"AZ ULKE" MONACO


Advertisement
Monaco's flag
Europe » Monaco
June 9th 2011
Published: June 29th 2015
Edit Blog Post

Geo: 43.7324, 7.4186

GÜN 41, GÜNLERDEN PERŞEMBE:
Sabah yine bulutluydu…
Biz bir hata yaptık ....Cote D' azur' e esas yazın gelmeliymişiz diye düşünüyorum..
Bugün programımızda seyahatin başında pas geçtiğimiz Monaco ve Cap D 'Ail var…
15:30 gibi trenimize bindik.
Daha önce yazdığım gibi kampımızın neredeyse önünde tren istasyonu var ...
İstasyonda tamirat var .....otomatik bilet gişeleri var fakat bozuk paramız yok ..
Bu nedenle biletçiyi hacı bekler gibi bekledik ..
Bir taraftan tren vakti geliyor diye endişeleniyoruz ..her neyse kadın geldi ve yaşımız nedeni ile bize "yaşlı" bileti verdi..
Her şeyde bir kısmet var …
Makineden alsak bileti daha pahalı alacaktık..
Her şey bir yana, bu gibi yerler, giderek otomatlaşıyor ve benim ( bizim ) gibi sorunlarını yüz yüze çözmeye alışmış bir nesil, bir makineye bön bön bakarken sıkıntılı anlar geçiriyor ...
Kısa bir süre sonra, yerin altında inşa edilmiş Monaco Tren istasyonuna vardık..
Monako Prensliği veya Monako (Fransızca: Principauté de Monaco veya Monaco; Monegasque: Munegu veya Principatu de Munegu), Avrupa'da Akdeniz kıyısında yer alan bir şehir devletidir
Vatikan'dan sonra Dünya'daki ikinci küçük bağımsız devlet olan Monako, Dünya'da nüfus yoğunluğu sıralamasında en baştadır.
Londra'da ki Hyde Parktan daha küçük bir ülke düşünün…
Kara sınırları Fransa ile çevrili olan ülke,
eski Monako şehri ve sonradan inşa edilen alanlardan oluşur.
Ülke, Monte Carlo semtindeki gösterişli kumarhaneleri ile ünlüdür.
Yüzölçümü bu kadar küçük olmasına rağmen ülkede bir stadyum bulunur.
Bu noktada aklıma Artvin stadı takıldı..Artvin bildiğiniz gibi bir dağın tepesine oturtulmuş bir şehir...Buraya otobüs terminalini dağa dayalı ve direkler üstünde yapmışlardı..Stadın etrafı ağla çevrili idi zira sıkı bir şütte ağı aşan topu almak mümkün değil..Topun Çoruh nehrine kadar yolu var ..
Dönelim Monaco'ya ... Havaalanı yerine heliportu ve tren istasyonu bulunmaktadır
Ülkenin içinden Fransa demiryolunun küçük bir parçası geçmektedir.
Karayolu ve denizyolu gelişmiştir.
Fontveille semti ile Monaco Ville'in bulunduğu yarımadanın arasında küçük, Monte Carlo ile Monaco Ville'in arasında ise büyük bir yat limanı bulunmaktadır.
Monako'nun uzunluğu 3.350 m'dir.
Genişliği en geniş yerde 1.000 m'yi bulurken en dar yerde 245 m'dir.
Mizahi ..
Fontveille semtinin çoğu, sonradan denize beton doldurularak oluşturulmuştur.
Şu anda, yine buna benzer bir proje vardır ....fakat hayata geçirilmemiştir. (Yapılması durumunda 2014'te bitirilmesi söz konusudur.)
Monako 1191 yılında ,Kutsal Roma İmparatoru VI. Heinrich'in izniyle 1228 yılında bir Ceneviz sömürgesi olarak kuruldu.
1297 yılında François Grimaldi ve askerleri Monako Kayası'nı ele geçirdiler.
O zamandan beri Monako toprakları,Grimaldi ailesi tarafından yönetilmektedir.
1793-1814 yılları arasında Monako Fransa'nın egemenliği altında yaşadı.
Viyana Kongresi'nde Monako'nun Sardinya-Piemonte Krallığı'na bağlanması kararlaştırıldı.
1861 yılından sonra Monako bağımsız bir prenslik haline geldi.
1911 yılında kabul edilen yeni anayasaya kadar, Monako Prensi, Monako'nun mutlak hükümdarı sayılıyordu.
II. Dünya Savaşı'nda Nazi Wehrmacht orduları Monako'yu işgal etti.
Çok sayıda Monakolu Yahudi toplama kamplarına gönderildi.
Savaştan sonra, Monako Prensi III. Rainier, 1949 yılında dedesinin ölümü üzerine tahta çıktı.
Prens Rainier kadınlara oy hakkını kabul etti ve idam cezasını kaldırdı.
1993 yılında Monako Birleşmiş Milletlere üye oldu.
31 Mart 2005 tarihinde prens Rainier hastalanarak görevi oğluna devretti.
6 Nisan 2005 tarihinde ölünce, oğlu II. Albert Monako Prensi olarak tahta çıktı.
Parlamentosu bilem var ....fakat üyelerini, son derece demokratik bir tercihle !!! sadece halkın %! (MISSING)sını temsil eden Monegasque'lar seçebiliyor..
Öyle ithal vatandaşla parlamento'ya girmek yok ...
Alooo kime diyorum ????
Öyle olunca, haliyle gecekondu bölgeleri de yok
Fransız parlamentosunun tüm yasaları burada da geçerli ....fakat ek bir güzellik olarak ,parlamentonun, sevmediği yasaları reddetme hakkı var..
Ülkede diğer bir güç SBM ( societe des bains de mer) Kumarhanenin,opera binasının ve bazı büyük otellerin sahibi…
Önemli olan bu avantalar nedeni ile halka verilen sus payıdır
Ülkenin en güzel yanı halkın vergi vermemesi..
Böyle olunca fiyatlar uçmuş bittabi…
Yat limanının oralarda, bir cafe ye oturduk bir bardak ( şişe bile değil ) Cola'ya 12 E alıyorlar..gerisini artık siz çıkarabilirsiniz..
Bana, Bond tipi bir şehir izlenimi bırakıyor Monte Carlo..
Her an, bir yerlerden beyaz kedisini kucağında okşayan yüzü yaralı birisi çıkacak diye bekliyorum ... ..
Havalı kumarhanesine 21 yaşından küçüklerin girmesi yasak ve de kıyafet zorunluluğu var ..
Öyle Vegas'ta olduğu gibi don paça giremiyorsunuz..
Kumarhane içinde ki , özel salonlar,Touzet salonu,Avrupalılar salonu gibi yerler sizi “kaç paralık adamsınız ? “ diye sınıflandırmaya yarıyor…
Ne tarafa dönseniz “biz zenginiz ve farklıyız” diye bağıran manzaralar var..
Limanında alelade her hangi bir tekne, sokağında vasat bir araba görmek mümkün değil.
Biz, kentle bütünleşmiş, Formula 1 yarışından hemen sonra geldik ,dolayısıyla yarış sonrası düzenlemelere denk düştük.
Bir şehrin tamamının yarış sahası haline getirilmesi, sanıyorum ki Eccleston dehasını yansıtıyor...
Değirmenler Bulvarı ( Boulevard des Moulins ) olur da ,kumarda kazandığınız paralarınızı öğütmek üzere kurulmuş ünlü markaların bulunduğu bir cadde…
Prens Rainer'in ,vakti zamanında, Hollywood Güzeli Grace Kelly ile evlenerek müthiş bir Monaco Pazarlaması projesini imzaladığına inanıyorum..
Cebi para görmüş her Amerikalı, Grace yengenin muhitine gelmek ihtiyacını hissetmiş …
Dolayısıyla, Monaco Fransızlardan çok ABD'nin ilgi alanına giren bir mekan olmuştur…
Ek bir bilgi olarak sunuyorum ...Monaco Türkler'in, hüsn ü kabul gördükleri ender Avrupa ülkelerinden biridir.
Monaco kumarhane yöneticileri, yurdumuzun 3 tarafının denizle çevrildiğini ve denizimizle kerizimizin bitmediği gerçeğini çok iyi anlamışlardır
Gerçi gençlik yıllarımda, farkına varmadan, yatma yeri olarak seçtiğim kraliyet bahçesinin bankında yatarken bu sıcaklığı hissedememiştim..
Olsun ....anıları geride bırakıp, limandan yukarı.... “ağır ağır çıkacaksın çıkacaksın bu merdivenleri” şiirine uyarak ,tekrar tren istasyonuna vardık..
Yerin altında inşa edildiğini yazmıştım .....oradan da limana varmak için dünya kadar merdiveni indiğimize göre, kentin ne kadar dik yamaçlar üzerine kurulduğunu anlamak mümkün..
İlk gelen trene bindik hedef Cap ‘D'ail …
Aaaa trenimiz Cap D'ail 'i pas geçti.... meğersem burada durmuyormuş ..
Ben taktım… illa ki bu Cap D'ail ‘i göreceğim..
İlk durduğu yerde, trenden indik ve tekrar Monaco ‘ya döndük.
Tekrar trene bindik bu sefer doğruyuz galiba…

Burası için de bir Video yaptım ...dilerseniz bakınız :


Monte Carlo'da şu anda hava :
http://weathersticker.wunderground.com/weathersticker/sunandmoon_metric/language/english/global/stations/WMONT.gif'


Advertisement



Tot: 0.079s; Tpl: 0.011s; cc: 12; qc: 24; dbt: 0.0338s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb