SÜRPRİZLER BİTMİYOR


Advertisement
Greece's flag
Europe » Greece » Ionian Islands » Zakynthos
October 3rd 2022
Published: November 4th 2022
Edit Blog Post

3 EKİM 2022 PAZAR

Bugün yine Sveta ya sürpriz yapma günüm…

Program olarak ünlü Shipwreck'i ziyaret edeceğiz bir başka deyişle Navajo koyuna gideceğiz.

Otelimizden oraya bir saatten fazla yol var …

Otelin kahvaltısı fena sayılmaz ..

Kahvaltıdan sonra ağır ağır yola çıktık..

Çok güzel manzaralı yerleri aştıktan sonra, nihayet yerimize ulaştık..

Kalabalık kıyamet..


Zar zor bir park yeri bulduk ..

Heyecanla ve hala sürprizi saklayarak ilerledik ..

O da nesi? binlerce kişi bir kuyrukta bekliyor ..

En önde bir teras yapmışlar ..

Herkes bu teras için sıra bekliyor.


Ellerindeki bir milyon aletle fotolar çekiliyor ve daha sonra bu teras, arkadaki sabırsızlıkla bekleyen kişilere terk ediliyor ..

Tam bir hayal kırıklığı ..

Zira yeri öyle düzenlemişler ki, gemi enkazını sadece bu terastan izleyebiliyorsun..

Benim gibi bazı uyanıklar, kenardaki duvarın üzerinden tellere tırmanma nakıs teşebbüsünde bulunuyor..


Keskin bir uyarı düdüğü çalkallık etme sıranı bekle diyor …

Ne yapalım diye Sveta ile göz göze geldik ..

Ehh buraya kadar geldik ...sıraya girmekten başka çare yok dedi ve bendeniz o güneş altında sıraya girdim..

Hiç bir Akdeniz çocuğuna yakışmıyor ama naapacaksın ?


Sveta, kendine gölge bir karaağaç buldu ))) ..

Hayır, hayır bir çam ağacının altında benim terasa yaklaşmamı bekliyor..

Garibim sonra anlattı


Ne göreceğini bilmediğinden, milletin buraya yunus balıklarını izlemek için geldiği inancı içinde ufukları gözlüyormuş…

Kuyruğun uzunluğu sırada bulunanlar arasında bir sosyal medya olayı yaşatıyor ..

Bekleyenler mümkün olduğu kadar sinirleri ayakta tutmaya çalışıyor ..

Tabi terasa erişen mutlu azınlık, neredeyse orada yatacak ..

Arkadakiler geriliyor..

Ben “haftaym beyler” diye bağırmamak için kendimi zor tutuyorum…

Çaba ve irademiz sonuç verdi ve sıra bize geldi …

Efendim ,çok sarkarsan dipte kumsala vurmuş bir gemi enkazını görebiliyorsun..

Deniz burada bambaşka bir renk aldığı için bu kontrast anladığım kadarı ile herkesin ilgisini çekiyor..

Şimdi sıra komikliklere geldi ..

Burada selfie çekmek zorunda olduğundan, ve de bu kadar dar ve küçük alanda ayarlamak zor olduğundan daha sonra çektiğiniz fotolara baktığınızda ,çektiğiniz açı yüzünden “marstan saldıranlar” modunda görünüyorsunuz..

Koca bir kafa altında kısacık ve uzayıp giden bacaklar …

Hayır doğru dürüst foto çekeceğim diyorsanız, kendinizi neden orada olduğunuzu izah edemeyeceğiniz, bir terasta çekilmiş bir foto ile bulunuyorsunuz ..

Biz de daha önce sövdüklerimizle aynı kategoride anılmama adına terası hızla boşalttık ..

Efendim aslında kiralık bir gemi ile denizden de ziyaret etmek mümkünmüş ..

Doğrusu da bu...


Fakat bugün kısmetimize denizin haşinliği nedeni ile bot seferleri iptal edilmiş ..

Herneyse gidecek olanlara yararlı bir tüyo vereyim ...olur da yanınızda ufak bir çocuk varsa önceliğiniz oluyor ve sıranın başına alıyorlar...
Bu çocuk arabaları ile burada ne arıyorsun? diye anlamlı sorular sormazsanız..


onların terasa ulaşmanızı ne kadar geciktirdiğine lanet etmekle kalıyorsunuz ..

Hapishane gardiyanı konumunda olan görevliye, "bu da benim çocuğum sayılır dedim" yemedi…

Fakat, benim uyanık Türk girişgeni damarım kabardı ..

Yani muhtelif yaşlardan 10 kadar çocuk ayarladım mı? ben burada onları 10 dakikalığına kiralamakla köşe olurum ..

Tek yatırımım bir iki tane çocuk arabası olabilir ki o kadar olacak…

Velhasıl kös kös dönüş yolunu tuttuk …

Yolda bir kır kahvesine uğradık ..

Aman abi burada kır yumurtası ile güzel bir omlet olur diye hayaller kurduk ..

O da olmadı suda ıslanmış karton tadında bir omlet ile yetindik ..

Ehh hep dört ayak üstüne düşmek yok ..

Seyahat dediğinde arada bunlar da oluyor ..

Otelimize döndük biraz ferahladık önce bir havuz sefası yaparız diyorduk ..

Esen deli rüzgar bu hevesimizi de aldı götürdü..

Akşam üzeri bir şeyler yemek için yola çıktık ..

Zar zor bir park yeri bulduk ve mümkün olduğu kadar kendimizi rüzgara karşı koruyarak bir lokantaya kurulduk…

yemek iyiydi ..

son kalkanlardan olduk ve otelimize döndük ..

Bir şey söyleyeyim, Yunan gece hayatı kimlik ve deri değiştiriyor ..

Eskiden Yunan halkı saat ekabir olarak 21.00 den sonra yemeğe oturur ve bu şölen geç saatlere kadar devam ederdi..

Şimdi Yunan, adeta Avrupalı oldu ve garsonlar son kalan müşterileri sepetlemek için ellerinden geleni yapıyorlar..

Hava değişmiş ..

David Gilmour kardeşimizin terennüm ettiği gibi “the tide is turning”…


Additional photos below
Photos: 6, Displayed: 6


Advertisement



Tot: 0.143s; Tpl: 0.014s; cc: 14; qc: 28; dbt: 0.0855s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb