GÜN 15 16 ŞUBAT CUMA: Sabah erken kalkınca, oyalanmaya vakit var. Kahvaltı, giderek temerküz kampı tayınına dönüştü.. Burası 3 günlük bir yermiş. Bir gün daha kalırsam, galiba önüme sadece tabak koyacaklar.. Otelinizi seçerken, sabah, sıkıntılar yaşamamak adına, kahvaltı dahil yerleri seçiyorsun fakat bu vadedip vermeyenleri, uzaktan çıkaramıyorsun.. Bugün yapacak fazla bir şey yok ama “Damero” kahvesini sevdiğim için gidip kahvaltımı takviye ettim.. Öğlen vakti,eski şehir içinde otantik bir bar olan “Cordoba’ya” gittim. Yüksek tavanlı,bol aynalı ve çok hoş eski bir meyhane burası.. Tabi çağa uyum sağlama adına meyhane, Bar olmuş… Şimdi ise ,turist meraklısı çok… Yemekten sonra otele gidip dinlenmeye karar verdim . Akşam üzeri Miraflores’te yemek güzel olur diye düşü... read more

GÜN 13 14 ŞUBAT ÇARŞAMBA: Sabah uyanır uyanmaz, Ayşemi aradım. Sevgilililer gününü kutladım. İkimiz de biraz burukuz ,ama olsun telafi ederiz.. Kahvaltıda eline çabuk! bir kızcağız kanımı kuruttu. “Yumurtanız nasıl olsun? “diye sordu. Söyledim O da sonunda, ağzından hem baklayı hem de faturayı çıkarttı . Meğerse, yumurta kahvaltı dışında paralı imiş .. Otel ,kahvaltıdan sınıfta kaldı.. Çıkıp yürüme mesafesinde ,ana meydana gittim.. Para bozma işlemi dahil, bütün tantana burada oluyor. Kısa sürede anlıyorum ki, Peru’lular aç gözlü ve oldukça haris … Tüm müzeleri paralı yapmışlar.. Yüzlerce turist müze kapılarından dönüyor.. Değeni var, değmeyeni var artık bir ayar bulacağız.. Su gibi terliyorum..Mutlaka likitlenmem... read more

GÜN 11 12 ŞUBAT PAZARTESİ: Dün gece nasılsa geç yattım.Bu sabah 07:00 ye kadar uyuyabidim.Bana çok iyi geldi. Nezlem öksürüğe dönüştü.Toparlanıp yola çıktım Santo Domingo kilisesini ziyaret ettim. "Din Pazarlaması" tüm hızıyla devam ediyor .. Eskiden kiliselerde mum yakarlardı şimdi teknoloji devrede… artık kırmızı ışık veren led lambalar var ..kutuya parayı atıp istediğin mumu yakabiliyorsun …mumun bulunduğu sıraya göre fiyatlar değişiyor ... Çağa uyan bir ritüel geliştirmişler.. Sevgili İsa, vakti zamanında sinagog kapısında ticaret yapıyorlar diye yırtındın ...arıza olduğunda yakalandın ...ticarete mani oluyor diye çivileyip tablo diye astılar ...bir de bunları görsen senin adına ne madrabazlıklar dönüyor ...haybeye gittin yani... Oradan “La Ronda” adı verilen bir mahalleye gittim.Burası bizim Sulukule’nin Qu... read more

GÜN 09 10 ŞUBAT CUMARTESİ: Sabah kahvaltımı yapıp yollara düştüm..O saatte dahi ,sokaktaki insan sayısı beni şaşırttı. Cartagena, ulaşım açısından çok rahat bir yer. Otelin hemen önündeki duraktan bindim kartımın son atışını kullanarak, "Rafael Nunez" havaalanı önünde indim. Bunları yazmamın sebebi hikmeti, taksinin pahalı olması ve toplu taşımanın aksine, çok hesaplı olmasıdır. Valiziniz tek ise bu yolu izlemenizde yarar vardır. Daha önce yazdım ,Cartagena hava alanı bizim taşra alanlarını andırıyor …küçük ve kompact … Cebimde 19000 COP para kaldı. Uçağım Bogota aktarmalı, orada harcarım diyorum.. Rahat bir yolculuktan sonra, Bogota ya vardık . Alanda Crepes&Waffle a gittim.Bu şirkette Colombia’ da Valdez kadar yaygın. Paramı masaya koydum ..”Hepsi bu kadar buna göre bir şeyl... read more

GÜN 07 08 ŞUBAT PERŞEMBE Nasılsa sabah 07:00 ye doğru uyandım. Kahvaltıdan sonra, odadan çıkış hazırlıklarımı tamamladım. Turhan biraderim, hafif bir şey olsun diye kendi tabletini verdiydi. Ona bir kap almak gerek. Ne alırsan Birlik, Beşlik, Onluk çarşılar var …Gittim aldım.. Daha sonra otobüsle ,Barajas kalesine gitmeye karar verdim. Başardım da… Allahın kalesini ziyaret için, 20.000 COP istiyorlar.. Yani ,"Türk erkeği yerden 40 metre yüksekliğinde bir kale ziyaretine, bu parayı vermez" diyerek geri döndüm. Bulunduğumuz kesim, “eski şehir” ama uzaklarda yeni bir şehir yükseliyor. Bu yükselen şehire “Boca Grande” diyorlar. Tercümesi iki türlü... bir anlamda "koca ağız" bir anlamda "Koca koy" Otobüsle son durağa kadar gittim. Atlas... read more