YOL GEÇEN ADASI


Advertisement
Turkey's flag
Middle East » Turkey » Marmara » Bozcaada
July 4th 2009
Published: June 21st 2017
Edit Blog Post

Geo: 39.822, 26.0304

GÜN 4 GÜNLERDEN CUMARTESİ:
Şık bir uykudan sonra ,güneşli bir ada sabahına uyandık...
Sabah Zuhal bizi kahvaltıya davet etti.
Güzel bir kahvaltı ettik..
Daha sonra ben sahil gazinosunda internet ile tembellik arasında gidip gelirken, Turhan-Nilgün ikilisi Bozcaada kalesini fethetmeğe karar verdiler...
Bu arada Bozcaada hakkında biraz bilgi verelim...
Bozcaada,( Tenedos) Türkiye'nin 3. büyük adası,
bu ada üzerinde yer alan, Çanakkale iline bağlı ilçe.
Adanın (ve ilçenin) yüzölçümü 40 km², anakaraya uzaklığı 6 km'dir.
Resmi nüfusu 2.500 olup, kışları 1.500 civarına düşerken, yazları ise bu sayı 5.000'e kadar çıkmaktadır.
Adanın tarihine, Çanakkale Boğazı'nın girişindeki önemli stratejik konumu damgasını vurmuştur.
Yunanlılar Troya Savaşı sırasında o zaman ki Bozcaada'daki bir liman olan Aulis'i üs olarak kullanmışlardır.
Tenedos adı Herodot'un yazılarında sık sık geçmektedir.
Antik çağ'da Midilli adasında oturan Aiolya halkının bir kısmının buraya yerleştiği tahmin edilmektedir.
Ada, İyonya ayaklanmasından sonra önce Perslerin sonra Romalıların egemenliğine girdi.
Roma İmparatorluğunun parçalanmasından sonra Bizans İmparatorluğu sınırları içinde kaldı.
Türklerin adayla ilk bağlantısı, Aydınoğlu Umur Bey'in İzmir'i fethettikten sonra 1328'de 8 gemilik bir filosuyla Bizans yönetimindeki Bozcaada'ya gelerek yağmalaması olmuştur.
Bu dönemde Venedik ve Cenevizliler,
ticari faaliyetlerine yararlı olacağı düşüncesiyle adayı ele geçirmek için bir rekabet içine girdiler.
1377'de Bizans İmparatoru, askeri yardım karşılığında adayı Venedik'e verdi. Ceneviz'in buna tepki göstermesi üzerine Venedik ile aralarında çatışma başladı.
İki devlet 1381'de Torino'da bir antlaşma yaparak adayı boşaltmaya ve tarafsız bölge olmasına karar verdiler.
Venedikliler bu antlaşma uyarınca ada halkını tümüyle boşalttılar ve Girit'teki Kandiye kentine taşıdılar.
Ada uzun süre boş kaldı.
İspanyol seyyah Clavijo, 1403'te Bozcaada'ya geldiğinde üzüm bağları, meyve ağaçları, tavşanlar ve büyük bir kalenin yıkıntılarıyla karşılaştı, ancak yerleşik kimse bulamadı
Fatih Sultan Mehmet döneminde 1455 yılında Gökçeada (İmroz) ile birlikte fethedilen ada, Osmanlı donanmasının ikmal üssü olarak kullanıldı.
Bunun üzerine Venedikliler adaya tekrar asker çıkardılar.
1464'te Mahmut Paşa, adayı tekrar Osmanlı topraklarına kattı.
16. yy'da Bozcaada, Piri Reis haritalarında şimdiki ismiyle belirdi.
Girit meselesi dolayısıyla patlak veren 1645-69 Osmanlı-Venedik Savaşı'nda Venedikliler Osmanlı Donanması'nın Girit'i tamamen fethetmeye çalışan kara kuvvetlerine takviye yapmasını engellemek için Çanakkale Boğazı'nın Ege ağzını kapamayı denediler ve bu bağlamda 1656 yılında Bozcaada'yı almaya muvaffak oldular.
Ancak hemen ertesi yıl toparlanan Türk donanması adayı tekrar Osmanlı topraklarına kattı.
1683 yılındaki İkinci
Viyana Kuşatması'nı takip eden savaşlar silsilesinde Türk ve Venedik donanmaları Ege Denizi'nde birçok kereler karşı karşıya geldi.
Bunların en önemlilerinden biri Bozcaada açıklarında gerçekleşti.
Bozcaada Deniz Savaşı olarak bilinen muharebede Osmanlı donanmasını yöneten Mezomorto Hüseyin Paşa, Molino yönetimindeki Venedik donanmasına karşı önemli bir zafer kazandı.
1806-12 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında ada 1807 yılında Rusya tarafından işgal edildi, yakıldı ve kalesi tümüyle yıkılıdı.
1842'de II. Mahmut kaleyi yeniden yaptırdı.
1866'da Osmanlıların Cezayir-i Bahr-i Sefid vilayetine bağlı Limni sancağına bağlandı.
Bozcaada Çanakkale Savaşı'nda ada İngiliz ve Fransız kuvvetleri tarafından işgal edildi ve lojistik destek için kullanıldı.
Bu dönemde müttefik kuvvetler Ayazma Tepesi'nde, Habbele Ovası'nda ve Habbele Tepesi'nde savaş uçakları için üç pist yaptı.
Savaş sırasında müttefik askerleri, Bozcaada'da tedavi oldu ve dinlendi.
Bozcaada 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti'ne bırakıldı.
Türkler, adayı aynı yılın 23 Eylül günü teslim aldılar.
Bozcaada belediyesi de adanın Türkiye'ye geçmesinin hemen ardından yine 1923'te kuruldu.
Sizin anlayacağınız tam bir yol geçen adası...
Ruslardan ,Venediklilere önüne gelen adayı kapmak istemiş...
Haritaya bakıyorum ..Oğlum sen bunu hakkediyorsun...
Bu kadar stratejik yerde ada mı olur ?

Olursa kapanın elinde kalır böyle...
Turhanlar kaleyi fethedip döndüler...
Benzin takviyesini temin etmek maksadıyla,yerimizi kısa bir süre ile terkedip Feribot iskelesine bağlandık...
İskelenin hemen yakınında ki Petrol Ofis istasyonundan yakıt takviyemizi tamamladık...
Biz iskeleyi terkettik Feribot geldi..
Zamanı iyi kullanmışız...
Eski yerimize bağlandık.
Hava sıcak ...kalenin arkasında güzel kulupler var hem bir lokma yeriz hem de denize gireriz diye ,adanın arkasındaki plaja yöneldik...
Deniz güzel,restoran güzel,soğuk biralarımızı yudumluyor ve arada bir denize giriyoruz...
Akşama kadar oyalandık sonra toparlanıp tekneye döndük..
Bu gece Zühal'i yemeğe davet sırası bizde..
Sahilde çok etkinlik var...
Lokantalarda rezervasyon oranı yüksek.
Zuhal 19:00 de geldi...onun tanıdığı bir lokantada yer bulduk.
Güzel bir akşam yemeği oldu..Sonra Zühale tüm yardımları için teşekkür vedalaşıp evine yolladık...
Adanın gece hayatı iyiymiş diye dedikodular duyuyoruz..
Hemen Limanın arkasındaki sokakta Ponente diye bir yer var .
Kalabalık yolun karşısına kadar taşmış durumda...
En uzak yerde bir fıçı/masa bulduk.
Ayak üstü dikildik.
Turhan bira üzerine çalışıyor..
Biz Nilgün'le tekilaya geçelim dedik..4-5 Tekila yaptık...
Güzel neşelendik ..
hadi gidelim dedik..
Pasarellayı zar zor tırmandık ve cumba yatak...
Her gün,günün karelerini toplayarak video
haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:


Advertisement



Tot: 0.466s; Tpl: 0.014s; cc: 10; qc: 50; dbt: 0.2052s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.2mb