MANAROLA

---

---

Geo: 44.1086, 9.73296

GÜN 21 GÜNLERDEN HALA ÇARŞAMBA
Geldik Manarola ya .....
Manarola ne menem bir yerdir ?
Manarola ( yerliler Manaea der.) Riomaggiore'ye bağlı, en küçük ikinci kasabadır.
Aslında Cinque Terre'nin en eski kasabasıdır .
Yazılı kaynaklarının tarihi 1338 ' e kadar uzanmaktadır.
Yerli halkın konuştuğu Manarolese dili, yörenin dillerinden tamamen farklılık arz eder..
Adı ,her ne kadar bana Manolya ile Motorola arası bir şeyi hatırlatıyorsa da haddi zatında ,Manarola Latince kökeninden "Magna Rota" dan üretilmiş olup ,yerel dilde Magna Roea'ya dönüşmüş, "Büyük Teker" anlamına gelmektedir..
Kaynağın, kentin büyük değirmenlerinden geldiği tahmin edilmektedir
Girdilerini balıkçılık ve şarapçılıktan sağlayan Manarola ,çok özel bir şarap türü olan Sciacchetra'nın doğum yeri...
Kent şimdi, gelirini Turizme bağlamış olup ,Manarola'yı Riomaggiore'ye bağlayan Aşıklar yolunun başlangıcı olarak kabul ediliyor...
Fotoğraflarda gördüğünüz rengarenk binaları ile Manarola çok hoş bir kasaba ...
Önce sahile giden yolda biraz oturduk sonra sahiline gittik ..
Civardaki çok güzel küçük lokantalar cazip ve göz kırpıyor.
Biletimizin olanaklarından yararlanarak, burada bulunan "Sciacchetra" müzesini ziyaret edelim dedik.
Müze dediğin "avuç içi" kadar bir yer...
Altı tane çakma üzüm salkımı asmışlar tavana..... bir de etrafta, uzun ince tentürdiyot şişesi gibi şişeler var ..
Etrafta görecek hiç bir şey yok ve tam dışarı çıkmaya yeltenmişken, müze müdürü kadın, oturduğu yerden "Türk müsünüz ?" diye sordu.
Bu direk soru karşısında ...E vallaha şaşırdık.
Zira bu yörede fazla Türk barınmadığından, nasıl olup ta Türk olduğumuzu anladı diye meraklandık.
Efendim, kendileri 30 yıl önce büyük bir olasılıkla, Mersinli bir Türk'e gönül vermiş ve Mersin'e kadar gelmiş.
Bakırlı ailesini tanıyor.
Benim bildiğim kadarı ile Bakırlılar Adanalı, ama bir kolu Mersin'de olabilir .
Çok az türkçe kelime biliyor.
Türkiye'yi unutamıyor.
Biraz hoş beş...bu iri tentürdiyot şişeleri, ünlü "Sciacchetra" şarabı imiş.
Bir kere durun ve mahçup olmamak adına, nasıl okunduğunu öğrenin.
Bu yazılışı bir kilometre süren, "Sciacchetra" şarap "şikatra" diye okunuyor.
Şişesi sizin güzel hatırınız için, 250 euro imiş ???
Yapıncak üzümüne benzeyen bir üzümden, tamamen elle ve çok zahmetle hafif güneşte kurutularak yapılan bu şarap, sadece önemli günlerde açılıp adeta gül suyu niyetine dağıtılırmış..
Neredeyse içilmeyip sadece kulak memesine sürülecek...
Kadın, daha bir sürü güzel bilgi verdi.
Gel de şimdi bu şarabı deneme .
Efendim... bu özel müzesi açılan ve sadece bu yöreye mahsus şarabı tatmak o denli kolay değil.
Zira pahalılığı yüzünden sadece bir tek barda satılıyormuş.
Tarif üzerine ,zar, zor barı bulduk.
Kasıla kasıla 2 şikatra ısmarladık ..
iki yüksük şaraba, söylemesi ayıp 20 E bayıldık.
Bu şikatra şarap falan değil.... resmen konyak.
Bar sahibi anında "from the company "diyerek ,yanında bir sürü meze getirdi.
Çok ufak yudumlarla keyfine vardık.
Giderseniz, paraya kıyın ve mutlaka deneyin. Memnun kalacaksınız...
Hatıra olarak getirmenizi isteyen arkadaşlarınızın bu isteğini ,kesinlikle hatırlamayınız...
Bar çıkışı, biraz daha dolaşıp istasyona gittik ve Deiva Marina trenini bekledik....

Her gün,günün karelerini toplayarak video haline getirdim ve kolaylık olsun diye You tube'a koydum ...ilgileniyorsanız aşağıdaki linki tıklamanız yeterli:
Manarola videosu aşağıda emirlerinizdedir ....

---