Hicran Cigdem Yorgancioglu New Zealand Auckland

---

Hicran Çiğdem Yorgancıoğlu ‘nun Yeni Zelanda /New Zealnd devr-i Alem Hicri Alem Hicran Çiğdem Seyahatnamesi’nden ..seyahat notlarından alıntılardır . Her hakkı saklıdır .. / Eserin tüm telif hakları H.Çiğdem Yorgancıoğlu’na aittir . Eserin izinsiz kopyalanması çoğaltımı ,yayını ,dağıtımı halinde 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun hükümleri geçerli olacaktır.





Uçağa binip ayağını yerden kesince daha mı bağlanıyor hayallerine insan
Pasifik üzerinde
17.03.2003




Tarım ve hayvancılık Yeni Zelanda ekonomisinde önemli bir yeri olduğu için yiyecek vb girişi yasak , izinsiz içeri almanın cezası 100,000 NZDoları ve ödeyemezsende hapis yolu gözüküyor .O nedenle bu etrafımda dönüp duruyor .
Auckland Gümrük
17.03.2003


İşte geldim kivilerin kakopelerin ve çin ejderinin yeryüzüne boşalttığı tohumların donmuş hali olan yeşim taşının ülkesine .Zaman GMT+12 ile GMT+13 arası değişiyor . Dünyadan biri gelmiş sinema koltuğunda karşılıyorlar geleni
Yeni Zellanda
17.03.2003

Karnabaharı tattığım yer burası
Otahuhu ,NZ
17.03.2003

Motorlu araçlar yolun solunu kullanıyor , bu arada yolda kimin öncelikli olacağı konusundaki tartışmlalar sürüyor . Uçamayan upuzun burunlu ve babane gibi yürüyen nokturnal kuşu görecekmiyim bakalım . Duydum ki adadadaki koyunların nüfusu insanlardan fazla .Hemde öyle böyle değil en az 8 ila 10 kat …

Bağlımıyız yarımküreye göbekten
Nedir bugünün altını çizen
Yada geleceği dün ile belirten
Yada hayali ayıran gerçekten .
Tırnak ayrılmışsa bir kere etten
Çıkmışsınız bir kere pistten
İçinizdeki bütün uçuşları iptal etmişsiniz
Sorun güvenmek isteğiniz değil
Hangi piste güvenle inmek istediğiniz
Kim korkar yağmur fırtına yada sisten
Auckland,Yeni Zellanda
17.03.2003

Adanın kıtadan yaklaşık yüzmilyon yıl once ayrıldığı söyleniyor .Dünyanın en büyük böcekleri burada yaşamasına rağmen zehirli böcek yok bu iyi bir şey .Volkanik bir adada olmanın etkisi bu olsa gerek .

Haritaya bakınca suların arasında dolşan bu ülkedede musluktan su içilebiliyor …

Liberal ideoloji ve serbest piyasa ekonomisi hakim Batının ve üçüncü dünya ülkesi vatandaşlarının göç için gözlerini diktikleri bir mekan .Zaten Sultan Abdülhamid Han yönetimine muhalif Batıcıların ve Servet-i Fünun’cuların ütopyası da değilmi idi Yeni zellanda ..inziva yeri .. Ha bu arada bu ülke parlementer demokrasi ile yönetiliyor ve kadın başbakanları var .Ülkede Ice spice olarak tanınan Helen Clark ismini duyan var mı ? Halkın çoğu Hıristiyan olduğu için tatillerin düzenlenmesinde Hıristiyan gelenekleri ağırlıklı tabi bu arada Müslüman Yahudi, Müslüman, Budist ve Hindu gibi dinlere mensup azınlıklarda var .
Yeni Zellanda
17.03.2003


Polinezya kültürünü kolaja katmış
Yemyeşil iki adadan üsttekinde
Ticaret ve endüstri merkezinde
230 Volt 50 Hz bir akşam
Dolunay zamanı herşey tepetaklak
Akşam oldu rüzgar bana fısıldadı
Ve dedi ki
Aotearoa adanın Maori dilindeki adı
Remuera
Auckland,New Zealand

Burada en önemli unsurlardan biri “The Treaty of Waitangi” Bilinmesi gereken bir detay . Waitangi Günü de 6 Şubat a rastlıyormuş . Adaya ilk ayak basan beyaz adam, 1642 yılında Hollandalı Abel Tasman . Tasmania’nin ismi ondan geliyor . Ancak Kaptan James Cook’un 1769 ve 1779’daki gezilerine kadar adalar herhangi bir yönetime bağlı kalmamış ve keşfedilmemiş. Seneler sonra İngiliz göçmenler, 1840 yılında İngiliz hakimiyeti kurulunca adaya yerleşmeye başlamışlardır. Wellington da bu tarihten sonra kurulmuş. Auckland Uluslararsı yat yarışı Amerika Kupası’na ev sahipliği yapmış ve Yeni Zelanda kupayı en son 1995 de almış ve bu kupayı bu sen kaçırmış olmaları epey hayal kırıklığı yaratmış .Bu arada Mastercard veVisa geçiyor


Mavi ne kadar mavi ve her taraf ne kadar da yeşil
Söylenecek pek çok şey var bulunduğum yere dair
Ayak parmaklarımda bugün yepyeni bir sihir
Güney Pasifik okyanusunda kozmopolit bir şehir
Hayalini kuruyorum adım atmanın buraya kimbilir ,
Kaç asır önce kaç saniye kaç saat yada senedir .
Belki de içimdeki bir parça adaya yerleşir
Auckland.,North Island
New Zealand .


