WELCOME TO TURKEY...

---

---

GÜN 47 20 MART 2018 SALI:

Sabah 06:30 da uyandım ..

Hala hastayım ama zor da olsa toparlandım son etapta geride bir şeyler bırakmamak gerek..

Metroya vardım…. görevli kıza çok yürümemek için alternatif yol sordum.

Bildiğiniz gibi “Chatelet” istasyonu kapalı olduğundan, “Les Halles” durağında, yürü babam yürü bir durum var.

Kızımız çok yardımcı oldu ve “Barbes” istasyonunda inmemi söyledi.

Aynen dediği gibi yaptım..

Helal olsun… sürünmeden Montparnasse istasyonuna vardım..

Otobüsümüzü biraz bekledik ve sorunsuz Orly Sud’e vardık..

Daha vaktimiz var ..

Starbucks'ta vaktimizi geçirdikten sonra, Pegasus kuyruğuna girdiğimizde “Welcome to Turkey” manzaraları ile karşılandık..

Yanımda hastahaneden yeni çıkmış ve ayakta duramayan yaşlı bir adam var ..

Bu adama öncelik verip ön tarafa alamıyorlar ..

Adamcağız inlerken sırasını bekliyor..

Ben koşup bir valiz taşıma arabası buldum ve oturttum..

Hiç olmazsa ayakta inlemesin yani…

Latin Amerika’da yaşlı olmam hasebiyle sıranın en başına konduğumuz günler artık çok gerilerde kaldı..

İnsanımızın hiç kıymeti harbiyesi yok ..

Bir de, herhalde, Dünya ‘da düz bir kuyruk yapamıyan tek millet biziz..

Yanda başka ülke uçakları için sıra bekleyenler, kılıç gibi kuyruk yaparken ,bizimki virajlar ,küçük çıkıntılar,looplar,buluşma noktaları teşkil ediyor ..

Bir de arkasındakilerle ,şehvet içinde konuşarak önde boşalan sırayı izleyemiyenler var ..

Ne var bunda ? demeyiniz dışarıdan bakılınca çok çirkin ve çok “az gelişmiş” görünüyor..

Kısaca daha Orly de , Türkiye ‘ye hoş geldiniz.

Bu durum biniş kartını aldıktan sonra değişmiyor ..

Uçağa alınırken de aynı hengame aynı düzensizlik ve kaos yaşanıyor ..

Yazık bize …

3 saatlik rahat bir uçuştan sonra, vatan toprağına konduk ..

Sabiha Gökçen’i çabuk geçip kapıya çıktım..

Celal kardeşim, beni bekliyor kapıp eve getirdi..

Canım karıcığım Ayşe ile 40 küsür günün acısını çıkaracak şekilde kucaklaştık..

İkimiz de neredeyse ağlayacağız ..

İşte Latin Amerika maceramız da bu kadar..

Olur da gitmek isteyen kardeşlerimiz için izlenimlerimizi paylaşalım:

-Gittiğime çok iyi etmişim…

İçimde uhde kalacaktı bana bu olanağı sağlayan ve hatta destekleyen sevgili eşime minnet borçluyum ..sağ olsun…var olsun

-Oralar da parklar ,bahçeler,ve estetik şıklıklar içinde özgür yaşam her yerde hissediliyor..

-Mutlaka suç oranı yüksektir… fakat Devlet her yerde…her turist çeker yer ve civarında mutlaka bir devlet gücü ve güvenlik var..Olmayan yere rastlamadım..

-Latin Amerika halkları çok dost ve çok yardımseverler..mutlaka yol gösteriyorlar en azından göstermeye çalışıyorlar..

Dediklerini muhakkak test ediniz ve hemen inanmayınız ..çoğu zaman yanlış tarif ve yol göstermelerine rağmen niyet iyi..

Birden fazla kişiye danışarak test etmekte yarar var..

En güvenilir adamlar, posta dağıtıcıları,pizza dağıtıcıları,evlere hizmet eden kuryeler ve olur da yüzünüze bakarlarsa taksiciler..

-Din ve futbol tüm değerlerin üzerinde..

Allah’ın kelamını taşıdığını iddia eden milyon sahtekar ortalarda ..

Batı dünyası belki fiziki soygunu bırakmış ama Kilise sömürüsünü hızını arttırarak sürdürüyor..

Bana göre bu Din duvarının aşılması pek mümkün gözükmüyor..

-Kadın önemli ve kadını korumak için gözle görülür bir gayret var..

Sıcak ülke..

Kadınlarda kapanma gibi bir gayret yok..

Yok kıçı gözüküyormuş yok memesi belli oluyormuş gibi bir dertleri yok..

Önem arzetmiyor ..zaten bakan eden de yok ama geç saatlerde “arka sokaklarda neler oluyor ? “orasını bilmiyorum..

Bildiğim tek şey kadınların öz güveni…

-Latin Amerika kadınlarının güzelliğini anlatan şehir efsanelerine asla inanmayınız.

Colombia’dan Arjantin’e kadar olan kesimde kadınlar, Allah affetsin ama güzellikten pek nasiplerini alamamışlar …

Küçük piknik tüpleri olarak ortalarda dolanıyorlar..

Hele Peru,Bolivya,Ecuador’da kafalarına bir de bizim ölçülere göre erkek şapkası oturtuyorlar ki ,adeta görünüme tüy dikiyorlar..

Bu coğrafyadaki erkekler ise, köse çingenler olarak temayüz ediyorlar…

Arjantin de karışma çok, bu nedenle ırkta biraz güzellik, biraz boy yüksekliği dikkati çekiyor..

Brezilya ‘ya gelince durum yine değişiyor ..Her şey kalınlaşıyor ..Kadınlarda kalın basenler,kalın bacaklar,kalın beller istatistiği tavan yapıyor..

İnanmazsınız, vitrinde elbise giydirdikleri modelleri bile kalın,kalın yapmışlar ..

Brezilya erkekleri ise ciddi yakışıklı ve atletik..

Bana göre İtalyan erkeklerini de sollayacak durumda ama köylülükten sınıf geçemiyorlar..

-Tüm Latin Amerika da bir mal bolluğu ve alışveriş manyaklığı var…

Ortalarda olağanüstü ucuz ve zevksiz milyonlarca mal dolaşıyor.

Her halde Çin in Dünyadaki en büyük pazarları buraları..

-Yolların genişliği ve trafik akışı etkileyici…bir kere trafik çoğu yerde tek istikamet ve yaya ile araçlara ayrılan zaman eşit…

-Bu iş, benim yaşımda yapılmazmış..

Bu seyahatin 45-50 yaşlarında yapılması daha doğru olurmuş..yürüyebilirken,merdiven çıkabilirken,güneşe daha tahammülü iken yapılsa daha iyi olurmuş..

kader utansın..

Şimdi de DİKKAT edilmesi gereken hususları dilim döndüğü kadar paylaşıyorum:

-Uçak biletinizi ve otel rezervasyonunuzu mümkünse 4 ay önce yapınız ..seyahat tarihi yaklaşırken, fiyatlar roket oluyor.

-Otel rezervasyonunda, odanızda dışa açılan pencere olup olmadığını mutlaka denetleyiniz..

Koridorlara açılan,Havalandırma bacalarına açılan, dandik pencereli odalardan kaçınınız..

-Uçak iniş saatlerini, mümkünse çok geçe bırakmayınız..

Geç inişlerde, taksicilerin insafına kalıyorsunuz ve alternatif taşıma olanakları adeta yok oluyor ..

Sabah erken gitmekte bir mahzur yok ..Oralarda millet çok erken saatlerden itibaren sokaklarda ..

-65 yaşını aşmışsanız size sağlanan kolaylıklar şaşırtıcı..

Nerede üzerinde 4 kişiyi temsil eden bir levha görürseniz, biliniz ki önceliğiniz var..

Hiç tereddüt etmeden kuyruğun başına gidiniz..( resimde bir bastonlu adam, tekerlekli sandalyede oturan biri,hamile bir kadın ve çocuklu bir aile göreceksiniz )

Bir sürü şehirde sadece TC nüfus kağıdınızı veya ehliyetinizi göstererek tüm toplu ulaşım imkanlarından bedava yararlanabilirsiniz..

-Asla sussuz dolaşmayınız ..Hava sıcak ve çok su kaybediyorsunuz..

-Yanınızda bir adet “fırıncı fişi” ve bir kalem olsun..adreslerinizi buraya yazıp gösteriniz. ..

Söylemeye kalkmayınız zira çoğu kez sizin telaffuz ettiğiniz gibi değil ..okuyunca haa diyorlar ..

-Yolun sonunu gördükten sonra lüzumsuz olarak gittiğim yerleri daha iyi görmek mümkün..

Örneğin Bolivya ve La Paz ziyareti,Ecuador ve Quito ziyareti çok gerekli değilmiş..

Sao Paulo ziyareti kesinlikle zaman kaybı..

Arjantinden günlük Uruguay ‘ın Colonia kentine ziyaret düzenliyorlar ..

Boşveriniz görülecek fazla bir şey yok..Bunların dışında Santiago ,Iguazu,Machupicchu,Rio,Cartagena,Buenos Aires mutlaka listede olsun..

-Para konusunda, Türkiye den aldığım bir debit card çok faydalı oldu..

Bankanıza gidip dolar cinsinden para çekebileceğiniz bir ATM kartı edininiz.

Bu kartı mümkünse bankaların kapalı yerlerine yerleştirilen ATM gişelerinden çekiniz..

Paranızı asla arka cebinizde taşımayınız..

-Gitmeden önce İspanyolca ,sağ, sol,ileri geri,yukarı ,aşağı gibi yol gösterici terimlere ve sayılara azıcık çalışınız..

ingilizcenize ya da başka dilinize güvenmeyiniz ..

Türkçe, sadece Fazilet ve Bihter’i biliyorlar.

Yarın seyahatin istatistiki bilgilerini sizlerle paylaşacağım fakat bu kadar gün beni izleme tahammülünü gösteren tüm okurlara şimdiden teşekkür ederim..

sağ olunuz ,var olunuz...




şimdi hava :

https://www.accuweather.com/en/tr/istanbul/318251/weather-forecast/318251

---