TIRAN DA KAOS

---

---

Geo: 41.3317, 19.8172

GÜN 68 GÜNLERDEN PAZARTESİ

Sabah güzelce kahvaltımızı yapıp yola çıktık.

Yaklaşık 15-20 trafik kontrolünü, sıfır fena puanla aşmasını başardık.

Sadece, yakıt alarak Tiran 'a vardık..

Küçük bir ek bilgi vereyim ...

Eğer eşiniz veya arabadaki herhangi bir kişi, yoldan ve yüksekliklerden etkileniyorsa, İskodra-Tirana yolunu pek tavsiye etmeyiz ..

Oldukça netameli bir yol olduğunu saygıyla arzediyorum..

MIO (GPS) çalışmıyor.Arnavutluk kapsamı alanı içinde değil, bu nedenle Dünyanın en yaygın GPS sistemi olan el kol işareti ile otel arıyoruz ..

Arnavut Polis kardeşimiz, burnunun ucundaki oteli tanımayınca veya bilemeyince bize meydan turu düştü.

Ne varsa şöför kardeşlerimde var ..

Otelimiz olması gereken adreste değil.

Yolların adı devamlı değişiyor ..

Anlıyoruz ki islami orta doğu ya yaklaştık…

Yollarda tek bir ışık yok …tabela yok …şöförler azgınlaştı ve birbirlerine saygı düzeyi aniden düştü..

Her baktığımız yerde kaos hakim..

Otelimizi bulduk ..

Merkeze yakın ve otelin kapalı park yeri var…

Odamız da çok güzel..

Hava çok sıcak bu nedenle akşama dek odada oyalandık.

Ayşeciğimin dişleri felaket …

Yürüyerek meydana geldik .

Ayşeciğim Tiran'a ilk kez geliyor.

Ben kendisine bilgim oranında yol gösteriyorum…

Tiran (Arnavutça: Tirana) Arnavutluk'un başkenti ve en büyük şehridir.

2011 sayımına göre nüfüs 400000 kişi…

Uzun yıllar Osmanlı Devleti'nin idaresinde kalmıştır. 1920 yılında Arnavutluk'un başkenti oldu.

Şehrin adı eski Yunanca'da mutlak güç sahibi yönetici anlamına gelir.

Tiran, Dalmaçya Denizi'ne kıyısı olmamasına rağmen, Arnavutluk'un sahil kesimine ulaşmak için en uygun geçiş noktasıdır.

Şehir kamu kurumları ve özel üniversitelere ev sahipliği yapmakta ve ülkenin siyasi, ekonomik ve kültürel yaşam merkezidir.

Tiran, 1614 yılında İşkodra Valisi Süleyman Paşa tarafından kuruldu.

Şehre ilk olarak cami ve külliyeler kuruldu.

Türk egemenliği sırasında, İşkodra Vilayeti'nin Dıraç Sancağı'nda bir kaza merkezi olan Tiran, XVII. yüzyıla kadar küçük bir köy olarak kaldı.

1700'lü yıllarda, şehir gelişerek, önemli bir ticaret merkezi haline geldi.

Balkan Savaşları sırasında, 1912 yılında Osmanlıların elinden çıktı.

1920 yılında da bağımsız Arnavutluk'un başkenti ilan edildi.

1967 yılında, Tiran'daki camilerin çoğu yıkıldı. Sadece Edhem Bey Camii, Tabak Camii ve Kokonozi Camii az çok sağ kalabildi.

Osmanlı döneminden, tarihî Kaplan Paşa Türbesi ve Şeyh Düri Tekkesi bulunmaktadır.

Namazgâh Câmiî, Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından inşa edilmekte.

Camii'nin yapılması 1912 yılından itibaren planlandı ama 1992 yılına kadar gerçeklestirilemedi.

Bu arada, şehirde, bir çok kilisenin mevcut olduğunu ayrıca belirtmekte yarar görüyorum.

Yeteri kadar dolaştıktan sonra,

güzel bir kahvede yorgunluk attık.

Bu Arnavutların, yeşil ve bahçeye olan düşkünlüğüne hayranım..

O kadar yol geldik.

Geçtiğimiz küçücük köylerde dahi, bahçelerine ve çiçeklerine gösterilen özen her şeyin üstünde…

Bence bahçıvan olacaksa, mutlaka Arnavut olmalı…

Kahveci bize çok iyi bir balıkçı adresi verdi..

Gittik ve adresi bulduk..

Kahveciye helal olsun… bizi harika bir balık lokantasına yolladı..

Seçerken helak olduk..

Müthiş balık ve balık mezeleri yedik ..

Hayatımızdan memnunuz ..

yemekten sonra yürüyerek tekrar otelimize döndük..



Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:

TIRAN KLIPI :

GÜN KM:96

KUMULATIF KM: 9878

ORT HIZ:38

MAX HIZ:

SÜRÜŞ SAAT :2:30

YOL HARCAMASI E:

YAKIT E/Lt :1,25

---