Yeni Zellanda adını kuşundan alan Actinidia chinensis ile yani kivi ile ilk kez 1906'da tanışmış ve kivi tarımı daha çok kuzey adasında yapılıyor ,sarmaşık gibi tırmanıcı bir bitki başka ağaçlara sarılabiliyor ve boyları 8 ila 10 m ye kadar da gidiyor ..Avucumda 100 gr bir kivi var ve ağzımda farklı bir tat , çoskum ise kat kat . Mutluluğu baştan çıkaracağa benziyor yeni günler .. Her şey adı yeni olan bir şey ile başlar gibi .
Auckland
17.03.2003

Kalem durduk yerde kırılmaz ,kırılan parçalar toplanmaz ,toplansada eskisi gibi olmaz ,benim kalemim kırılmadı ama yazmaz .Yazarsa bozmaz

Auckland Late Summer

James Cook 1768 te Pasifik Adalarında ne yapıyordu


Buradada zorunlu deprem sigortası var . Olmasını gerektirecek sebepte .Sismik haritalara bakmalı ..16 yaşına kadar 10 yıllık temel eğitim zorunlu .Okur yazarlık oranı % 99 civarında . 1893 yılında Yeni Zelanda, kadınların oy hakkının kapsamını genişleten ilk ülke olmuş bu arada 1907 yılında bir Dominyon olmuş ve orduları her iki dünya savaşında da yer almış. Ülke Common Wealth’in ve daha birçok uluslararası organizasyonun üye .Bu arada işçi gücüne bakılınca ülkede hizmet sektörünün ağırlığı endüstrye gore fazla . Ofislerde çalışma saatleri aşağı yukarı bizlerle aynı 8:30 17:00 gibi …
17.03.2003

Zihnimdeki rengarenk motif ve desenler var maorilerin yüzlerine çizip ve tahtalara oydukları yada kaktıkları tarihten kalmış desenler belkide .. Adanın Maorileri yüzlerine yaşadıkları deneyimler, ergenlikten olgunluğa geçişleri , savaşçı olduklarını kanıtlamak yada ailesinin ya da babasının kim olduğu, kaç senedir evli olduğuna kadar, kendisi ile ilgili bütün bilgileri çizdirmiş.Beyaz adam dövme ile 1771 de tanışmış .. Adanın asıl sahibinin bu kabile bireyleri ve yerlileri olduğunu unutmamalı her ne kadar şu anda nüfusun %13 ü olsalarda .Polonezyalı Maori’lerin bundan yaklaşık 1000 yıl önce Pasifiğin ortasındaki efsanevi Hawaiki’den göç ederek yerleştiği söylenmekte ve gene efsaneye göre; büyük Maori şefi Kupe kabilesiyle birlikte yıldızların rehberliğinde okyanusu geçip Aotearoa adlı büyük beyaz bulutlarla kaplı bölgeye yerleşmiş .İşte burası orası .Kapahaka özel dans gösterilerini izlerim ilerleyen günlerde nasıl olsa .
Şeflerin toplantısına katılacağım belkide ..
17.03.2003
Yeni Zellanda

Çocukluğuma götürdü beni
Suda oynayan çocukların çığlıkları
Babanın beni suda evirip çevirişi
Hızla bana doğru gelişi
Nasılda hatırlatıyor geçmişi
Beach ,Auckland
17.03.2003


Hiç görmediğim kuşlar ötüştü
Zihnimde kırmızı bir top düştü
Görüntüm arkama düştü
Bu ada kuş dalga sesleri
Sanki hepsi uyanmak istemediğim bir düştü
Adımlarım iskeleyi süpürdü
Balık tutan Çinli birden güldü
Kimbilir o an ne düşündü
Belki de zihninde bana belli etmeden
Tuttuğu balığı benimle bölüştü
O an zihnimdeki top dönüştü
Evrenin ta kendisi oluverdi
Tuttuğu balık benim sevdiğim somondu
Auckland
17.03.2003

Bütün fırtınalarım susacak diye korktum o sahilde
Beni geri getirecek gibi eserse fırtına



Rangitoto dağı ,Gözdağı vermiş ilk zaman arkadaşıma ,gel zaman git zaman alışıvermiş varlığına
17.03.2003

Gölün yerinde yeller esiyor hava sıcak ve biraz esiyor
17.03.2003

I am a single girl of mankind
Finally I find
Myself in a place where
Switching all buttons in mind
Quay Street , Auckland
18.03.2003


Etkileşime girmemek için derhal uzaklaşın olduğunuz yerden ,ne gelebilirki başınıza sonucuna şimdi şaşırabileceğiniz bir haberden ,geçirecekseniz geleceği iğne deliğinden ve fiber optik tüplerden ..Kim kurtaracak geleceği çarpışarak düşmekten ..Peki siz bıkmadınız mı denemekten ….
Loaded Hog
Auckland ,New Zealand.
18 Mar.2003

Bir kan pıhtısı gibi takılır ve geri geri götürür insanın ayaklarını korkuları
Viaduct Harbour
Auckland New Zealand
18.03.2003

O kadar çok hava alıyorum ki şu an göğüs kafesimin genişlediğini hissediyorum
Quay street
18.03.2003

Gökten beklerken yerde aradıklarınızı bile bulamazsınız yerli yerinde .Yere göğe sığdıramadığınız ne var ise hepsi yerin dibinde ..Peki yerin dibini boylayacak cesaret sizde nerede
Quay Street
Auckland

Centilmence uzaklaşın yakınlıktan
Eğer atlamayacaksanız uçurumdan
Cesaretiniz var ise
Uzaklaşın yakınlaşmaktan
Geçin uçurumu birlikte

Loaded Hog,Auckland
18.03.2003




Usul usul
Limon café
Princess Wharf,Auckland
18.03.2003

Sizde süregelen
Hangi soruları evirip çeviriyorsunuz
Kafanızda gürültüye gitmeden once
Ve kimin kimliğine bürünüyor sürekliliğiniz
Siz sürüp gittikçe

Princess Wharf,Auckland
18.03.2003

Neyin eşiğindesiniz
Ve eşikten atlamayı bekliyorsunuz
İçinizdeki hangi size
Siz söz geçirebiliyorsunuz

İleri sürdüğünüz tüm fikirleri
Sürgüne gönderdim sürüklenip duruyorlar
Sürüncemede kalacaklardı ,eğer ben onları
Tutsa idim


Bir efsaneye karışmadan once
Zihninizi kurcalayan anları
Kurcalayın
Nasılda püfür püfür esiyor rüzgarı
Kurguların
O kurguları alın
Ve bir efsanye dayanın
Ya da efsaneyi siz yazın

Limon café
Princess Wharf,Auckland
18.03.2003


İşte yıldızlar ve ayışığı
Hoplatıyor her aşığı ve
Elimde bir kaşığı

Bar Comida ,Mission Bay
Auckland
18.03.2003

Darwin’inde ortalıklarda dolaştığı yıllar bir gemi açılıyor Devonporttan 1831 de 1835 yılında, Güney Amerika kıtasının batı kıyısına yaklaşık 1000 km. kadar uzak olan Galapagos adalarına ulaşıyor ardından ve yaptığı gözleşmler sonrası aynı kökenden gelmiş birçok canlının coğrafik yalıtım nedeniyle,birbirlerinden nasıl da ayrıştıklarını ve farklılık gösterdiklerini ve her canlının adaptasyon yeteneği bulgulanmış . Yapılan çalışma sonunda adadaki bitkilerin ve hayvanların hemen hemen hepsinin Amerika kıtasının güney sahillerindeki bitki ve hayvan türlerine benzerlik göstermesine rağmen uzaklığı oranında da farklılaşmalar gösterdiği biliniyor .
Devonport .Auckland
Yaz sonu Yeni Zellanda .


Some moments are full of joy
Some are empty and upset
Some stories Are supoosed to end up before the sunset
The final sunset of one is death
Or a new sun-rise

Quay Street ,Auckland
18.03.2003

Dere tepe demeden sırtüstü yatıyor hayallerim ve az sonra dönecekler
Remuera
18.03.2003

Kıyasıya çarpışırken kendinizle
Neyin kilit noktasında bulunuyorsunuz
Bir tahminde bulunun
Teke tek savaşmadan once
Euro bar ,sun set time
Late summer
Auckland
19.03.2003

Charlie Brown with Baileys cream
Whatever the colour of my dream
A sound in me is up to scream
Excavating through my mind
Looking for the miracles that of any kind
Has anybody heard my scream
In the midst of my dream
Joy of night sealed with
My lip-prints on Baileys cream

Euro café ,Auckland
New Zeealand
Late summer
19.03.2003





The cows are everywhere
In this hemisphere


Meşalesini çoktan yakmış gece
Başımızın üzerine koyduğu dolunayla
Zihnimde koşuyorum
Orası ne bir dağ , ne de bir yayla .


Darmadağınıklığınızı bol keseden dağıtın
Saçlarınızı dağıtın ve arkanıza atın
Oyunun başlaması için kağıtları dağıtın

Auckland
Yaz sonu 2003


Yerden bir taş alın üzerime atacaksınız eğer
Bu benim mi yosa sizing mi temel taşı
Olacak ve o taş kimin başını yaracak
Yada kime yarayacak
Auckland
Güney yarımkürede Yaz sonu 2003


İçimde koşan atların yelesine tutunun ve uçun
Auckland


Açlığınızı yatıştıracak yemekler
Ocakta pişmezler ve çiğ çiğ yenmezler
Burası Kısaca K road. Kısaca ….
Karangahape road
19.03.2003


Yurdum kar altında Ağrı’ da kar kalınlığı 57 cm imiş. Bu arada Çanakkale zaferinin 88'inci yıldönümü tüm yurtta törenlerle kutlanmış benim Anzak diyarına adım attığım günlerde . Çanakkale savaşlarınde şehit olan ve bir Avustralyalı askerin ülkesine götürdüğü Türk askerine ait kafatası da dün törenle toprağa verildi
Aotea Center
19.03.2003


İçimde sanki bir filme uyarlanmak isteyen bir yanım var bugün.Va sanırım bu film belgesel. Sizce hangi seyircinin karşısına çıkacak.
Civic Theatre,Queen Str.
19.03.2003


Bu yoldan geçmemin pek çok sebebi var ,kulağıma hoş gelen sesinden gayrı
Kahküllerim uzamış ,adımlarım oldukça sık ve ıslıkla söylediğim şarkı pek uçarı
Albert Road
Devonport 2003
19.03.2003


İçimdeki bütün hırçınlıkları yatıştıracak
Kim çıkabilirki karşıma
Haydi diyelim ki çıktı
Sararmıyım ben onu kendi başıma
Yazarmıyım onun ismini kendi taşıma
Sakın kanmayın benim bakışıma
Ve küçük görünen yaşıma

Calypso café
Devonport


Söyledikleriniz ya size kızacak yada hoşa gidecek
Kendi önünüze çömelmemişken
Bütün yakarışlarınız boşa gidecek
Diye çekip gidiyorsanız
Gitme vaktiniz gelmiş demektir .
Sizin seçiminiz olmayan bir vakitsizlik
Son demlerinizi yaşar gibi

Ve sonra bir bakacaksınız ki
İş işten geçecek
Geçmiş zamanın geleceğe hikâyesi gibi
Bu sözlerinde vakti bir gün gelecek
İçinizdeki kahin geleceğinizi bilecek
Ve size söyletecek
Auckland
19.03.2003

Çiğ çiğ yer sizi tüm çiğlikleriniz
Yeryüzüne indirdikleriniz gökyüzüne çıkar
Gökyüzüne uçurduklarınız yerin dibine batar
Neye elinizi atsanız artık sizden kaçar
Çiğ çiğ yer sizi tüm bildikleriniz
Her bildiğiniz size şaşar
Bildikçe her gün bilmedikleriniz taşar
İçinizdeki bilge artık bilmekten kaçar
Çiğ çiğ yer sizi tüüm ezdikleriniz
Ezilen bıçağı kendi göğsünden çıkarıp
Vicdanınıza saplar
Çiğnediğiniz ne varsa ayağınızın altından
Size batar
Böcek gibi ezerseniz bulduklarınızı
Onlarda sizi sokar
Remuera ,Auckland
19.03.2003


Ebola virüsünden daha hızlı yayılan ,hava boşluğunda yol alan
ölüm saçan SARS virüsü dünyanın yeni korkusu
Hemen de değil kaç gün sonra çıkıyor hastalığın kokusu
Savaş kaynıyor ,bu değil ki sadece gösterilen filmin konusu
Auckland.
19.03.2003


İçimdeki dallardan biri filiz verecek .. Merak ediyorum hangisi
19.03.2003

Kan davası güdüyor elini dilini kana bulamış rüyalarınız
Belki de bu rüyalarınızla olan kan bağınız
Çoktan ala boyanmış içinden atladığınız çağınız


Geniş kanatlı kuşlar
İçimde hiç durmadan sağa sola çarpar
Kalbim o an kimbilir kaç kere çarpar
Dört yapabilmek için odalarını kalbim
Hep ikiyi iki ile çarpar
Kanatlarının kırarsanız kuşların
Alaadin’in lambasındaki adam bir çıkar
Ve sizi çarpar
Uçuracaksınız içimdeki kuşları
Dileyin benden ne dilerseniz

Açayım bende avuçlarımı …
Auckland
19.03.2003

Çevik ve cılız sözlerim,senin gibi …kan emiyorlar ve sızlatıyorlar seni

Sen terketmişsin içindeki yiğidi

Sessizliğimin içinde hır gür çıkmasın diye
Kararlarımı kendimden gizlediğim
Uçsuz bucaksız bir akşam
Gece zincire vuramaz düşüncelerimi
Körü körüne bağlanacaksam özgürlüğe
Beni çözün .
Auckland
19.03.2003





Hangi kavramı derinleştiriseniz
Diğeri sığ kalıyor
Saçtığım köpüklerden oluşmadı bu deniz
Onun enginliğinde biz sanki hiçiz
Gün ortasında eşsiz manzara ile biz
Her ne olursa olsun eşsiz ve tekiz
Ne kadar mutluyuz ne kadar şeniz
Biz et kemik ve adrenalin arayıcısı değiliz
Ama arayışımızı kesmeyiz

Northland,Auckland
19.03.2003

İşte batının insana hazırladığı tonga
Elleri bağlı vücudu kenetli yoga
Estetik kaygısına nasılda yakışır bikini tanga
Bu güzelliğe heba olur bir ordu yada manga
Tutmadım ben bu işi ,bu yoga alafranga
Olympic Pool
Newmarket,Auckland


İnsan metabolizmasına iyi gelecek bir gülücük var Gila’nın gözünde.
Verve café ,Parnell
20.03.2003


Güneş var ,kalbim gökyüzüne fırlatılmış bir anahtar ,anahtar metal ve neyin ruhuna ayna tutar ..Az sonra hesap gelecek görelim bakalım ne dir onca miktar, capucino için benden istenen tutar .
La Porchetta ,Parnell
20.03.2003

Neyi simgelerse simgelesin
Kundaklıyorum içimdeki çocuğu
Çıkarmayın o sivri kılıcı kınından
Tanıyorsunuz o çocuğu yakından
Kim kimi çıkarabilirki hayatından
Hiç hayatına almamışken

Heard Park ,Parnell


Harika
Coromandel
20.03.2003
Ördek geziyor camın önünde
Coroglen,Çiftlik
Coromandel,Yeni Zellanda
20.03.2003

Otuz yıllık alkolik kocadan sonra bir kadına
Eli bıçaklı uzakdoğulu kadından sonra bir adama
Nasıl gelmiş olabilir ki turfanda aşkları
Papağan hangi mutluluğu selamlayacağını bilmiyor
Graham’s Farm
Caroglen
20.03.2003

Yüzünde Ordularına komuta eden bir Roma liderini gördüm Arthur .Yuvarlak masanın etrafında oluşumuzdu belki de kimbilir .

Arthur’un Yüzü
Graham’s Farm
21.03.2003

Gizemli
Thornton Bay
21.03.2003

Yola bakın
Razorback road
21.03.2003

İnsan şeytanı değil, şeytan insanları taşladı , Bağdata füzeler ve bombalar yağmaya başladı ,Petrol kuyularında çıkan yangınlar şehri haşladı ve kaç ailenin daha gözlerini yaşladı .dananın kuyruğu koptu .Her taraf cayır cayır ,hala sanıyorlar ki var bu işte bir hayır .Basra’yı ele geçirmek var kısa vadeli hedefte .Halk tabi ki her zaman olduğu gibi telefte .
Yeni Zellanda
21.03.2003

Savaşı sorarsanız bir kalpsize
Savaş ,değişim
Savaş,bilişim
Savaş gelişim
Savaş, yeni bir etkileşim
Savaş sadece titreşim
Hata uluslararası hukuka uygun bir girişim
Savaş sanki gül ibrişim

Yeni Zellanda
21.03.2003


Çatışmaların ve bombardımanların sonunda
Savaş taş üstünde taş bırakmayan bir değişim
Halkın kanını akıtan bir etkileşim
Onca kan akşını haber veren bir iletişim .
Savaşın sonunda beklenen değişim
Sadece sanki bir rejim.

Yeni Zellanda
21.03.2003


Dilinize pelesenk olmuş bir alışkanlıkla
Neden diye bana sormayın
Kim arasına girebilirki güneşle ayın
Günün böyle bir vaktinde kaçıırlmaz bu yayın
Yoldaki ineklerin resmi geçidini kaçırmayın
Neyse ki yok ,onların bastığı yerde mayın
Laftan da anlamazlar
Diyemezsinizki asfalta çıkmayın
Bekliyoruz işte geçmelerini

Coromandel Penisula
21.03.2003


Mardin’den tersine sevkiyat sürüyor
Akli dengesini yitirmiş bir savaş kaynıyor
Tabi ki bilinen odur ki savaş kime yarıyor
Askerlerin bir kısmı
Direnişle karşılaşılmadan ele geçirildi
Mülteci akını henüz yok Iraktan komşu ülkelere
Sınırların açık olduğu bildirildi
Bush Özgürlük operasyonunun gidişatından
Memnun olduğunu belirtti
Ve duyduğum haberler sanırım beni delirtti
Coromandel ,New Zealand
21.03.2003


Küreklerin ne işe yaradığı anlaşıldı
Hot Water Beach
Coromandel penisula
21.03.2003,

Neyi yarıyolda bırakabilirisniz ki
Yolun ne kadar olduğunu bilmeden
Yolu yarılamış olduğunuzu kim söyledi
Daha yolun henüz başında iken


Doğruyu çekmece ve dolapların içinde bulmazsınız
Doğruyu aramadan üstünkörü bulamazsınız
Dogru nedir deseler şimdi tanımlayamazsınız
Ve anlatmaya hep eğriden ,yalnıştan başlarsınız
Doğru…. Hiç bir yere sapmadan gidin kalbinize
Tek doğru orası

Manuka yaprakları ve tea tree oil
Coromandel Penisula

Soluk alıp verdikçe doğanın nefesi
Bastırıyor bendeki susan sesi
Ve diyor ki sessizğime meydan okuyarak
İşte müziğin enfesi
Dandini dandini dasdana
Kavuşuyor gerçeğine çocukluğumuzun
İlk ninnisi ağacın altındaki bana bakan züppesi
Peki kimdir bu çıngıraksız ineklerin süt ninesi
Coromandel
21.03.2003

Marley ve kelebek……
Önce havada iken eliyle yokladı
Marley kelebeği yakaladı
Ve oracıkta hakladı
Sonrada kanadın birini sakladı
Hakladığı kelebeğin uçacağı kuşkusuna
Sizce Marley neden takıldı kaldı
Coromandel
21.03.2003

Neyin üzerine yemin ederseniz edin
Beni inandıramazsınız
Üzerine yemin ettiğiniz şeye değer verdiğinize
Ben size değer vermek istediğim için
İnanırım size
Gerek yok yemininize


Yalnızlığın size sadık kalmasını istiyorsanız ,önce onun kıçına bir tekme vurun
Coromandel 2003

Aramıza koskocaman bir mesafe
Girmiş gibi
Gözümden düşmüş olanı
Gözüm tutmadı


Sapichi kardeşlerin “Purple Death”I favorim
Vineyard
Forest Hill Road Waitakere City
New Zealand


Jane ve Tarzan hariç herkes burada
Real Estate Search
Auckland


Oldukça etkileyici
Waitakere
22.03.2003

Pasifik okyanusuna baka baka geçiyor günler ve hergün uyandığımda uzaklaşıyor dünler
Zlhs place
Crown Hill
22.03.2003


Şimdi tam da sırası .. Evet savaşın her iki tarafı da Tanrıya dua ediyor . Nikahta kelebekler ne kadar da güzel fikir .
St Columba Church
23.03.2003


Bir grizgah cümlem olmalı bu eve atarken adımımı
Beverly’s Family
23.03.2003


Açık kapılara anahtar uydurayım derken ,bir bahane uydurup kapıyı kapattınız .. o gün bugündür o kapı duvar
Howick Historical Village
23.03.2003


Arkadan da dolaşılabilir
Howick Homestead café
Pakuranga
23.03.2003


Su gibi geçiyor zaman …mısır koçanları satranç taşı yerine geçiyor saat ikiyi geçiyor ve aklımdan bilindik şeyler geçiyor
Howick Historical village
23.03.2003


Bu da bir tesadüf .gibi
Spirit Of Woman
Meadowbank ,St Johns Road

Kelimeler diziliyor düşünceli ,deli ,renkli ve iyi niyetli
Akşam oldu haz rüzgarı esmekte hemde pek şiddetli
Damağımda kalan tadlarda gözlerimdeki kadar heybetli
Blue cheese, ve tatlı patatesleri “kumara” pek lezzetli
Yeni meyveler yedim tadın bakın nasıl da çeşitli ve etli
Remura ,Auckland
23.03.2003

Kuzey Irak’ a asker gönderilmesi hala gündemde .İnsani amaçla bölgeye girilebilecekmiş Bağdat’a hava saldırıları sürmekte .
Remuera ,Auckland
23.03.2003



Bahşiş diye bir kavram yok değil ama zorunlulukta yok .
23.03.2003 .


Güvenliğe ilşkin sorulan sorular bir hayli ilginç .. Oturma izni denen Residence ile Work permit aynı şey değil elbet . İş tecrübesi için gereken puanlar Yeni Zelanda hükümeti tarafından öngörülen şartlara uygun bir işte her 2 senelik çalışmaya 1 puan esasına göre hesaplanıyormuş.NZ hükümeti çalışılan işin full-time olması ve haftada en az 30 saatlik bir çalışmayı gerektirmesini öngörmekte imiş .. uluslararası ölçekli İngilizce seviye tespit sınavı olan IELTS (International English Language Testing System )de almak gerekiyor muş herhalde bunun için irtibat British council olsa gerek İş teklifi Sözlşemesi ise anahtar sözcük ..

