Advertisement
Published: January 16th 2016
Geo: 35.1911, 25.7152
GÜN 06 SALI:
Sabah kahvaltıdan sonra araca doluştuk .. Dün batıya gitmiştik.... bugün hedef ,doğuda Aghia Nikolaos… İlk gece kaldığımız Chersonisos'u geçip, adanın kuzey doğusunda çok şirin bir yer olan Ag.Nikolaos'a vardık… Burası, belki de Girit'in en ünlü tatil beldesi.. Mirabellou körfezinin etrafına dizilmiş, güzel evlerle süslenmiş özel bir yer. Özelliği temin eden diğer bir unsur, körfezin dibinde oluşmuş tam doğal bir iç liman Voulismeni gölü.. Dar bir geçitle ,denizle göl, buluşturulmuş. Gölün kenarındaki küçük kilise ,aynı zamanda yerin adını veren Aziz Nikolaos kilisesi. Yerleşim, MÖ 193 yılına kadar uzanmaktadır. O dönemde adı Lato imiş.. Venediklilerin döneminde önemini yitiren belde, 20 YY da tekrar turistik çekim merkezi haline gelmiştir. Aracımızı parka koyup kenti harmanladık. Özellikle küçük gölde demirlemiş ,küçük teknelere bayıldık .. Ne kadar zevkli boyamışlar ?
Çarşı, turist kaynıyor.... biz de, çakma Rayban gözlüklerin cazibesine dayanamadık.. Hepimiz gözlüklendik. Kıyıdaki bir cafede, tam Osmanlı usulü cezvede servis edilen, yanında lokumu ile birlikte sunulan Grek kofi'lerimizi içtik ve öğle yemeğini başka bir yerde yemek üzere yola çıktık. Adanın güneyine doğru giderken, haliyle deniz seviyesinden yükseliyorsun ve bu yükseklikler bizim Ayşe'ye hiç iyi gelmez.. İdare ederek Lerapetra'ya vardık.
Avrupa'nın en güney yerleşim yeri olarak kabul edilen Lerapetra, eskiden Mısır (kuzey afrika ) ve Orta doğu'nun önemli bir ticaret merkezi iken, günümüzde önemini yitirmiş görünmektedir. Liman girişinde, 13 YY'dan kalma Venedik kalesi ve hemen batısında, varlıklı Türklerin yaşadığı semtte ,gösterişli bir çeşme ve bir camiyi görmek mümkün.. Hatta ,1798 yılında Mısır seferinden dönen Napoleon 'un burada kaldığı ev dahi mevcut.. Sahilde, suyun üzerine kurulmuş bir lokantaya oturup yemeklerimizi ısmarladık.. Yediğimiz etlerin kemiklerini, kedilerle paylaştık…. Durumu gören etraftaki Almanlar olayı neşe ile izlerlerken, anlaşıldığı kadar daha önce onlara hırslanan şef garson, bizi göstererek "Onlar Türk…. et yiyorlar ve kemiklerini kedilere veriyorlar ....sizler gibi koca tatili sosisli sandwich'le geçirmiyorlar" diye çıkışarak içindeki acıyı döktü.. Kentin turist trafiği durumu, bundan daha açık anlatılamazdı… Gördüğünüz üzere Türkler, diğer turistler için rol model olarak gösteriliyorlar Dönüşte güney sahilinden dönelim, bir yerde kuzeye döneriz diye hesap yaptık. Az ileride yol kalitesi iyice bozulunca ve ben dönmeye karar verince ,Turhan'la kapışıverdik. En kısa yol en doğru bildiğin yoldur diye inandığım için fazla uzaklaşmadan geri döndüm ve geldiğim yoldan geri dönerek Aghia Nikolaus üzerinden otobana oradan da otele vardık. Azıcık dinlenip Turhan'la en yakın AVM ye dalıp çok zengin ve şık kayıntı alışverişi yaptık.
Geniş balkona soframızı ,müziğimizi kurduk..balık ve deniz ürünleri etraftaki kedilerin dikkatinden kaçmadı ama saldırıların tamamını başarı ile püskürttük. Bir süre sonra hava saldırısına da uğradık ....sivrisinek dalışları artınca sofrayı topladık. Kardeşim ile gündüz yaşanan tartışma çok gerilerde kaldı.. Çok severim keratayı.. Yarına hazırız.. Hergün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli: AG. Nikolaus video
Advertisement
Tot: 0.088s; Tpl: 0.012s; cc: 13; qc: 34; dbt: 0.0415s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1;
; mem: 1.1mb
