ÇENGELKOY-HYERES HATTI


Advertisement
Published: June 21st 2017
Edit Blog Post

Geo: 43.1199, 6.12858

GÜN 34 GÜNLERDEN PERŞEMBE:

Sabah erkenden uyandım..
Kendimi yokladım ......başımız ağrısı kısmen gitmiş…
Hemen tezgahı kurdum..
Yazılarımı yazarken, Hyeres le ilgili espriler habire kafama takılıyor..
İstanbul'da Çengelköy de oturuyorum …bir de burasını sevdim …Buranın adı da Hyeres..
Hava bir açıp bir kapıyor…
Burada bir gün geçirsem iyi olacak diyorum..
Deniz alabildiğine lacivert ve çok fazla yelken önümüzde süzülüyor…
Öğlene doğru, karikatür kılıklı bir İtalyan ,dev gibi kiralık karavanı ile yanımdaki yere geldi..
Yardımcı olmaya çalıştım..
Bu hacimle ,benim yanıma sığamıyacağını, fakat bir sıra arkada bu aracın park edebileceği bir alan gösterdim…
Göstermez olaydım…zira arabadan Pamuk Prensesin üvey annesi indi ve karikatür kılıklı herife, İtalyancasını anlayacağıma hiç şans vermeden ,bana güvenmemesi gerektiğine dair beyanlarda bulundu. ..
Anlıyorum ki, herifçioğlu, hayatında ilk kez kamp yapıyor ve dev bir karavanla sığması mümkün olmayan bir yere sığmaya çalışıyor..
Üstelik Pamuk prensesin üvey annesinin kendisine uzattığı zehirli elmanın farkında bile değil...
Fare bile, kıçına kabak bağlarmış delikten geçmeden önce...
Pamuk Prensesin üvey annesi ,herifi haşlaya haşlaya bitiremedi..
Yer çok dar ve sınırları tayin eden ağaçlar var...
Haliyle çok manevra yapmak gerek...
Üstelik ağaçların dalları da var ..
Hadi alt tarafı ayarladın ..fakat üstteki dallar karavanı bir hayli zorluyor ...
Kadın tarafından "persona non grata " olarak sınıflandırıldıktan sonra ...beynimdeki hınzırların gemini saldım ...
Ben ,aile kavgasına karışmanın doğru olmayacağına inandığım için, hepten sustum..
Kamptaki diğer kampçılar "yar bana bir eğlence gerek" moduna geçtiler..
Bu bakışları iyi bilirim.
Marinalarda ,acemi kaptanları seyrederlerken de aynı bakışı görürsünüz..
Ben bu Caricaturi efendiye üzülüyorum ama yapacak bir şey yok ..
ağzımın payını aldım..
Kan revanla kutsanan çabalardan sonra , kampçılık literatürüne giren bir araç parkını gerçekleştirdiler..
Bir kere Araç ,yan aynaların birini çarparak ( pert ) ,çapraz park edildi..
İkincisi, kapı iç tarafta kaldığı için lebi derya denizi seyretmek yerine araçlarının kapı ve kaportasını seyretmek mecburiyetinde kaldılar…
Millet artık kahkahasını tutamayacak hale geldi..
Ama onlar iç cepte oturdukları için …milleti göremiyorlar …bir tek beni yandan görüyorlar …ben de kahkahamı gizleyerek ,sadece yazı yazar gibi duruyorum..
Öğleden sonra Ayşe uyurken ,ben biraz dolandım.
Bize çok yakın iskeleden millet adalara gidiyor..
Özellikle tabiat örtüsü açısından Fransa'da önemli bir yeri varmış bu adaların…
19:00 a doğru kente gitmeye karar verdik …
Daha önce yazdım Hyeres Fransız Riviera'sının en eski yerleşim yeri…
20 yy hayranları arasında Kıraliçe Josephine,Kıraliçe Viktoria,Tolstoy,Robert Louis Stevenson gibi şahsiyetler mevcut…
Bulgulara göre ,tüm sırtı kalınların,eski şehir ile deniz kıyısı arasında yer alan devasa bahçelere kurulmuş azman villalarda kışlarını geçirdiği rivayet olunur.
Özellikle, insanın içini kapatan kışlara sahip olan İngilizlerin, buraya ayrı bir merak duydukları açıkmış…
Daha sonraları, Cannes ve Nice rating alınca tam olarak denize nazır olmayan konutlar gözden düşmüşler…
Hyeres ,bugün iklimi nedeniyle, özellikle çiçek ve bitki yetiştirmede Fransa'nın 1 numarası sayılmaktadır…
Özellikle palmiye ağacının cenneti sayılır ve palmiyesi ile ünlü olan Arap ülkelerine bile palmiye buradan gidermiş…

