KOS MACERASI


Advertisement
Greece's flag
Europe » Greece » South Aegean » Kos
October 5th 2017
Published: October 27th 2017
Edit Blog Post

Total Distance: 0 miles / 0 kmMouse: 0,0

BODRUM-KOS-LEROS


05 ekim günlerden Perşembe

“Kurtlar vadisi” biraz gecikince, hafif heyecanlar yaşandı.

Allahtan dün limana uğrayıp Atakan kardeşimizi bu sabah için sıkılamıştım.

Limana vardığımızda hatırı sayılır bir kuyruk ama pasaportları topladığım gibi doğruca Atakan’a…

Kafası ile hafif bir “anladım abi” işareti ve bizim işlere bir öncelik verdi evel Allah..

Turistlerin bu mikron salise düzeyinde yapılan bu sessiz iletişimi çakması mümkün değil..

Yeşil Marmaris’e girip yerleştik.

Gemi zamanında kalktı ve yarım saatta Kos’a vardı…

İşte o andan itibaren,planda olmayan seyahat numaraları başladı .

Bir süre önce Kos limanı ,depremden bir hayli etkilendiği için yeni limanı koyun karşısına almışlar.

Esas ve eski yerimize gitmemiz için koca koyu dönmemiz gerek üstelik Murphy bu sabah buralarda olduğu için, yönümüz ters istikamet olduğundan taksi de bulunmuyor..

Ekip Napoleon’un Moskova seferinden dönüşü gibi, madara olmuş durumda..

Nino ve Ayşe havlu attılar.

Nasılsa ite kaka liman karşısında Sugar Cafe ye eriştik..

Garsonumuz Arnavut Emiliano bizi tanıdı..

Allahın Ramiz i olmuş burada Emiliano…. yersen…Neyse bize iyi bakıyor ..

Biletleri akşama alacakmışız ama valizleri emanete bırakmak konusunda kadını zar zor ikna ettik.

Valiz başına 3 euro istiyor, bizim çocuklar da sayıma yardım ediyorlar !!! sizin anlayacağınız Yahudiliğin yüz karası...

Valizlerden kurtulduktan sonra ,Yalçın harem ağası olarak, kadınları toplayıp alışverişe çıktı.

Biz de ağalarla Kos içi turlara başladık..

1600 lerden kalma bir sinagog var… kavmi yehud kardeşlerim önünde resimler çektiler..

Orada İsrail’den gelmiş bir aile ile tesadüfen tanıştılar..

Mannheim banhofunda “nerelisin hemşerim” ile başlayan Türk buluşmasına döndü iş…

Oradan, Hippokrates in ağacına gidelim dedik .

Hippokrates Kos doğumlu bir kardeşimiz.

Vakti zamanında güzel işler yapmış.

Yunanlıları hiç anlamıyorum son derece hoş bir meydanın ortasında ahı gitmiş vahı kalmış bir ağacı korumaya almışlar ..

Buna Hippokrates ağacı diyorlar ..

Halbuki buraya harika bir AVM iyi giderdi..Alan geniş…

Bu arada merak ettim “Hypocrisie” yani iki yüzlülüğün Hippokrates ile bir ilintisi var mı diye ?

yokmuş garibimin günahını almışız ..

Son deprem bayağı üzmüş Kos eserlerini… etrafta kalıntılar görüyoruz.

Daha henüz toplanmamış….

Defterdar Camiinin minaresi yer ile yeksan olmuş mesela…

Bizim takım fazla yürümeye gelmez.

Her zamanki lokantamız Creta’ya intikal ettik.

Garsonumuz Mısırlı Amr’ bizleri sevinçle karşıladı.

Ufak ufak içecek falan söylerken, takımın gerisi ile buluştuk..

Tam bir Roma dönemi taamı oldu..lokantada yenmedik bir şey bırakılmadı..

Tabi boa yılanları için sindirim zamanı gelince, lokantanın arkasında ikili iskemleler itina ile hazırlandı ve hep birlikte bir “ilişme” durumuna tanık olduk..

Küçük bir siestadan sonra tekrar yemeye devam ….

6-7 saat süren, yemekten sonra sahile ulaştık .

Körün bellediği cafe belli ….Emiliano’yu nerdeyse nüfusa kaydedeceğiz.

Değinmemiz gereken ana konu, psikosomatik bir iletişim sorunu yaşamamız….

Elimizin mütemmim cüzü (doğal uzantısı ) cep telefonları sayesinde, Kos’un güzelliklerini içimize sindiriyoruz.

İkide birde memleketten haberleri paylaşarak ,giderek seyahat havasına giriyoruz..

Uzun şunu demiş…öteki bunu demiş ..şu kedinin güzelliğine bak..Dolar kaç olmuş..Taşıt vergisinin durumunun ne olduğunu hep Kos’ta seyahat ederken izledik …öğrendik..

Merak etmiyorduk desem yalan…mazallah cep telefonu olmasaymış gavur ellerinde ne yaparmışız çok merak ediyorum..

Bizi Leros ‘a götürecek gemimiz, saat 22:00 de..

Biraz daha vakit öldürdükten sonra biletlerimizi ve valizlerimizi emanetten aldık.

Hava esiyor ..

İskelede Amundsen ve arkadaşları kuzey kutbu keşfine çıkmadan önceki son hazırlıkları yapıyor..

Yalçınımın deyişi ile durumumuz Kel Hasan’ın Nazilli turnesini andırıyormuş..

Gemimiz Superfast XII tam zamanında geldi ve hemen kalktı.

Nasılsa birlikte oturacak bir yer bulduk.

Leros’a vardık derhal 3 arabaya doluştuk.

Ver elini Alinda ..

Personel bizi bekliyordu …odalara yerleştik tam yatacağız Anita öldürücü darbeyi indirdi..

Nereye gidiyorsunuz ? Amir bir ses duyunca toparlandık.

Yatmadan önce 2 litre kırmızı devirdik ..

Otelde bizden başka kimse yok galiba ..

kahkahalar ortalığı çınlatıyor..

sonunda vedalaşıp odalarımıza çekildik..

Günün Klipi şöyle :






Additional photos below
Photos: 8, Displayed: 8


Advertisement



Tot: 0.136s; Tpl: 0.016s; cc: 11; qc: 32; dbt: 0.056s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb