GAZI AYINTAP


Advertisement
Published: September 20th 2014
Edit Blog Post

Total Distance: 0 miles / 0 kmMouse: 0,0

ISTANBUL-GAZİANTEP


Geo: 37.0749, 37.3875

GUN 1 GUNLERDEN PERŞEMBE:
Antep havaalanında dostlarımız bizi karşıladı ve doğruca otelimize geçtik.
Otelimiz Tuğcan,
Antep'in eli yüzü düzgün otellerinden biri.
1994 yılında açıldığından beri Antep ziyaretlerimde genellikle burada kalırım.
Çok memnunum .
Şehrin, merkezi bir yerinde..
Eskiden kaldığım otelleri kıyaslarsam burası saray sayılır...
adresi şöyle :
http://www.tugcanhotel.com.tr
Antep için ne yazsak az..
Çok ama çok önemli bir şehirdir.
Biraz bilgi vereyim.
Gaziantep, halk arasındaki eski adıyla Antep, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Akdeniz Bölgesi arasında bulunan aynı adlı ilin merkez şehridir.
Güneydoğuda şehir olarak en fazla nüfusu barındırır.
Sanayi ve gelişmişlik bakımından da birincidir.
Gaziantep, Şehitkamil,Şahinbey olmak üzere iki metropol ilçeye ayrılmıştır. Gelişmişlik açısından Türkiye'nin 20. büyük ilinin merkez ilçesidir.
Ayrıca Gaziantep, Türkiye'nin hâla yaşanılan en eski kenti olup, Dünya'nın da hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir.
Bunların yanında Gaziantep, Türkiye sanayisi ve ticaretinde de çok önemli bir yer tutar.
Bunun sebepleri arasında Gaziantep'in Anadolu ile Orta Doğu arasında bir konumda bulunması ve liman kentlerine yakınlığı sayılabilir.
Gaziantep'in simgeleri arasında Gaziantep Kalesi, baklava ve antepfıstığı sayılabilir.
Gaziantep'in bilinen en eski adı Romalılar tarafından verilen Antiochia ad Taurum'dur.
"Antiochia ad Taurum", Latince "Toroslar'ın karşısındaki Antakya" anlamına gelir. Daha sonra şehri ele geçiren Araplar şehre Ayıntap demişler.
Ayıntap adının kökenine ilişkin rivayetlerden birkaçı: ( Rahmetli Patronum'da Ayıntap derdi..toprağı bol olsun)
1-Ayıntap ismi, Hitit dilinde "han toprağı" anlamına gelen "Hantap"tan türemiştir. Bu ad söylene söylene Ayıntap olmuştur.
2-Ayıntap, Farsça pınarı bol anlamına gelir
3-Ayın, Arapça göz, tap ise pınar anlamına gelir. Yani Ayıntap Arapça "pınarın gözü" anlamına gelir.
4-Ayıntap, adını eskiden bu yörede yaşamış bir kral olan Ayni'den almıştır
5-Ayıntap adı parlayan şehir anlamına gelir.
Ancak bu rivayetlerden hiçbirinin doğruluğu kesin değildir.
Ayıntap adı zaman içinde Antep, Entep ve Antap gibi değişik haller alır.
Bu adlardan en yaygını Antep'tir.
1921'de (Antep Savunması'ndan sonra) çıkarılan bir yasa ile Antep'e Gazi ünvanı verilir.
Günümüzdeki Gaziantep'in yakınlarında bulunan Dülük (Dolikhe ya da Doliche) bu yöredeki en eski kenttir.
Arkeolojik kazılarından bu kentte Paleolitik dönemden beri insanların yaşadığı bilinmektedir.
Ancak, Dülük, erken Tunç Çağı'ndan sonra bir sürekli yerleşim yeri hâline gelebilmiştir.
Bu kent, İpek Yolu üzerinde bulunduğu için çok gelişmiştir.
İlk kurulduğunda Babil yönetimi altında kalan kent, M.Ö. 1700'lü yıllarda Hititler'in eline geçer.
Hititler'den sonra Mısır yönetimine geçen kent,M.Ö.
700-M.S. 546 arasında ise kronolojik sırayla Medler, Asurlular ve Persler tarafından yönetilir.
M.Ö. 6. yüzyılda ise kentte sırası ile Makedonya, Selevkos ve Komagene uygarlıklarının yönetimi başlar.
Gaziantep ve Şanlıurfa, tarih boyunca, Diyarbakır eyaletine bağlı sancaktı.
Romalılar, Dülük yakınlarına Antiochia ad Taurum adında yeni bir kent kurar.
Bu kent İsa'nın havarilerinden Yuhanna'nın Hıristiyanlık'ı yaymak için seçtiği merkezlerden biri olmuştur.
Kent, M.S. 395 yılında Bizans İmparatorluğu'nun eline geçer.
M.S. 636 yılında halife Ömer bin Hattab, İslamiyet'i yaymak için Ayıntap ve Hatay yöresini Bizanslıların elinden alır.
Bu şekilde Ayıntap halkı İslamiyet'i kabul eder.
Bu arada Dülük, hızla eski önemini yitirir.
1071 yılında Alp Arslan'ın Malazgirt Savaşı'ndaki zaferinden sonra kent Selçuklu yönetimine geçer.
