ANILAR CANLANDI YINE


Advertisement
Turkey's flag
Middle East » Turkey » Marmara » Izmit
July 1st 2011
Published: June 21st 2017
Edit Blog Post

Total Distance: 0 miles / 0 kmMouse: 0,0

ŞİLE-KERPE


Geo: 41.1476, 30.1849

GÜN 02 günlerden Cuma:

Kerpe'nin hayatımda önemli bir yeri vardır.
Tesadüfen tanıştık fakat birbirimizi çok sevdik.
Herşeyden önce biraz Kerpe'yi tanıtayım.
Kerpe, Kandıra'nın Marmara kıyısında bulunan beldesi.
Kandıra'ya 10 km., İzmit'e ise 50 km. uzaklıktadır.
Antik ismi "Kalpe" olup, Helen dilinde çanak, çömlek, testi, küp anlamına gelmektedir. Tarihi M.Ö. beşinci yüzyıla kadar dayanmaktadır.
Bitinya'nın bir limanı olup, Kefken Adası'nın yaklaşik 8 km. güney batısında kalmaktadır.
Kalpe adından ilk olarak, Xenophon'un Anabasis'inde bahsedilir ve M.Ö.400'de Onbinler'in buraya gelmesinden bahsedilir.
İran seferinin dönüşünde, Onbinler, Sinop ‘tan gemilerle Ereğli'ye gelmişler ve burada üçe bölünmüşlerdi.
4500 kişilik birinci bölüm, Ereğlililerden kiralanan gemilerle yola koyulmuş ; baskın edip tüm çevreyi (Anadolu o zaman İran İmparatorluğu parçasıydı) talan etmek için Kalpe Limanı'na çıkmışlar.
Ama işler umulduğu gibi gitmez ve Bithynia'lılar düşmanı öldürür ve geri kalanları tepeye sıkıştırarak kuşatmaya alır.
Ancak ordunun diğer bölümünün geldiğini haber alan Bithynia'lılar kuşatmayı kaldırarak geri çekilir.
Kalpe Limanında birleşen üç grup ölülerini gömer ve tümülüs yaparlar. Xenophon kurban ciğeri falında başkomutanlığın ona hayırlı olmayacağını ögrendigi için , başkomutanlığı Neon'a bırakır.
Yörede birkaç gün konakladıktan sonra yiyeceğin tükenmesi nedeniyle çapul akınlarına başlarlar.
İranlı Satrap Phrnabazos'un
atlıları , bir akıncı koluna saldırır ve 500'den fazla asker öldürür.
Aynı akşam Bithynia'lılar da, Kalpe Limanı'nda, yarımadada konaklamış olan ordunun ileri karakollarına saldırırlar, birçok askeri öldürürler.
Ertesi gün, ordu çapul akınını toplu olarak yürütmek amacıyla kentin iç bölümlerine köylere uzanır.
Orada da Pharnabazos'un gönderdiği ; Spithridates ve Rhathines komutasındaki satraplık ordusu görülür; ancak savaşi Onbinler kazanır.
Bitinya Krallığı'nın ardından Roma, Bizans ve Ceneviz gemilerinin uğrağı haline gelen Kerpe, Osmanlı döneminde İstanbul'un odun, kömür, tomruk gibi ihtiyaçlarını sağlamıştır.
Eskiden pek bilinmeyen Kerpe, tanıyanların kıskançlıkla kendilerine sakladıkları bir yerdi.
Yıllarca, elektriksiz, susuz hatta yolsuz olmasına rağmen tutkunları tarafından vazgeçilemeyen bir yerleşim yeriydi.
Günümüzde bu sorunlar geride kaldı ve Kerpe' ye olan talep bir hayli artmıştır.
Benim Kerpe ile tanışmam yukarıda bahsedilen dönemlere rastlıyor.
O dönemde bir lastik şirketinde çalisiyor ve her ay zorunlu olarak yapılan sayım nedeni ile ayın en az 2 gününü Adapazarı'nda geçirmek zorunda idim.
Bu iki sayım gününün "mesaiden geri kalmayalım" diye hafta sonuna denk getirildiğini söylememe bile gerek yok.
Lastik, içinde ciddi oranda kükürt taşır ve kokusu pek keyifli değildir .
Gerçi bir süre sonra kokunun farkına bile varmazınız.
Benim gibi
aralıklı gelenler için zor bir dönem diyebilirsiniz.
Sayım bitince, bir alternatif, Adapazarı içinde yatmaktır
30 kusur yıl once Adapazarı hafta sonlarınızı geçireceğiniz tatil yöreleri içinde yer almazdı.
İkinci alternatif:
En yakın deniz.... elektriksiz.sussuz ve yolsuz Kerpe idi.
Deniz adamı çeker …
Kerpe de su elektrik yol yoktu ama... baba gibi balık ve yakın dostu rakı vardı.
Denizin içine masamız kurulur ayaklar deniz içinde ..
gaz lambası ışığı altında balığın kıralı ,bir salata bir peynir ve güzel bir rakı olunca tüm sıkıntılar uçar gider.
Yürüyerek ve çogu kez sallanarak orada motelimsi bir odaya vardınız mı nasıl uyuduğunuzu hatırlamazsınız bile…
Sabah Karadeniz in ipek gibi sularında biraz serinledikten sonra tekrar iş başi…
Daha sonra ki yıllarda Mektep dostlarımla burada Metin pansiyon da kaç kez buluşup kaç unutulmaz gece geçirdiğimi hatırlamıyorum …
Velhasıl Kerpe de hep güzel günler geçirmişimdir.
Ağva'dan Kerpe'ye geldik ve adettir diye önce kayaları ziyaret ettik.
Bir sürü genç tepelere çikip aşağıdaki yeşil sulara kendilerini salıyorlar.
Gurubumuz her an bir bokluk olabilir endişeleri içinde ...
kendi gençliğimde benzer çilginliklari yaptığım günleri anımsadım ve endişeleri içimden atıverdim.
Fotolar çekildi...
Oradan Karagöz restorana gittik ...
http://www.karagozrestaurant.com
Kerpe tanınmaz durumda, su yol ve elektrik , bina cangılıyla birlikte gelmiş..
5 benzemez evler yan yana ..
Nasıl içim gidiyor daha yeni İtalya da Cinque Terre den geldim..
Daha yeni Fransa da Port Grimaud yu ziyaret etmişim..
Sıkar mı bir ev genel uyumun dışına çiksin ?
Evi adamın başina geçirirler be…
Komsumuz Yunanistan da dahi bu kural değişmez..
Genel görünüm ya da genel kent estetiği her şeyin önünde yer alıyor...
Dünya bilmez, bilgiden ve görgüden yoksun belediye başkanlarımız ,bu kıyıma nasıl göz yumuyorlar daha acısı nasıl kıyım olduğunu fark etmiyorlar…
Bu hataların daha sonra düzelmesi imkansız gibidir...
Bu şekilde, Avrupa ile kıyaslanmayacak kadar güzel dünya cennetleri, kayıp gidiyor.
Fransız,İtalyan ve İspanyol Riviera'sında yaklaşık 12000 km yol salladım ...yeminle söylüyorum bu Kerpe'nin denizini bulmanız mümkün değildir.
Bana itimat ediniz...
Gereksiz olmasına rağmen çok üzülüyorum...
Yemek muhteşemdi.
Fazla anlatmayayım ama Karagöz restoran da yenir yani..
Yemekten sonra araçlara dolduk ve İzmit Gölkay tesislerinin ziyareti için yola çiktik.


Advertisement



Tot: 0.072s; Tpl: 0.011s; cc: 14; qc: 30; dbt: 0.0249s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb