola vurduk.
1.5 saat sonra kampımızdaydık .
Burası yeşillikler içinde ,cennet gibi bir yer .
Daha ortalarda kimse yokken, stratejik yer saptamaları yapıldı.

Meraklısına adres :
http://www.campingniche.hu/

Kahvaltı dahil 26 E imiş.
Keyifli bir kahvaltı yaptık.
Sonra şarj işlerimi tamamladım.
Öğlene doğru, kampın önündeki duraktan,otobüse binerek, Moskva Ter'e gittik ( Ter meydan demek)
Budapeste, benim, iş nedeniyle ,fazlaca ziyaret ettiğim bir kent .
Bu nedenle, söylemesi ayıp, şehre hakimiyetim çoktur.
Moskva Ter'den metro ya bindik ve Astoria'da indik.
Erzhebet Hit'e doğru ( Hit köprü demektir ) biraz yürüdük ve ver elini Vaci Utca.
Burası bir dönemin en ünlü sokağı
Şimcik ,buranın suyu çıkmış...o güzelim sokak gitmiş ,yerini pahalı ayakkabı ve marka elbiseler satan butikler almış.
Beni bir hüzün kapladı....Çok üzüldüm.
Sokakta ,ne buranın rengi olan orospular, ne de para değiştiren "dız-dız"cılar kalmış.
Budapeşte ,Avrupa olmuş ve tüm rengi kaçmış.
Renksiz,mat bir şey olmuş.
Yol kenarı Cafeleri, bile azalmış.
Cafe Gerbaud'nun, giderek yıldızı parlamış ,zira eskiden yoktu ama şimdi programa ilaveten küçük bir oteli bilem var.
Ayşe ile bir kahve-pasta çaktık.
Otururken, yıllar önce, dışarıda yağmur yağarken, içeride kitap okuyarak, pazar gününün geçmesini beklediğim yıllarımı anımsadım.(O yıllarda televizyon yok gibi idi ve sadece macar TV si yayın yapıyordu..
Macarcanız kuvvetli değilse ,3 bilemedin 4 dakika dayanabilirsiniz.)
Bu arada, para bozduk.
Kardeşler, Schengen'e dahil olmuş ama para hala eski para (100 e = 23000 FT )
Benim, vakti zamanında, üç on paraya CD lerimi aldığım meydandaki dükkan, bir cam saray olmuş.
Çok tatsız ve tabiatıyla çok sefil görünüyor.
Biraz Budapeste bilgisi:
Budapeşte, Macaristan'ın başkentidir.
Aslında Tuna nehrinin iki yakasındaki Budin ve Peşte'nin 17 Kasım 1873 yılında birleşmesiyle oluşmuş şehirdir.
Macaristan'ın politik, kültürel, ticari, endüstri ve ihracat merkezidir.
Berlin'den sonra Orta Avrupa'nın en büyük ikinci şehri olup, Macaristan nüfusunun beşte biri, 2003 yılı sayımına göre 1.700.000 kişi, Budapeşte'de yaşamlarını sürdürmektedir.
Budapeşte coğrafi konumu, tarihî eserleri ve diğer çekicilikleri ile Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biridir.
Şehir Tuna'nın batı (sağ) yakasında Buda ve doğu (sol) yakasında Peşte şeklinde iki bölüme ayrılmıştır.
Tuna'nın batı kıyısında Buda kalesinin çevresindeki görece engebeli bölgede tarihî semtler uzanır. ,
Şehrin iş hayatının merkezi ve kalabalık semtleri ise Tuna'nın doğusundaki ovaya açılan düzlüktedir.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından ilk olarak 1526'da fethedilen Budin ve Peşte, bir buçuk asırlık bir Türk hakimiyetinden sonra 1686'da elden çıkmıştı.
Osmanlı döneminde , Karadeniz üzerinden ,Tuna yoluyla, İstanbul'dan, nispeten kolay ulaşılan, bir beylerbeyi'lik merkezi olduğundan kolayca Türkleşmişti.
Ticaret yollarının birleştiği bir yerde bulunan Budin ve Peşte, bir taraftan zengin bir ticaret şehri görünümü alırken, burada kurulan çeşitli vakıflar, bu Orta Avrupa şehrine, bir Osmanlı yerleşim merkezi manzarası vermişti.
1662 yılında burayı ziyaret eden Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde Budin ve Peşte'nin etraflı bir tasviri bulunmaktadır.
Evliya Çelebi, Buda'da 25 cami, 47 mescit, 12 medrese, 16 mektep, 2 hamam, 8 kaplıca, 9 han, 1 saat kulesi ve 1 bedesten bulunduğunu bildirmektedir.
Bunların çoğu bugün ayakta değildir.
Sokullu Mustafa Paşanın yaptırdığı Mustafa Paşa Camii ve Türbesinin Mîmar Sinan'ın eseri olduğu bilinmektedir.
Uzun lafın kısası ,bizimkiler,az değil 150 yıl falan yaşamış buralarda.....
Bana göre, bir çivi çakmamışlar.
Kimse kusura kalmasın...
Tuna kıyısına doğru yürüdük ve Cafe Fresco da müthiş bir gulaş yedik.
Feci kazık attılar 42 E para verdik.
Nerede buralarda milyonerler gibi para harcadığım günler ???
Nerede şimdiki durum???
Tuna kıyısından ayrılıp, Andrasy Ut' ta, Cafe Muvesh'i bulduk.
Burası ,Budapeste'nin en eski ve en prestijli kahvelerinden biridir.
Operanın karşı çaprazında ,çok güzel ve tarihi bir kahve.
Yürüyerek "Kahramanlar Meydanı"na doğru akmaya başladık.
Biraz foto ,biraz Ayşe 'ye açıklama...
Sonra meydanda, Müze kahvesine oturmaya karar verdik.
Güzel sanatlar müzesinin altındaki, bu kahvenin adı " meeting point" olmuş.
Daha neler duyacağım ?
Oradan, çooook ünlü "Gundel" lokantasına vardık.
Benim kırmızı T shirt'üm tam anlamı ile faul .
İnsaniyetlik adına ,bir ceket verdiler ve ortama oldukça sırıtmama rağmen, zoraki bir uyum sağladılar.
Macarların pratikliği her zaman işe yarar.
Burası gerçekten, çok ağır bir restoran.
Biraz erken vardığımız için bizi bara aldılar .
Bar, çok ama çok zevkli.
Daha sonra salona geçtik ...unutulmaz ve izahlı, içtihatlı bir yemeğe 150 E para verdik. Helal olsun .
Çok memnun kaldık doğrusu.
Oradan bir Metro ile Merkez'e ..
Merkezden bir metro ile Moskva Ter'e döndük.
158 No lu otobüs ile kampın kapısına indiğimizde 22:30 du.
Hemen uyuduk.

Biz ettik siz eylemeyin
Budapeste, tuhaf bir yer olmuş.
Metro biletleri, bir kullanımlık.
Hattan hatta geçtiğinizde, tekrar bilet almanız gerekiyor ve bu pek pratik değil Merdivenlerde ,orada burada ,denetleyiciler var .

Nereden baksan hala Komünizm kokuyor.
Bilet alma işi, biraz antreman istiyor..

Son söz : Tuna nehri Mavi değildir ..bilgilerinize ...

Hergün,günün karelerini toplayarak, video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:

GÜNÜN ÖZETİ

GÜN KM:178 KUMULATIF KM:3052

ORT HIZ:63

SÜRÜŞ SAAT :1:50

YAKIT E/L:

---