Bir dönem Eyyübilerin eline geçen kent, 1270 yılında Moğolların Ayıntap'a saldırmasıyla, 1389 yılında Dulkadiroğulları'nın ve 1471 yılında Memlük Devleti'nin egemenliğine geçmiştir.
1516 yılında Yavuz Sultan Selim'in Mercidabık Muharebesi'ndeki zaferinden sonra Ayıntap, Osmanlı yönetimine geçer.
Osmanlılar döneminde kente çok sayıda cami, medrese, han ve hamam inşa edilmiştir.
1516–1596 yılları arasında kent, üretim, ticaret ve el sanatları yönünden de çok gelişmiştir.
1641 ve 1671 yıllarında iki defa kenti ziyaret eden Evliya Çelebi, kentte 22 mahalle, 8 bin ev, 100 kadar cami, medrese, han, hamam ve bir de kapalı çarşı olduğunu yazar ve seyahatnamesinde aynen "Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları ve ırmaklarıyla burası 'Şehr-i Ayıntab-ı Cihan'dır" der.
Osmanlı döneminde Ayıntap, asla kendi eyaletinde olmayıp, önce Maraş (bugünkü Kahramanmaraş), sonra Halep eyaletinde yer almıştır.
Buna rağmen Ayıntap'ın kültürü Arap kültüründen fazla etkilenmemiştir.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Mondros Antlaşması'yla Osmanlı devleti parçalanır.
17 Aralık 1918 yılında Antep, Birleşik Krallık'a bırakılır.
Antep, 5 Kasım 1919'da Fransa'ya bırakılır.
Kimin malını kime veriyorlar belli değil...
.Ermeni Lejyonu da bu savaşta görev almıştır.
Antep halkı, 1920 yılında, Fransız birliklerinin Antep'e yerleşmesi üzerine direnişe başlar.
1920 yılının Ocak ayında Karayılan komutasındaki çeteler, Fransızların bir süvari birliğini pusuya düşürür.
Şahin Bey, 200 kişilik milis gücüyle 1920 yılının Mart ayına kadar Antep'teki Fransız askerlerine karşı savaşır.
Antep halkı, 9 Şubat 1921'de teslim olur.
Savaş tam 10 ay sürer.
25 Aralık 1921'de Ankara Anlaşması gereğince Fransız birlikleri şehri boşaltır.
Biraz da Karayılan'dan söz edelim :
Karayılan destanı, Nazım Hikmet Ran'ın Gaziantep halkının Fransız işgal kuvvetlerine direnişini anlattığı şiir dir.
Şiir; Şair'in,Memleketimden İnsan Manzaraları isimli kitabında bulunan Kuvayi Milliye Destanı'nın bir parçası (Birinci Bap) olmasına rağmen sözkonusu şiirden daha çok tanınmıştır.
Şiirdeki Karayılan sıradan ve korkak bir köylüdür.
Bir gül fidanını kendine siper etmiş çatışmaları izlerken ,yakınındaki beyaz bir taşın arkasından siyah bir yılanın kafasını kaldırdığını görür.
Serseri mermilerden biri gelip yılanın kafasını uçurur.
Bu olaydan "korkunun ecele faydası yoktur" dersini çıkaran Karayılan saklanmak yerine savaşması gerektiğine karar verir.
Fransız kuvvetlerinin üzerine kabus gibi çöküp kahramanca savaştığını gören Antepliler ona Karayılan derler.
Hikayenin aslı şudur :
Molla Mehmet KARAYILAN ,1888 yılında Pazarcık a bağlı Höcüklü köyü Kürt Elif mezrasında kıl çadırda doğmuş olup, Besni nüfusuna kayıtlıdır.
24 Mayıs 1920 Sarımsak tepede zorlu bir savaştan sonra düşman kaçmaya başlayınca sevinerek mevzi değiştirmek üzere ayağa kalkan Karayılan,Hayri Efendinin bağının çitinin üzerinden geçerken talihsiz bir kurşun göğsünü parçalamıştır.
O gün kendisi ile birlikte 19 arkadaşı daha şehit olmuştur.
Sarımsak tepe Karayılanın son cephesi olmuştur.
Antep iki ay içerisinde kader arkadaşı olan iki kahramanı kaybetmiş olup Şahin Bey ve Karayılan'ın şehadetinden sonra Antep pek fazla açlığa dayanamadan teslim olmuştur.

Antep bu savaşta 6347 şehit vermiştir.Dedim ya Antep için ne kadar yazılsa azdır...


Vakit buldukça fırsat buldukça yazarım.

Yemekten sonra Otel lobisinde takımın tamamı ile buluştuk. Hasret giderdik.


Çocuklar geçen buluşmamızdan bu yana bir hayli büyümüşler...Sonra yattık ....yarın ki program geniş..




antepte hava :

https://www.accuweather.com/en/tr/gaziantep/317880/weather-forecast/317880


Advertisement



Tot: 0.465s; Tpl: 0.015s; cc: 11; qc: 50; dbt: 0.204s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.2mb