IYI HAVALAR'A HOŞ GELDINIZ...


Advertisement
Argentina's flag
South America » Argentina » Buenos Aires » Buenos Aires
February 28th 2018
Published: May 26th 2018
Edit Blog Post

Total Distance: 0 miles / 0 kmMouse: 0,0

SANTIAGO-BUENOS AIRES


GÜN 27 28 ŞUBAT ÇARŞAMBA:

Kahvaltıdan sonra toparlandım ..

Bu lafı çok kullandığımın farkındayım ama her halde seyahat edenin en büyük korkusu veya stresi acaba bir şeyler unuttum mu ? korkusudur.

Bunu aşmak için yayılıp saçılmıyoruz ve tüm eşyayı bir merkezde toplamaya çalışıyoruz..

Ne yaparsanız yapın… korkuyu aşmak kolay değil....

Dikkat ettim, genelde kurumaya bıraktığınız şeyleri ,banyoda kullandıklarımızı,priz ve elektrikli aletleri unutma eğilimi var ..

Kişisel olarak asla çekmece kullanmam ve asla yatak altına bir şey bırakmam..

Bu nedenle, seyyahın devamlı bir toparlanma etkinliği vardır..

Bizim çanta giderek şişiyor mu ne ?

Giderek kapatmakta zorlanıyorum..

Kapatmayı da suhuletle yapıyorum... zira fermuarı bir kez zorlayıp patlattınız mı ? ayıkla pirincin taşını …

Metro ile Pajaritos ,bilahare otobüsle alana vardım.

Alanda, yaşlıların avantajlarından yararlanıyorum..

Efendim, Latin Amerika halkı,hamile kadın,çocuklu kadın,yaşlı ve engellileri kayırıyor..

Üzerinde bastonlu bir adam,hamile bir kadın,kucağında çocuk taşıyan bir kadın ve tekerlekli sandalye bulunan bir afiş gördünüz mü ?

yaşadınız demektir...

Zira bu saydıklarımın sırası ayrı ve her türlü öncelik tanınıyor.

Polis ve gümrüğü su gibi geçtim.

13:00 uçağımı bekliyorum .

Son kalan Chile pesolarımı da hamburger yiyerek tükettim..

Bu para tüketmesi de ayrı bir dert ..

Tüketecek kadar bozmak ve bozduğunu tüketmek, seyahatin en hassas dengesi..

Bazan son dakikada manasız bir şeyler almak zorunda kalabilirsiniz..

Karavancılık günlerimde, iş rahattı son paralarla yakıt alıyorsun ve para mutlaka bir işe yarıyordu..

Solo dolaşırken, iş daha hassas bir planlama gerektiriyor..

Uçak zamanında kalktı ve sorunsuz olarak Buenos Aires Ministro Pistarini (EZE) havaalanına indi.

Artık Pasifik okyanusu kıyılarını geride bırakıp Atlas okyanusu kıyılarına ulaştık..


Gümrük ve polisi rüzgar gibi geçtik.

Ne var ki, şehre giden otobüsler, iç hatların önünden kalkıyor ..

Benim ,8 No’lu otobüse binmem gerekiyor ..

Hacı bekler gibi bekliyoruz… ne gelen var ne giden.

Bizimki hariç, bir sürü otobüs geliyor..

Duraktaki delikanlılar bu değil… bu da değil diye beni uyarıyor.

Uyarmalarının nedeni otobüslerin üzerinde sayı dışında bir ton yazının yer alması..adeta duvar gazetesi gibi dolaşıyorlar ..

Yabancı isen, hayatta çakamıyorsun…

Nihayet otobüs geldi ama bende otobüs kartı yok .

İki aslan parçası, yardımcı olup biletimi aldı ve tüm zorlama ve yalvarışlarıma rağmen parasını almak istemediler..

İnanmayacaksınız, otobüs tam 2,5 saatte şehre vardı..En sonunda ,Otobüste bir tek ben kaldım .

Şöför de alakasız bir yerde beni silkeledi..

İndiğim yer durak bile değil ..

Şöför, evine gidecekti herhalde..

Buenos Aires (iyi havalar) şehrine hoş geldiniz !!!

Otelimin, bulunduğum yere çok yakın olduğunu biliyorum ama kaldırım taşlı bir zeminde valizi yürütmek zor diye, bir taksiye bineyim dedim..

Bir, iki tanesi rakkamı üfürdü …nihayet birisi geldi 30 Realini alırım dedi.

Ok dedik ..

Taksiye bindim ,ustam kalkar kalkmaz saati çalıştırdı…. bir anlam veremedim ama her halde firmaya bir şeyler göstermesi lazım diye sesimi çıkarmadım..

Trafik çok yoğun… ağır ağır gidiyoruz 150 metre sonra köşeye vardığımda taksimetre 50 yi geçti..

Sorumlu, bir Türk taksi binicisi olarak ,”Bu niye çalışıyor ? “diye sordum ..

”Ona göre para alacağız ..Burada adet böyledir ” deyinceee ..

Kafamda özenle korumaya çalıştığım bir tel bu baskıya dayanamayıp kopuverdi..

”Biz seninle 30 a anlaşmadık mı ?” diye sordum..

”Öyle ama ,ben ne kadar olacağını bilemem” deyince “

“Sen mi bileceksin, ben mi ?” diye açtım Çeşme Meydan ağzımı..

Dediklerimi tercüme etmeyeyim.

RTÜK…MTÜK bizi sonsuza dek kapatır..

Söylediklerimin tamamı, ekranda biiip diye geçer..

Herif pıstı… gözünün direğine bakıyorum ve sadece çok korktuğunu görüyorum..

”İndir beni” dedim… elimi cebime atıp 30 lirayı ödemeye kalktım …

onu da almadı... daha doğrusu bende ki şiddet ve celali görünce alamadı…

Ben inerken hala herife giydiriyordum..

Burada altını çizmek istediğim bir husus var :bu yaptığımı, benim gibi bir ülkeden gelmeyen hiç kimse yapmaz...yapamaz... böyle, her alemin memleketinde, ayı gibi şöförlere dayılanmak, ancak bizim gibi ülkelerden gelenlere mahsus ...zaten herifin gözlerindeki şaşkınlıktan bu kolayca anlaşılıyor.


Şu kadarını söyleyeyim ki şikayet etmenizden çekiniyorlar …aklınızda olsun…

bir de giydirirken ispanyolca giydirmek gerekir o da aklınızda olsun...


Otel yakın demiştim… gerçekten az daha yürüyüp otelime vardım..

Odam iyi.

Eşyaları bırakıp yakın bir yerde bir lokma yedim ve dönüp yattım .

Otele parayı peşin veriyoruz ...küçük bir kur farkı tartışması yaşandı ...

Tabi ki görevliyi ikna ettim ve bu yanlış anlamayı ortadan kaldırmak için kendi paraları ile ödeme yapacağımı belirttim..

Bu kontratağı beklemiyordu ...Üzüldü zira Arjantin Reyalinin değeri her saat değişiyor...bana tanıdık geliyor ...


Otelin hendikapı, internetin sadece 1. Katta olması..

Booking’te yerinizi ayırtırken bakıyorsunuz internet var mı ?

Var ama katını yazmıyor..daha öğreneceğimiz çok yol var...


Advertisement



Tot: 0.358s; Tpl: 0.012s; cc: 10; qc: 51; dbt: 0.1097s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.2mb