Malcom Pacific
25.03.2003


Kim ne konuştu ne söyledi
Kim dişini gösterdi
Kim kimi dişledi
Savaş bir trajedi .
Neyse derdi ,
Verin de diyemiyorsunuz
Vah vah deyip kalıveriyorsunuz
Olduğunuz yerde .
Auckland
25.03.2003



İçimde bir Sidharta ve Hint etkisi var .. Ve hala neden Hesse’in bu kitabını bir türlü alıp okumadım . Biliyorum öyle bir kitap var seneler oldu ve bir gün o kitabı okuyacağımı bile bile ne güne sakladığımı merak ediyorum .İçimdeki hangi zamanlamaya denk geleceğini ise bilmiyorum.
Skycity ,Skytower
25.03.2003

Güleryüz ve ve yeni meyveler
Epson,Auckland
25.03.2003

Bu telefon konuşmasını bu kadar çabuk yapacağımızı bilmedik .Bruce beni şaşırtmana alışmadım değil ama VJ de pes diyorum. Yok ki bunun ötesinde bir yorum. Bir adam var etrafta teninde kurum.
25.03.2003

Çikolatalar yolluk olarak mı verilecek
26.03.2003

İlginç… Kia Ora …
Maori Wellcome story
26.03.2003

Haka
Rotarua
26.03.2003

Taylandlıların bize bu kadar düşkün olmaları ilginç
Hepsi de gülüyor ve suratlarında bir neşe bir sevinç
Rotarua
26.03.2003

Bir Hint esintisi var
VOC –
Vereenigde Oost-Indische
Compagnie
Hangi baharat ticaretleri
Geziyor kafamda
Yıllarca gidip geldim
Ingiliz denizci ve gezgin
Kaptan Cook'un dogum yeri
olan Middleborough 'a
Bir sebebi vardı elbette
Hatta
Hollanda VOC sirketler grubu
Hakkında sorulan sorularında
Ne vardı acabaVOC yönetiminin
Abel Tasman'a keşif gezisi için
Verdiği talimatta …
Durup dururken
Ticari menfaat yüklü
United East Indian Company’i
Hatırladımda …

26.03.2003
Rotarua

Bacalarım duman saçıyor
Su ve buhar karışık travertenlerimdeyim
Jeo termal aktiviteler var etrafta ,
Şu Taylandlılarda ne kadar merakta ,
Şiirlerim var şu varakta .
Depremlerin sonunda neler olmakta …
26.03.2003


Bütün petrol varillerini yuvarlıyorum,bitkisel hayata girmiş savaş seven dünyanın üzerine ..Ne işim var fosil ve nükleer yakıtla ,buradaki buharla kaç jeneröter çevirir ne kadar elektrik üretirim ben kafamda ..Ben kafamda bir savaşı bile bitirebilirm .
26.03.2003


Bugün sanki Maori savaş kanosu ile gezen Avrupalı yada bir pahekayım … Maori efsanelerine bakılınca Yer Ana’nın çocuklarından tanrı Ruaumoko, annesi tarafından beklenirken kaza sonucu yere düşüp yüzüstü toprağa saplanması deprem ve o günden bu yana dünyaya gömüldüğü şekilde kalmış Ruaumako bazen belli aralıklarla haykırışları ,mide gurultuları ve mırıltılarını duymamızda depreme işaretmiş .


Şarkı söylemek waita .
Maorilerin bir eli işte
Bir eli savaşta ,oynaşta
Ya da sanatta
şu heybetli kapı diyor ki
Tahta kakmacılıkta
Her ne ise maorinin sanatı
Benim istikametim
Ne doğu ne de batı
Belki de tanıyorum önceden
Bu dövmelerle süslü suratı
Altında bulunduğum çatı
Evren
Biraz yumuşak biraz katı
Elimdeki defter
Mavi bilye üzerinde
Küçük dünya edebiyatı
Kimbilir kimin hayatı
Var mı acaba Maorilerin
Mezhepleri yada tarikatı
Genede bakınca etrafa
Ne kadar da güzel Maori sanatı

Marae’Rotarua
New Zealand .
26.03.2003



Açılıyor göğüs kafesim genişçe
Kalkınca kaplıcaların yüzündeki peçe
Hava ,su,ışık, duman renkler ,
Çamur,sağlık ve kozmetik içiçe
Bunun dışında nasıl bir gerekçe
Aranır ki burada bulunmak için
Rotarua
26.03.2003



Bu Maorinin dili ağzının dışına kaçmış
26.03.2003

Ulusal Marş söylenmeli Maorilerin evinde hangi yenirken
26.03.2003


İçinizdeki bütün yerlileri esir almaya hazır bir kafa yapısı
Dışındaki isyankar asinin hafif kalkmış yakası
Ve hepsinin de sanki saçları önünde ,dönük arkası
Acaba kolay mı ateşli yada ateşsiz silahla sizi yaralaması
Rotarua
26.03.2003


