MUDANYA LI KARDESLERIM

---

---

Geo: 40.2512, 23.3044

GÜN 11 GÜNLERDEN PAZARTESİ:
Nea Moudania, adından da kolayca tahmin edeceğiniz gibi 1922 yılında mübadele sonucunda Mudanya'dan Kargi Limanına gelen rumlar tarafından
kurulmuştur…
ki bu olay, tüm yabancı belgelerde “felaket” (catastrophe) olarak
adlandırılmaktadır..
Felaketin nedeni, Anadolu Türklerinin, vatanlarını korumak için vermiş oldukları bağımsızlık savaşını kazanmış olmalarıdır.
Kazanmamış olsaydık bu “felaket” asla gerçekleşmeyecekti…
Bu “felaket” sonunda, Lozan da yapılan barış görüşmelerinde, taraflar her iki tarafta yaşayan halkın değiş tokuş edilmesi konusunda anlaşmışlardır.
Mübadele ile 1.200.000 Ortodoks Hıristiyan Rum, Anadolu'dan Yunanistan'a, 500.000 Müslüman Türk de Yunanistan'dan Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmıştır.
Mübadele kapsamına giren kişiler ile, mübadele kapsamına girmeyen kişiler arasındaki ayrımın ana kıstası, sadece din olduğu için, Rum diye tanımlananların arasında, Türkçe'den başka dil bilmeyen ve konuşmayan, Türk Ortodoks Hıristiyan Gagavuzlar ile Karamanlı Ortodokslar, Yunanistan'dan gelen Müslümanların arasında da, Türklerin yanında, Drama, Kavala, Karacaova ve Kesriye'den gelen Bulgarca ve Makedonca konuşan ,Pomaklar, Romence konuşan Ulahlar, Rumca (Yunanca) konuşan Patriyotlar ve kendi dilleriyle konuşan Arnavutlar da bulunmuşlardır.
Tam bir dram ve gerçekten "catastrophe" yani..
Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi kapsamında ,Türkiye'de sadece İstanbul kenti
ile Gökçeada ve Bozcaada'da oturan Rumlar, Yunanistan'da ise sadece Batı TrakyaTürkleri mübadeleden muaf tutulmuşlardır.
Mübadelede Drama, Girit, Kavala, Selanik, Vodina ve Yanya'dan Türkiye'ye gelen nüfus, Doğu Trakya ve Batı Anadolu'da Rum azınlığın ayrılışı ile
boşalan yerlere iskan edilmişlerdir.
Mübadillerin yurdumuzda ,yoğun olarak iskan edildikleri şehirler :Adana, Balıkesir,
Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, İzmir, Kırklareli,Kocaeli, Manisa, Mersin,
Samsun ve Tekirdağ idi.
Zorunlu göç, gerek Türk, gerek Yunan ekonomisinde yaklaşık 20 yıl süren ağır bir krize yol açmıştır.
Nea Moudania ‘nın yeni halkı da balıkçılık,bağcılık,tarım yaparak, günümüzde, Turizm aşamasına varmıştır..( 4500 nüfüs )
Bugün ,limanlarından tonlarca sardalyeyi ihraç ediyorlar...
Etrafa bakıyorum Nea Moudania aynen bizim Mudanya'ya benziyor..
Önce deniz kıyısında bir Cafe'ye oturup "Grek Kofi"mizi içtik..
Fotolar çektik ..
Sokakta kendi aralarında ,Türkçe konuşan şöförler ve esnafa kulak verdik..
Yanlış duymuyorsunuz halen sokaktaki esnaf ve şöförler ,denizi seyreden yaşlılar,
hala, kulağa tuhaf ta gelse Türkçe konuşuyorlar..
İçim burkuluyor..
Bu kadar yıl geçtikten sonra ,Yunan olmayı becerememişler...
Yunanlılar da bunları içlerine sindirememiş
Arafta kalmışlar ...
Mesaj açık: yerimizi değiştirebilirsiniz ama içimizi asla…
Ayşe'yi cafe de bırakarak ,lokanta keşfine çıktım ve Erodios'u buldum..
web sayfası yok ama kime sorsanız gösterir...
Kapıda, sonradan sahibi olduğunu anladığım bir adam karşıladı beni..
"Barbayanni var mı ?" diye sordum güldü..
"biz onu içmeyiz... kendi reçine'mizi yaparız" dedi...
Ben de "reçine içmem" deyince "nerelisin" muhabbeti başladı.
Istanbul deyince hava değişti..
Bekle dedi ve bir koşu içeriden hatırı sayılır bir duble ( duble ötesi ) getirdi..
Bunların tamamı, lokantanın kapısında oluyor..
Ben "su ile içerim, üstelik bu beyazlanmaz" deyince
adam su kattı ve şeffaf içki acaip beyazladı..
"Bunu, ben yapıyorum...beyazlanan da var beyazlanmayan da..Bunun derecesi 50-55 arası" deyince yıkıldım ve adama hayran oldum..
O reçine, mezesiz falan nasıl gidiyor anlatamam...
Asla ön yargılı olmamak gerek.... ama bir türlü beceremiyorum
Eşimi alayım geleyim dedim ve Ayşeyi alarak güzel bir akşam yemeği
yedik…
Artık dönmek zamanı geldi..
Şahbazı bıraktığım parkta buldum ve Sani'ye kampımıza
yöneldik..
Günün kareleri şöyle:

GÜNÜN ÖZETİ:

GÜN KM: 49 KUMULATIF KM: 1443

ORT HIZ: 46

MAX HIZ:

TOPLAM SAAT:0:30

SÜRÜŞ SAAT :

YAKIT E/Lt :

---