ROMANTIK COLMAR


Advertisement
France's flag
Europe » France » Alsace » Colmar
May 10th 2017
Published: May 23rd 2017
Edit Blog Post

Total Distance: 0 miles / 0 kmMouse: 0,0

SPEYER-KEHL


GÜN 07 GÜNLERDEN ÇARŞAMBA
Hatırlatma babında söylüyorum, dünkü Heidelberg gezisini tamamlayan turcu kardeşler ile Speyer’de buluşmuştuk .
Bilahare gemimiz dün saat 19:30 da Speyer’den ayrılarak bu sabah Strasbourg’a yakın Kehl limanına vardı.
Bugün yine oldukça hareketli bir gün.
Tur olarak Colmar-Riquewihr ve programa ilave olarak Strasbourg var..

Turcular bunları yaparken geri kalanlar saat 18:00 e kadar serbest olacak ve 18:00 de gemi Basel e hareket edecek.
Turcular, yine erkenden kahvaltılarını yapıp besin çantaları eşliğinde yola çıktılar .
Geride kalan ekabir takımı saat 09:00 a doğru kendine geldi.
Efendim bu günün en önemli aktivitesi Fransız şarap yolunun incisi sayılan Colmar ‘ın ziyareti.
Düşünün ki Ayşe bile ilk kez sevgili gemisini terk ederek Colmar ‘ı ziyaret etme kararını aldı.
Ekabir takımı ile birkaç taksiye doluşup doğruca Strasbourg garına yollandık.
Orada Colmar biletleri alındı ben aksiyon filmlerini aratmayan bir heyecanla son saniyede trene yetişme başarısını gösterdim.
Colmar’a varıldı .
Buranın Dünyanın en romantik şehri seçilmiş olduğunu söyleyeyim ve gerisini kısa keseyim.
Bir Fransız gustosu Almanlara basıyor doğrusu…
Ekabir takımından Sezuş ve sevgili eşi,Mehmet-Asuman,İsmail-Hale’yi bir taksiye bindirip, defalarca Fransanın en çiçekli kasabası seçilen Eguisheim ‘a yolladım.
Hale’nin kocası İsmail, bize damat gelmiştir.
Bizde Damatlar kolay kabul görmez.
Fakat Allahı var bu çocuk yüz defa sınıfı geçer.
Sadece Fransızcası yeter be …Taksi şöförü bile ağzının içine bakıyor ..
Kanaatime göre ,turda Riquewihr yerine Colmar ‘a 8 km mesafede olan Eguisheim seçilseydi daha şık olabilirdi.
Her neyse turcuların seçimleri üstümüze vazife değil.
Colmar, aynı zamanda NY girişinde bulunan Özgürlük heykelini tasarlayan ve gerçekleştiren Bertholdi’nin memleketi oluyor .
Hani parasını Osmanlı’nın ödediği ve Fransızların el kesesi ile Amerika’ya hediye ettikleri heykeli yapan herif.
Ekiple ,öğlen vakti eski gümrük meydanında Colmar ‘ın en ünlü restoranı olan Schwendi de buluştuk.
Buranın ünlü yemeği olan Tarte Flambe ler yenildi …yanına harika Riesling’ler yudumlandı.
Daha önce bir Gewurtzaminer ismarladık tı.
Sükutu hayale uğradık.
Tipik Colmar turu eda edildi… Petite-Venise ziyaret edildi .
Köprü inşaatları yapılıyor ,ortalık biraz toz duman..Ne iş diye sordum …..sadece restorasyonmuş..
Halbuki ne AVM yapılır ? bunlar çocuk be…
Uygun bir saatte istasyona döndük ve Strasbourg’a vardık.
Strasbourg şoförlerinin bir güzelliği var… nehrin öteki yakasında bulunan Kehl kenti hakkında tamamen Fransız oluyorlar.
Güç bela gemimizin bulunduğu Kehl limanına vardık.
Saat 18:00 doğru, Turcular da sökün edince, saat 18:00 de gemi Basel e doğru yola çıktı.
Bu gece malüm gala gecesi.
Herkes şım şıkıdık giyinmiş..kızlarımız adeta afet ,erkeklerimizin yarısı Brad Pitt yarısı Sean Connery olmuş.
Bu şıklık bize yakışır.
Bizlerle seyahat eden tüm diplomatik zevat bile durumu tasvip etti ona göre..
Daha öncede yazdım, Hollandalılar bir kokteyl sorunu yaşamaktadır
Akşam yemeğinden sonra 21:15 te kaptanın kokteyline davetliydik.
Yaşımıza hürmeten bu kokteyl oturarak yapılıyor.
Maksat gemi personelini son kez tanıtmak ve veda etmelerini sağlamak.
Herkes sıram sıram çıktı alkışlar çınladı.
Ahçılar biraz daha çok alkışlandı .
Uzak doğulu peynirci az alkışlandı.
Oh olsun kerataya ..tabağa peynir koyuyormuş gibi yapıp ta hava koyarsan sonucu budur.
Genel bir değerlendirmede, gemi personelinin hizmet düzeyi çok olumlu idi.
Bu iş güzel becerdiler .
Önemli bir kısmı Türkçeyi neredeyse söktü..
Kaptanımız veda konuşması yaptı ve bu gece geçeceğimiz yerlerin özelliği nedeniyle, üst güvertede dolaşılmamasını tembih etti.
Ulan Mehmet Yıldırım üst güvertede dolaşsa ne olur ? dolaşmasa ne olur ?
Dilimin ucuna kadar geldi …sen kendine bak …2 metre 7 santim yalı kazığı gibi bir herifsin…neyse ki içime attım
Rehberlerimizin teşekkür konuşmasından sonra, bu turun Mimarı ,dertlerimizin ortağı kardeşimiz Tuğrul sahneye çıktı.
Bir kez daha yazıyorum..
Torunu Vladimir Batur doğmuş İstanbul’da…
heyecanlanmasın diye kendisinden saklamışlar.
Nihayet bugün açıklamışlar ve o hala bizleri mutlu etmek için didiniyor …koşturuyor.
Tuğrul’cuğum binlerce kez sana teşekkür ediyoruz.
Sayende senede birkaç gün olsada hasret gideriyoruz..
Sululaşıyoruz,çocuklaşıyoruz,güzel oluyoruz..
Sapanca’nın boktan bir motelinde başlayan macera, hala aynı heyecanla devam ediyor.
Ne mutlu bizlere..
Tuğrul’cuğum bizlere Mülkiye marşını da söylettikten sonra, ayakta alkışlayan kardeşlerime baktım ..
Çok gurur duydum.
Aslansınız iyi ki varsınız..
Yarın turumuz bitiyor .Aramızdan bir kısmı, erken uçakla ayrılacak ..
Valizler toplanacak her güzel şey gibi bu gezinin de sonu olacak ..

Günün kareleri ile yapılmış Videomuzu paylaşıyoruz:



">



Advertisement



Tot: 0.092s; Tpl: 0.012s; cc: 12; qc: 31; dbt: 0.0433s; 1; m:domysql w:travelblog (10.17.0.13); sld: 1; ; mem: 1.1mb