Çok zor olmakla birlikte Eski Şehir'e yakın bir yerde park yeri buldum..
Saat 19:00 olmasa hayatta yer bulamazsınız ..
Üstelik bizim ki nereden baksanız Minibüs…
Eski şehir diye adlandırılan bölüm, kente biraz yukarıdan bakan bir tepenin üstüne kurulmuş....
Masillon kapısından girip biraz tırmanınca ,Clemenceau meydanına varırsınız…
İşte bütün curcuna bu meydan da…
Cafeler,lokantalar,etkinlikler ne ararsan hepsi burada…
Tapınak şövalyelerine ev sahipliği eden, Tapınakçılar Kulesi de buraya yakın..
Meydanda gözümüze kestirdiğimiz bir lokantaya oturduk..
İlk kez yemeklerini çok beğendiğim bir lokanta oldu bu…tesadüfen…
Eski şehir in dar yollarında yürürken ,göreceğiniz begonvillere ve diğer tüm nebatata hayran olmamak mümkün değil…
Neredeyse duvarlardan fışkırıyorlar…
Orta çağdan kalma evler arasında, bizi ilgilendiren bir tanesi önemli..
Castel Ste Clair adlı kale evin sahibi, Fransız arkeolog Olivier Voutier, Milo Venusu heykelini bulan ,dolayısıyla asıl toprakları olan, bizim Datça Knidos'tan araklayan herif..
Daha sonra bu kale evi Amerikalı yazar Edith Wharton'a satmış…
Heykelden haber yok …şaşırdım ama bu eve tahvil olduğuna dair dedikodular var...
Biz hala uyuyalım ...
Tarihine baktığımızda, yine bizim Foçalı kardeşleri iş başında görüyoruz..
MÖ 4 YY da gelip Olbia şehrini kurmuşlar.
Coğrafyacı Strabo ( o da bizim oralı Amasyalı ) bu kente, Massiliotes adını vermiş.
Zira Alp dağlarından akan Ligur ve Salyes kabilelerine karşı, şehri güçlendirmek için kaleler yapılmış....... Massiliotes güçlendirilmiş kale/ yer anlamına geliyormuş…
Daha sonra Yunan ve Roma hakimiyeti dönemi başlamış.
Kente ait ilk yazılı belge 964 tarihli…
Orta çağda Marsilya Kontluğuna bağlı iken, daha Fransa Kıralı IX Louis 1254 yılında haçlı seferlerinden döndüğünde burada karaya çıkmış ve kenti krallığına katmış…
Yeteri kadar dolaştık ...
Artık geri dönmenin zamanı geldi.
Şahbazımız ( Minibüs ) bizi bekliyordu..
Güzel bir gün geçirdik diye Nermin'in ( GPS) hezeyanlarına aldırmayıp ona uymaya karar verdik..
O da bizi iki tarafımız deniz olan bir yoldan kampa götürdü..
Bu türden psikolojik bozukluklarının nedenini bir türlü anlayamıyorum.
Örneğin, niye geldiğimiz yoldan dönmüyor da ....illa ki bizi heyecanlandıran parkurlar seçiyor..
Her neyse Kamp kaynıyor...
Tüm balık adamlar kendilerini alkole vurmuşlar…şarkılar ,(türkü diyemeyeceğim ama) chansonlar almış başını gidiyor…
Biraz daha içip yatıp uyuduk...

Günün bir videosunu hazırladım ...aşağıda emirlerinizde....


Hyeres'te şu anda hava :
http://weathersticker.wunderground.com/weathersticker/sunandmoon_metric/language/english/global/stations/07667.gif'

GÜNÜN ÖZETİ

GÜN KM:44 KUMULATIF KM:5259

ORT HIZ:33

MAX HIZ:82

TOPLAM SAAT:5:00

SÜRÜŞ SAAT : 1:20

YAKIT :



Additional photos below
Photos: 6, Displayed: 6


Advertisement



Tot: 0.113s; Tpl: 0.012s; cc: 11; qc: 29; dbt: 0.0531s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb