LESBOS....MIDILLI....


Advertisement
Greece's flag
Europe » Greece » North Aegean » Lesbos
February 14th 2014
Published: February 5th 2016
Edit Blog Post

Total Distance: 0 miles / 0 kmMouse: 0,0

AYVALIK-MIDILLI


Geo: 39.1079, 26.5554

GÜN 02 CUMA:

Otel sahipleri, ille de bir şeyler yiyiniz diye uyardı ve kahvaltımızı yapıp yola çıktık .Vasıtayı, tur şirketinin önüne bırakıp, pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamladık..
Geminin adı Lesvos ..
Lesvos bildiğiniz gibi Midilli'nin diğer adı..
Aşıklar gününün meraklısı az .
Rehber gelip kendini tanıttı.
Adıyamanlı bir kardeşimiz..
Saat 11:30 da Midilli'ye vardık.
Yunanlılar, anlam veremediğimiz kadar soruşturma yapıyor ve nerdeyse tüm valizler açılıyor.
Merak ettik ..öğreniyoruz ki bir hafta önce Türk 'ün biri külliyetli miktarda uyuşturucu geçirmeğe kalkmış o nedenle galiba memurları biraz sıkılamışlar..
Bizimkiler hiç böyle şey yapmazlardı ama ...nasılsa olmuş bir kere ..
Neyse, sorunsuz çıktık.
Rehber, bize yerel acentanın yerini gösterdi ve saat 15:00 e kadar meydan turu verdi..
Ayşecikle el ele, artık ne derseniz Mythilene ,Mythilini,Midilli'yi gezmeğe başladık …
Ege denizinin üçüncü büyük adası olan Midilli'nin Anadolu'ya mesafesi ok atımı 8-12 km dir..
Adanın Antik çağlardaki adı, Kral Lesbus'tan uyarlanarak ,Lesbos iken ortaçağda Mytilane olarak anılmış, Türkçeye Midilli olarak geçmiştir.
Daha da bir sürü ismi var adanın....istikrar bulamamış...
Lesbos/Lesvos: Bu ismin kaynağı "ormanlık" kelimesi olabilir.
Midilli: Midilli adı, adanın merkezi olan Midilli'den (Rumca: Μυτιλήνη - Mytilíni) türetilmiştir.
Zümrüt Ada: Adanın, diğer yarı kurak
Ege adalarının aksine yoğun ormanlık oluşu nedeniyle, adaya zümrüt yakıştırması yapılmıştır.
Ada için "zümrüt ada" benzetmesi yapılır.
Avrupalı seyyahlar adanın yeşil örtüsünü şu şekilde anlatıyor;
"Şimdiye kadar Doğu'da gördüğüm yerler içinde Midilli kıyıları kadar göze hoş gelen bir yer olmadığını söyleyebilirim. Çam ve meşe ağaçları dorukları taçlandırmakta. Denize kadar dağ yamaçları zeytin ormanlarıyla örtülü, bir karış kara toprak gözükmüyor. Her taraf yemyeşil çimlik çimenlik, bağlar ve portakal bahçeleriyle kaplı. Ağaçların arasından seçilen aşı boyalı evler çok bakımlı, köyler çok güzel. Ve bu yeşillik yakıcı yaz mevsimi süresince kalıyor."
Tarih boyunca, ada, adeta yol geçen hanı gibi..
Sırasıyla: Antik Yunan,Pers,Roma,Bizans,Ceneviz,Osmanlı ve şimdiki Modern Yunan egemenliğinde yönetilmiştir..arada bir soluklanan Korsanları saymıyoruz…
Osmanlı nın 1534 yılında Ege adaları yönetimi için oluşturduğu Cezayir'i Bahr'i Sefid eyaletinin ,önce ,üç eyaletinden biri, sonra da 1862 de Merkezi olmuştur…
1462-1912 yıllarında 450 yıl boyunca Osmanlı mülkü olan adanın ,nüfusu fetihten sonra yerleştirilen yeniçeriler ve göç ettirilen Anadolu halkından geliyordu..
Özellikle Celali isyanlarından kaçanlar soluğu burada alıyormuş…
16 yy da nüfusun yaklaşık %! (MISSING)ı Müslüman iken ,20 YY başlarında 95.000 kişi olan ada nüfusunun sadece %! (MISSING)müslüman idi.
1912 den sonra Türklerin %! (MISSING)ı Anadolu ‘ya geçti..
Midilli, Yunanistan'ın görkemli
şehirleri diye adlandırılan listede yer alan bir kent…Istanbul gibi, 7 tepe üzerine kurulmuş olan ve Gateluzzi tarafından yapılmış kule ile taçlandırılan Midilli, adanın başkenti olma hakkını gururla savunmaktadır.
Sahil boyuna paralel giden cadde ..(aklınıza başka paraleller gelmesin)..
ağzımızı sulandıran tezgahlarıyla balıkçılar,cafeler ve müthiş lokantaları ile sizlere renkli bir dünya sunulmaktadır.
Liman'ın bir ucunda bir özgürlük heykeli var.
Tek kurşun sıkmadan, adayı 1912 de teslim alan Yunanlıların ,"özgürlük" heykelini anlamakta zorluk çekiyorum ....ama olsun onların bir bildiği vardır elbet…
Limanın diğer ucunda ,Gateluzzi tarafında yapılmış görkemli kubbeye sahip olan Aghios Therapontas Kilisesi, şehrin amblemi sayılabilir..
Bunları geçiniz, ama sahilde ,Cunda daki taş kahveyi, 3 e 5 e katlıyan "Hadjidimitriou cafe" aklımı başımdan aldı..
Hayranlıkla etrafı seyrederken kahve içmek ayrı bir keyif..
Bir ayrıntı..Midilli'de bu cafe ve restoranları güvercinler teslim almış ..
Bizdeki gibi ,canını zor koruyan güvercin takımı, olur olmaz yere konuyor ve zaman zaman etrafı yıkıyor..
Halkın tahammülü ve hoş görüsü dikkatimizi çekiyor..
Siz bunu kolaysa bizde yapın bakalım …
Buluşmaya vakit varken "To Kalderimi" adlı mahalle arası bir bol kepçe restoranında karnımızı duyurduk..meraklısı için adres .
Thasou 2 Midilli…
Saat 15.00 te tekrar gurupla buluştuk ..
Rehber, bizim daha önce gördüklerimizi tekrar göstereceğim deyince ,Ayşe'cik
bizi cafe de beklemeğe karar verdi.
Bu kez gurupla birlikte tekrar Therapontas kilisesini ziyaret ettik.
Kapalı olduğu için içeri giremedik..
Oradan Liman tarafına geri döndük ve rehberimiz artık Türk mahallelerine vardığımızı ifade etti.
Oralarda, önce, Aghios Nikolaos kilisesine varırsınız..
Mekke'ye bakan tek ortodoks kilisesi olduğu söyleniyor..
Burası eskiden Viğla Camii imiş..
1462 yılında Midilli'yi ele geçiren Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa edilmiş, Midilli nin en eski camiidir.
Eski cami, 1870 depreminde yıkılınca ,yerine bugünkü inşa edilmiş..
Ermou caddesinde 1825 yılında Midilli büyük nazırı .Kulaksız Mustafa Aga, bugün yeni Cami olarak adlandırılan camiyi yaptırmış.
Pek bir harap halde ama hala ihtişamını koruyor..
Karşısındaki sokakta, Kulaksızın torunu Halim Beyin konağı bulunuyor..
Hemen yakında şık bir hamam mevcut ....
şu anda kapalı ama güzel fotoğraf veriyor…
Yürüyerek tekrar acentanın bulunduğu yere döndük ..
Otobüsümüz gelmiş
Bizi havaalanı yolu üzerinde ve şehire yaklaşık 4-5 km mesafede ,deniz kıyısında Elyson oteline götürdüler..
Otel gerçekten çok güzel bir otel ..
Restoran'da sevgililer günü hazırlıkları var..
Her tarafta kırmızı aşk balonları uçuşuyor..
Bu gece canlı müzik var fakat sevgililer günü için tur düzenleyen şirketin programında "Sevgililer günü" yemeği yok…
Biliyorum kahkahalar atıyorsunuz ama telafi etmek
için yarın akşam programda yemek var..
Tur düzenlemekteki bu özen bizi şaşırtıyor…
Ama şirket Türk olunca bunları olağan karşılamak gerek…
uzatmıyayım biz ,zaten öldürseniz o geceyi o otelde kutlamayız
ama katılan gençlerin ne hissettiğini anlamak gerek..
Biz, gözümüze Anthonis diye bir lokantayı kestirmişiz..
Otelin sahibesi bize yardımcı oldu ..
sonuç negatif …hiç yer yok…
bir süre sonra bir kez daha zorladık ..
Olmaz dediler ..
Bunun üzerine kadın üzüldü ve çağırdığı taksiyi iyice tembihleyerek Ermou caddesinde , yerel halkın gittiği bir taverna'ya yolladı..
Daha kapıdan girerken sevdik tavernayı..
Baba oğul, iki kişi acilen masayı donattı ..
Ouzo içeceğiz dedik..
önerdiği ouzolar bize hafif geldi
Bunun üzerine öldürücü darbeyi Aphrodit ile indirdi .
Bu namert 48 derece…
Köşede, sadece erkeklerin oturduğu masa ,ligimizi kestiremediği için müstehzi bir ifade ile bizi izlemeğe aldı…
Mezeler müthiş ve çok lezzetli..
Çok neşelendik..
Lokanta da doldu.
ikinci şişeyi ısmarladığımızda dipteki masa toparlandı ve izlemeyi kesti..
Ayşe'nin tipi ,etrafa pek içecekmiş gibi bir hava vermiyor anlaşılan…
Araya küçük balıklar da attık..
Ayvalık ta hayal ettiğimiz geceyi, çok şükür burada gerçekleştirdik..
Kapanışta 2 adet
Alpha alalım deyince ..
köşedeki masa, salonu terk ederken, saygılarını sundular ve o an, Türk olduğumuzun farkına vardılar..
Çıkışta taksimizi çağırdık ve otelimize döndük..
İyi ki gelmişiz…
Günün videosunu merak ediyorsanız tıklamak yeterli...



Advertisement



Tot: 0.135s; Tpl: 0.023s; cc: 13; qc: 34; dbt: 0.0488s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.2mb