Yeni Zelanda’lı bilim adamları mutasyon ile ilgili çalışmaları sonucu mide kanserine yol açan bir gen bulmuşlardı . Maori yerli halki üzerinde aylarca araştırmalar yapıp ,mide kanserinin büyük ölçüde genetik olduğunu ileri sürdüklerini hatırlıyorum . 16'nci kromozom üzerinde bulunan E-cadherin geninin mutasyona ugrayıp mide kanserine yol açması ve ve bu gen bozukluğunun Asya ve Pasifik bölgesinde yaygin oldugu gibi konular konuşuluyordu .Tıpkı akdeniz anemisi gibi .İşte üzerinde araştırmalar yapılan halk etrafta dolanıyor .
26.03.2003

Baksanıza doğadaki aroma terapiye
Yaşlanmayı ve yıpranmayı geciktiren
Süt ve güzellik banyolarından çıkınca
Ruhlarına da iyi gelsin diye
Bu çamurlada savaş boyası yapılabilir Maori ‘ye
İçerdiği mineraller de tanıdık .
Bir yer biliyorum benzeri var .Yerin adı Türkiye
Rotarua
26.03.2003

SPA …Latince “Sanus Per Aquam” demek
Polynesiian SPA
26.03.2003


Savaş sürüyor uçuruyorlar Bağdat’ın üzerinde uçan halıları
Bilmem nedir insanların boşa kürek çekerken kafa yodukları
Atınca kendimi Aucklanddan Intercity e binip 240 km öteye ,
Bekliyor beni gayzerler, sıcak çamur havuzları ve kaynak suları
silika terraceler, renkli kraterler ve sıcak su püskürten su kaynakları

Rotarua
26.03.2003

Sadece tahıllarla beslenmedikleri belli
Maori adamlarının hepsi de kelli felli
Ne de olsa adanın sahibi ve onlar yerli
Rotarua
26.03.2003

Karşılama çağrılarının adı karanga .Yüzleri dövmeli .Bataklıkta bile gül yetiştirirz der gibi bakıyorlar .

Üç ABD savaş uçağının Türkiye'ye zorunlu iniş yaptığı bildirilmiş. Uçakların Türkiye'de hangi üsse iniş yaptıkları bilinmiyormuş,gece geç saatlerde de ABD'ye ait bir tanker uçağının da yakıtını Mersin üzerinde boşalttığı bildirilmiş. Diplomatik kaynaklar, Kuzeyden Keşif harekatının sona ermesinden dolayı, harekatta yer alan uçakların dünden itibaren üsten ayrılmaya başladığını bildirmişler ve kaynaklar, basında yer alan İncirlik Üssü'ndeki hareketlilikle ilgili haberlerin, uçakların üsten ayrılmasından kaynaklandığını kaydetmişler.Bu arada Irak devlet televizyonu binası da vurulmuş .Bağdat’ta kent merkezindeki tüm binalar sarsılıyor'muş ve patlamalardan önce sirenlerin çalmamış.
26.03.2003

Zeki Müren'in 4 Levent'te Akağaç taki villası satılıyormuş çocukken ona el salladığımız villa bu . Babam ben ve O sohbet etmiştik bir keresinde . Bana solfej de yetenekli olduğumu söylemişti ve ben o yıllar koroda idim.
Auckland
26.03.2003



Yürürken kumsal kenarında güle oynaya
İyi oldu bu rüzgar ,hangi rüzgar attı ise bizi buraya
Alınırken onca insan dünyada karantinaya
Alır gibi olanı biteni savaşı yaraları alaya
Girilmiş sanki bir sırça saraya
Keyifler çıkmış açık arttırmaya
Bar Comida ,Mision Bay ,Auckland
27.03.2003










Geldiğimde güneş açan
Hava ben gitmeden yine yağmur topluyor
Gitme vakti yaklaşıyor
Evde James den alınan ayak masajı sonrası
Hint enerjisi sinir sitemimde harmanlanıyor
Havalanında iki Türk kızının gözleri yaşarıyor
Şapkayı adada kalan kız başına alıyor
Oniki yaşın altında olmadığımdan mütevellit
Yirmibeş Yeni Zellanda doları hava limanı vergisi ödeniyor

Yeni Zellanda
28.03.2003

---

Photos

Cigdem Yorgancıoglu Maori NZ
Cigdem Yorgancıoglu Maori NZ

Cigdem Yorgancıoglu NZ
Cigdem Yorgancıoglu NZ

Cigdem Yorgancıoglu NZ
Cigdem Yorgancıoglu NZ

Cigdem Yorgancıoglu NZ
Cigdem Yorgancıoglu NZ

Cigdem Yorgancıoglu NZ
Cigdem Yorgancıoglu NZ

Cigdem Yorgancıoglu NZ
Cigdem Yorgancıoglu NZ

Cigdem Yorgancıoglu NZ
Cigdem Yorgancıoglu NZ

Cigdem Yorgancıoglu NZ
Cigdem Yorgancıoglu NZ